ÖZEL HABER
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi, Van Gölü Havzası’nda ki yaban hayatın sürekliliğini sağlamak için çalışmalar yürütüyor. Aynı zamanda yaban hayat içerisinde yaralanan hayvanların bakımını da yaban merkez, nesli tükenmekte olan ve doğada ölü bulunan hayvanları da merkeze getirip kayıt altına alarak tahnitlerini oluşturuyor.
Türkiye’de ilk olarak Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi bünyesinde kurulan Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi, 2012 yılında hizmete açıldı. Kurulduğu günden bugüne Van Gölü Havzası başta olmak üzere Türkiye’de ki yaban hayatın sürdürülebilirliği açısından çalışmalarını sürdürüyor.
Van Gölü Havzası’nda yaralı bulunan yaban hayvanların tedavi için getirildiği merkez aynı zamanda yaban hayatta ölü bulunan hayvanların kayıt altına alındığı bir işleve de sahip. Öncelikle merkeze gelen hayvanların hangi bölgeden geldiği, ölüm nedeni ve neslinin tükenmekte olup olmadığı konusundaki bilgilerde kaydediliyor. Ölüm nedenlerinin belirlenmesinin ardından çevresel etkilerin ölüm üzerinde herhangi bir etkisi varsa gerekli kurumlara bilgi verilerek bu sorunların çözüme kavuşturulması isteniyor. Daha sonra ölen bu hayvanların tahnitleri yapılarak sergi şeklinde canlandırılması yoluna gidiliyor.
Tedavi için merkeze getirilen yaban hayvanları ise gerekli tedavileri yapıldıktan sonra habitatına salınıyor. Yalnız hayvanların tedavisini yapmakla kalmayan merkez, bu hayvanların yaşadığı alanların korunması gerektiğini belirterek buralarda yaşayan sorunlara ilişkin raporlamalar yapıyor, yaban hayvanlarının doğada yerli yerinde yaşamaları gerektiğini savunuyor. Merkezin, 2020 yılında bakımını yaptığı 300 yaban hayvanından 20’sinin nesli tükenmekte olan veya tehlike altında olanlardan oluşuyor. Aynı zamanda bakımı yapılan bu hayvanların 100’ü gerekli tedavileri yapıldıktan sonra doğayla buluşturuldu.
Hayvanların yaşadığı doğal alanlarının birçoğunun yok edildiği geriye kalanlarında işgal edildiğini belirten Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Loğman Aslan, “Mesela Van Gölü Havzası’nda bulunan Karasu Deresi kurudu. Daha önce orada 8 kg civarında balıklar tutuyorduk. Morali Deresi ve Edremit sazlıkları da ne yazık ki işgal edildi. Sulak alanlar tabiatın rahimleridir. Eğer onlara sahip çıkamazsak sular kirlenir, etraf çöl ölür. Doğada hayvan sürekliliğini sağlamak doğanın korunmasına bağlıdır,” dedi.
Bütün canlıların birbirinden emin olarak yaşadığı toplumun medeni toplum olduğunu ifade eden Aslan, “Canlılar doğada iki tercih yapar. Bunlar; gıda ve güvenliktir. Bu ikisini sağladıktan sonra normal yaşamı başlar. Biz de hayvanların gıda ve güvenlik alanı yok olmasın diye çabalıyoruz,” dedi.
Personel anlamında yeterli düzeyde olmayan merkez, birçok farklı kurumla koordinasyon halinde çalışsalar da çevre duyarlılığı olan idareciler tarafından destek ve katkı bekliyor.
Haber: Zelal Sahidenur Sari
Video-Montaj: Zafer Avnaş
Serhat News
(YK)