99 yılda tamamlanan görkemli saray: İshak Paşa Sarayı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Doğubayazıt ilçesinde bulunan İshak Paşa Sarayı görkemiyle ziyaretçilerini ağırlamaya devam ederken, yapının restorasyonuna ve tarihine ilişkin konuşan Sanat Tarihçi ve Arkeolog Murat Şen, yapıda kullanılmaması gereken bazı unsurların yapıda kullanılıyor olmasını vahim bir durum diye tanımladı.

Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde yapımına 1685 yılında başlanan ve 99 yılın ardından tamamlanan İshak Paşa Sarayı UNESCO’nun Dünya Miras Geçici Listesi’nde bulunurken, Türkiye’nin yanı sıra başta Avrupa ve Asya olmak üzere dünyanın her yerinden ziyaretçi ağırlıyor. İlçenin 7 kilometre güneydoğusundaki 1900 rakımlı tepede yer alan 116 odalı tarihi saray, içindeki cami, surlar, türbe, iç ve dış avlular, divan ve harem salonlarıyla ilgi çekiyor.

Tarihi önemi ve mimari dokusu ile yüzyıllardır zamana direnen yapılardan biri olmayı başaran İshak Paşa Saray’ına dair konuşan Sanat Tarihçi ve Arkeolog Murat Şen, bu kadar güzel bir mimarinin bir arka planının olduğunu ve bunu İshak Paşa’nın kim olduğuyla alakalı bir durum diye açıklıyor.

‘Tevaif-i Ekraddan (Kürt) Besyan Aşireti’nden’

Birincisinin Çıldırlı İshak Paşa olduğunu söyleyen Şen,“Bu İshak Paşa, 19. yüzyılda, Erzurum Beylerbeyi’nin onayıyla Çıldır Valisi olarak görev yapmış ve orada devam edip bir yöneticinin azline sebep olduğu için Hasan Paşa Kalesi’nde yaşamını sürdürmeye devam edip orada hayatını noktalamış” diyor.  Ancak asıl İshak Paşa Sarayı’nın banisi olduğunu yani yaptıranı olduğunu düşündüğümüz İshak Paşa’nın ise çok daha farklı bir aileye mensup olduğunu söyleyen Şen,  o ailenin ilk ipuçlarını da Kâtip Çelebi’nin, 1635 yılında kaleme aldığı bir eserinde dile getirdiğini vurguluyor.

99 yılda tamamlanan görkemli saray: İshak Paşa Sarayı - vlcsnap 2022 08 13 11h05m09s701 1

Osmanlı’da, günümüzün modern tabiri ile eyalet sistemine benzeyen bir yönetim şekli olduğunu ve bunun Beyazıt bölgesi içinde geçerli olduğunu belirten Şen, “ Ama aynı zamanda burada tımar sistemi de uygulanıyordu. Bunun önemi nedir; burada yönetim, ilgili kişiye verildikten sonra o kişi ölür, hastalanır, bir şekilde görevine devam edemeyecek duruma gelirse ilgili görev, onun ailesinden birine verilirdi. Osmanlı şunu demek istiyor; biz sizi biliriz, sizi tanırız, buranın yönetimi sizdedir ancak bize bağlısınız” diyor.

 ‘İshak Paşa Sarayı kilit bir noktada bulunuyor’

Şen, İshak Paşa Sarayı’nın inşa edildiği yeri ve yerinin önemini şöyle tasvir ediyor: “Öyle bir yer ki büyük yükseltilerin arasındaki vadilerden, dönemin Osmanlı topraklarından, İran’daki Safevi yönetiminin hüküm sürdüğü topraklara geçit veren bir coğrafyanın tam kilit noktasında. O dönemde Osmanlı ile İran Safevileri müthiş bir çatışma halinde ve Beyazıt bölgesi tam da orta yerde İshak Paşa’da o dönemde böyle bir alanı yönetiyor.”

‘Böyle bir mimari aslında güç gösterisi’

Şen, İshak Paşa Sarayı’nın neden bu kadar görkemli bir mimariye sahip olduğunu ve neden bu kadar uç bir yerde yapıldığına vurgu yaparak, “Erzurum Beyler Beyi’nin bile İshak Paşa’nın yönetimi sırasında merkeze birçok şikâyet mektubu yazdığını, Osmanlı arşivlerindeki belgelerde görebiliyoruz. Buradan ele geçen belgelerde, Erzurum Beyler Beyi’nin, İshak Paşa’yı birçok defa merkeze şikâyet ettiğini ve İshak Paşa’nın da merkezle ciddi sorunları olduğunu biliyoruz. Bu şunu gösteriyor; madem burası benim yönetimim, madem burada ben varım, siz de burayı bana bırakmışsınız ve İran Safevilerine karşı ben burayı koruyorum o halde burada benim de sarayım var. Böyle bir mimari aslında bir güç gösterisi. Hem dünyadan hem İslam sanatından birçok örneği kendi içinde kendi vücudunda barındırmasının nedeni de budur” diyor.

99 yılda tamamlanan görkemli saray: İshak Paşa Sarayı - WhatsApp Image 2022 08 16 at 11.57.59
Murat Şen

‘Bir mimari ya da tarihi eser, içinde bulunduğu toplumsal yapıyla ilişkidedir’

Şen, böylesine görkemli ve önemli bir yapının, restorasyonuyla da gündeme gelmesinin normal olduğunu söyleyerek, kendisinin uzmanlık alanı olmadığını fakat kendi gözlemlerinden yola çıkarak yanlış gördüğü bazı uygulamaları dile getirmenin doğru olacağını söylüyor: “Öncelikle bir mimari yapı ya da bir tarihi eser, içinde bulunduğu coğrafya ve toplumsal yapıyla direkt ilişkidedir. Buna doku da diyebiliriz. Bu dokuya yabancı ya da bu dokuyla çelişecek herhangi bir unsurun o yapıda kullanılıyor olması zaten ister istemez göze batan bir husustur” diyen Şen, yapıda kullanılmaması gereken bazı unsurlarında yapıda kullanılıyor olmasını vahim bir durum diye tanımlıyor.

Video/Montaj: Zelal Sahidenur Sari

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
99 yılda tamamlanan görkemli saray: İshak Paşa Sarayı

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir