Özel Haber – Pandemi, artan döviz kurları, derin yoksulluk derken turizm de bu süreçlerden en çok etkilenen sektör. Serhat Bölgesi’nin en gözde şehri Van’ın bu sektördeki yeri, krizin gölgesinde kalıyor. Vanlı otel işletmecileri krizin otellere etkilerini anlattı: “Faturalar arttı ve giderler katlandıkça zarar da artıyor.”
Pandemi nedeniyle zor günler geçiren turizm sektörü, dövizin artmasıyla beraber borç batağına girdi. Turizmle ilgili ekonomik bilgilerin yer aldığı Turizm Data Bank’ın BDDK verilerine göre; toplam turizm sektörünün bankalara olan kredi borcu 15 milyar dolara çıktı. Serhat Bölgesi’nin en büyük ve her mevsim turist ağırlayan Van’ın turizmcileri zor günlerden geçiyor. Van’da otel işleten isimlerle krizin turizm sektörüne etkisini konuştuk.
‘Van Gölü Ekspresi’miz bir türlü faaliyete geçmedi’
Van Otelciler ve Turizmciler Derneği (VANOTED) Başkanı Yunus Yüksel, aynı zamanda turizm il geliştirme kurulu üyesi ve 6 yıldır turizm işletmeciliği yapıyor. Van’a yapılan uçuşlarda yarı yarıya bir düşüş olduğunu aktarıyor. Ulaşım sorununun Van’ın turizm sektörünü de zorladığını sözlerine ekliyor: “Şehrimizi en çok İranlı turistler ziyaret ediyor. Bizim, Van Gölü Ekspresi’miz var, bir türlü faaliyete geçmedi. Bunu canlandırırsak yerli turist alma durumumuz olabilir. Şu an İran’a yolcu treni gidip gelmiyor. Pandemiyle beraber durduruldu ve seferler hâlâ başlamadı. İnfo turların yapılması lazım, batıdaki acentelerin buraya getirilip, ilin tanıtımının yapılması lazım.”
‘Giderlerimiz yüzde 20’den yüzde 80’e çıktı’
Pandemi nedeniyle otellerini 3 ay kapattıklarını belirten Recep Sulhan, 16 yıllık turizm işletmecisi. Elektrik, doğalgaz, su ve personel maaşlarının asıl giderleri olduğunu kaydediyor. Her ay yüz bin TL elektrik faturası ödediklerini ekliyor sözlerine. Pandemi ve son döviz kurlarındaki artışlardan önce yüze yakın personelleri varken şimdilerde yarı yarıya düşürmek zorunda kaldıklarını belirten Sulhan, “Giderlerimiz yüzde 20’den yüzde 80’e çıktı. Biz, kıyı oteli olma avantajını yaşıyoruz. Şu an doluluk oranımız yüzde 40, merkezdeki otellerin doluluk oranı çok düşük. Pandemi çok etkiledi, pandemiden önce yüzde 70 doluluk oranı olan oteller şu an yüzde 30. Sınır kapılarının kapalı olması da etkiliyor otelleri. Pandemi ve sonrasında alınan önlemler, organizasyonlardaki kâr marjımızı etkiledi. Çünkü sayı sınırlaması yapıldı, yeme-içme yasaklandı bu da zarar oldu bizim için haliyle,” diyor.
‘Altyapı sorunlarının bu kadar fazla olduğu bir yeri turistler neden tercih etsin ki?’
Sulhan, krizin yanında şehrin tanıtımımın yapılmadığından da yakınıyor. Etkili tanıtım yapılmadığı için turlarla sınırlı gezilerin düzenlendiğini söylüyor. “Tanıtım noktasında valiliğin ciddi eksiklikleri var” diyen Sulhan, “Altyapı sorunlarının bu kadar fazla olduğu bir yeri turistler neden tercih etsin ki? Ayrıca, çok fazla kaçak otel ve rezidans var. Bunlar bizi çok etkiliyor. Denetimlerin olmaması bunların sürdürülmesine neden oluyor. Vergi, sigorta, asgari ücret ödüyoruz fakat kaçak otellerin hiçbiri bunları yapmıyor, biz denetleniyoruz bunlara rağmen ama kaçak oteller denetlenmiyor,” şeklinde belirtiyor.
‘Çok fazla İran’a yaslandık’
Van’da yaklaşık 20 yıldır turizm işletmeciliği yapan Reşat Yeşilağaç da; “Çok fazla İran’a yaslandık. Güzel pazar alanı fakat pandemide, Kapıköy Sınır Kapısı’nın kapalı olması bizi çok zorladı haliyle. Pandemiden önce 120-130 bin aylık gider varken şu an 2 yüz bin liralık giderimiz oluyor. En büyük giderler arasında elektrik, doğal gaz ve personel maaşları yer alıyor. Geçen ay 10 bin lira gelen elektrik faturası, bu ay 30 bin lira geldi. Doğal gaz hakeza. Personel maaşları asgari ücret düzeyinde, bir personel için çok az fakat ödenmiyor. Vergilere bir de turizm katkı payı eklendi ayrıca pandemi başında aylık bin liralık ödemesi olan Güvenli Turizm Sertifikası şartı getirildi. Giderler katlandıkça zarar artıyor,” diyor.
‘Şubat ayından sonra faturaların artacağını düşünüyorum’
Bir başka turizm işletmecisi olan Mahmut Köroğlu, 18 yıldır bu sektörde olduğunu söylüyor. Ekonomik kriz ve pandemi sürecinde, en fazla etkilenen sektörlerin başında dünya turizminin geldiğini kaydeden Köroğlu, “Yaşanılan ekonomik kriz ve pandemi sürecinde alım gücü düşmüş ve etkilenen işletmeler faaliyetlerine geçici süreliğine ara vermişlerdir. Bu bağlamda istihdamı korumak güç olmuştur. En büyük etkenin de işsizlik olduğu kanısındayım. Enerji masrafları, personel giderleri, genel giderler, otel pazarlama ve reklam giderleri, bakım-onarım giderleri otellerin başlıca giderlerindendir. Ekonomik kriz, temel gider kalemlerimiz olan elektrik, doğal gaz, su, personel maaşları, vergi ve sigorta primlerini etkiledi. Şu an bu saydığım kalemlerin aylık toplam ödemesi 150 bin tl ile 180 bin tl arasında değişmektedir. Şubat ayı itibari ile çok daha yüksek meblağlarla karşılaşacağımızı düşünüyorum” sözlerini kullanıyor.
Haber: Yeşim Karaağar
(ro)