Newroz’un Kürtler için “Özgürlük günü” olduğunu belirten Kürt siyasetçi Ahmet Türk, “Newroz’un coşkulu geçmesi ve katılımın daha fazla olması için halkımızı Newroz’a çağırıyorum. Bu bir görevdir” dedi.
“Dem dema serkeftinê ye (Şimdi kazanma zamanı)” şiarıyla bu yıl birçok merkezde gerçekleştirilecek olan Newroz kutlamalarının hazırlıkları sürüyor. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü, İmralı tecridinin kaldırılması, Kürt sorununun çözümü, ulusal birlik ve hasta tutukluların serbest bırakılması gibi taleplerin öne çıkacağı Newroz kutlamalarına dair Kürt siyasetçi Ahmet Türk Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirmelerde bulundu.
‘Newroz özgürlük günüdür’
Halkın 2022 yılı Newroz’unu, “Newroz’un sıcak ateşiyle kutluyorum” diyerek konuşmasına başlayan Türk, Newroz, Dünya halkları, özellikle Ortadoğu ve Kafkas halklarının kutladığı Newroz’un, Kürtler için daha önemli bir gün olduğunu söyledi. “Newroz bizim için özgürlük günüdür” diyen Türk, “Bizim için kimliğine sahip çıkma günüdür. Bizim için geleceğini belirleme günüdür. Bunun mücadelesidir. Böyle bilmek gerekiyor. Tabi ki; Newrozlar hep coşkulu bir şekilde geçti, yaşandı. Gerçekten Newroz’da verilen mesajlar ve halkımızın Newroz’a katılımı, taleplerini çok açık şekilde orada dile getirmenin hep mutluluğunu yaşadık. İnanıyorum ki; bugün de yine o mutluluğu yaşayacağız” ifadelerini kullandı.
Kürtlerin Newroz kutlamalarının herkesçe önemsendiğini ve dünyanın gözünün Kürtlerin üzerinde olduğunu dile getiren Türk, “Herkes ‘acaba katılım ne kadar olacak? Eskisi gibi bir katılım sağlanır mı’ diye mercek altından bizi izlemeye devam ediyor” dedi.
‘Kararlılık mesajı ortaya çıkacak’
Halka, “Bu özgürlük gününü, bu kendinize, kimliğinize, şahsiyetinize çıkacak günü mutlaka büyük bir katılımla Newroz’u kutlayın. Büyük bir coşkuyla Newroz’u kutlayın” çağrısı yapan Türk, “Elbette ki; halkımızın ortak demokratik değerler etrafında buluşması ve gelecek ile ilgili düşüncelerini, fikirlerini, duruşlarını ortaya koyması geleceğimiz açısından çok önemlidir. Bu nedenle Newroz bu açıdan da çok önemli bir gündür. Evet, ‘Kürtler kendisine sahip çıkıyor, kimliğine sahip çıkıyor, bayramına sahip çıkıyor ve bunun mücadelesini vermeye kararlıdır’ mesajı ortaya çıkacaktır. Bu nedenle özellikle tüm halkımızla Newroz günü alanlarda buluşalım, hep birlikte alanlarda olalım” diye belirtti.
2013’teki tarihi Newroz
Kendisi için en önemli kutlamanın, 2013 yılında PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın İmralı Cezaevinden gönderdiği mektubun okunduğu Newroz olduğunu dile getiren Türk, şunları ifade etti: “Sayın Öcalan’ın özellikle İmralı’dan halka gönderdiği mesaj ve o mesajın Newroz alanında okunması tarihi bir gündü. Bu bakımdan çok önemliydi o gün. Demokratik bir gelecek için mesajlar v ardı. Halkın demokrasiye sahip çıkması ve demokratik haklarını sonuna kadar kullanması açısından önemli mesajlar vardı. O Newroz, bütün Newroz’lara damgasını vurdu. Ve o Newroz’un coşkusu, kalabalığı, asla unutulmayacak düzeydeydi. Onu ifade etmek istiyorum. Ama genellikle bütün Newrozlar baskılara rağmen, yıldırmalara rağmen, devletin Newroz alanlarına giden insanlara karşı bazen gaz, bazen copla, bazen tehditle insanları yıldırmak istemesine rağmen coşkulu geçmiştir.”
Kawa’nın özgürlük mücadelesi
Newroz’un kendisinin başlı başına da anlamlı olduğunu dile getiren Türk, Demirci Kawa’nın özgürlük mücadelesinin güncelleştirilerek, bugünlere taşıyan bir anlamı olduğunu ifade etti. Türk, “Önümüzdeki Newroz’un da bu anlamda kutlanacağına inanıyorum” dedi.
‘Katılım fazla olmalı’
Kürt siyasetine ve siyasetçilerine dönük uygulamalara dikkat çekerek, Newroz’un neden coşkulu geçmesi gerektiğini ifade eden Türk, sözlerini şöyle tamamladı: “Newroz’un coşkuyla güçlü geçmesi hepimiz açısından bir moraldir. Dışarıdaki arkadaşlarımız için bir moraldir. Bütün bu hastalığına rağmen, bütün bu durumuna rağmen inanıyorum ki; ekranlarda Newroz coşkusunu gördüğünde Aysel Tuğluk’u da etkileyecek. Onu da sevindirecek diye düşünüyorum. Bu Newroz’un coşkulu geçmesi ve katılımın her seneden daha fazla olması açısından halkımızı Newroz alanlarına davet ediyoruz. Bu bir görevdir, bu bir sorumluluktur, diye düşünüyorum.”