Van Büyükşehir Belediyesi çalışanı Mahsum Doğu, sahip olduğu ‘Koku ve tozlara alerjisi bulunuyor’ raporuna rağmen kayyum belediye yönetimi tarafından çalışma yeri değiştirildi ve hayatını kaybetti. Ailenin avukatı Murat Timur davayı AİHM’ne taşıdı: “ölüm olayından başta kayyum olmak üzere diğer belediye yöneticileri sorumludur.”
Van Büyükşehir Belediyesi çalışanı Mahsum Doğu, Edremit ilçesinde bulunan Vali Konağı bahçe içi ve çevresinde yapılan ilaçlama işleminden sonra hayatını kaybetti. Van Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Belvan Ulaşım Şirketi’nde uzun bir süre kepçe operatörü olarak görev yaptıktan sonra 2 Temmuz 2020’de Belvan Ulaşım Şirketi’nde yetkili müdürün kararıyla çalıştığı yerden alınarak Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığı bünyesinde çalışmak üzere görevlendiriliyor.
Daha sonra Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığı, Doğu’nun Hayvan Sağlığı ve Koruma Şube Müdürlüğü’ne bağlı ilaçlama merkezinde COVİD-19 önlemeye yönelik dezenfektan çalışmasında görevlendirilmesine karar veriyor.
Doğu’nun kokuya ve toza alerjisi olduğuna dair raporu da var
Bir önceki çalıştığı birimden sağlık sorunları nedeni ile sağlık raporu almış ve bunun üzerine kepçe operatörü olarak görevlendirilmişti. Doğu’nun 2015 yılında Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden aldığı sağlık kurulu raporuna göre ‘Koku ve tozlara alerjisi bulunduğundan, kokulu, tozlu, dumanlı ortamlarda çalışmasının uygun olmadığı ve yerinin değiştirilmesi gerektiği’ belirtiliyor.
Doğu, uzmanlık alanı olmadığı halde 18 Haziran 2020’de Edremit ilçesinde bulunan Vali Konağı bahçe içi ve çevresini ilaçlamak üzere görevlendiriliyor. İlaçlama işi bittikten hemen sonra aniden fenalaşınca 112’nin aranması üzerine hastaneye kaldırılan Doğu, Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yoğun bakım ünitesine kaldırıldıktan sonra 30 Ekim 2020’de hayatını kaybediyor.
Doğu’nun davası AİHM’de
Olay üzerine Doğu’nun ailesi yetkililer hakkında dava açtı. Dava sonucunda 14 Haziran 2021’de kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildi. Dava avukatı Murat Timur, karara itiraz ederek Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulundu. Anayasa Mahkemesi’nden ret kararı çıkınca Timur, davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıdı. AİHM sonucunu beklediklerini söyleyen Timur, yaşanan olay hakkında dava süreçlerini değerlendirdi.
‘Mobbing uygulaması olarak değerlendiriyoruz’
Timur, Doğu’nun ilaçlama hakkında hiçbir bilgisi olmamasına rağmen bu alana atanmasını, “Kayyumun belediyeye daha önce alınan personele yönelik mobbing uygulaması olarak değerlendiriyoruz. Bilindiği üzere kayyum atandıktan sonra birçok personelin işine son verilmiş bir kısım personelin ise yeri değiştirilmiştir,” şeklinde değerlendiriyor.
‘Koruyucu donanım olmadan ilaçlama yaptırıldı’
Timur, 18 Haziran 2020’de Doğu ve iki arkadaşının Vali Konağı bahçe işi ve çevresini ilaçlamak üzere görevlendirildiğini ancak belediyenin koruyucu herhangi bir donanım olmadan İlaçlama yaptırdığını iddia ediyor: “Belediye personeli ilaçlama işini bitirip ayrılmak üzereyken Doğu, aniden fenalaşınca 112’nin aranması üzerine olay yerine gelen ekip hastayı yoğun bakım servisine kaldırıyor. Hastaya yapılan ilk tanı ilaç zehirlemesi olmuş. Yapılan anjiyoda da damarları ile ilgili bir probleme rastlanmamıştır. Kayyum belediyesi idarecileri sorumluluk almamak için müteveffanın ilaçlama işinde çalışmadığını, yardımcı personel olduğunu ifade etmişse de beyanlar ilaçlamayı birlikte yapan personel tarafından yalanlanmıştır. Dolayısıyla ölüm olayından başta kayyum olmak üzere diğer belediye yöneticileri sorumludur.”
‘Savcılık taleplerimizi dikkate almadı’
Olay anına ilişkin Vali Konağı görüntü kayıtları ve diğer bir kısım delilin dosyaya alınmasını talep ettiklerini belirten Timur, “Yine şüpheli adli tıp raporuna karşı itiraz edilmiş ancak savcılık buna ilişkin talep ve değerlendirmelerimizin hiçbirini dikkate almamıştır. Müteveffanın herhangi bir sağlık problemi bulunmamakla birlikte tehlikeli bir iş yaparken yaşamını yitirmesine rağmen olayı soruşturmakla yükümlü Cumhuriyet Savcısı bunun gereklerini yerine getirmemiş, olayın şüphelilerini koruma güdüsü ile hareket etmiştir,” diyor.
‘Koku ve tozlara alerjisi bulunduğuna ilişkin sağlık raporu vardı’
Timur, Doğu’nun sahip olduğu rapora rağmen çalıştırılmasını, “Kayyum belediyesinin raporun tam aksi bir işte müteveffayı çalıştırmış olması şahsın yaşamını kasıtlı olarak tehlikeye atma niteliğinde olup gerçekleşen ölüm olayında da yetkililer sorumludur,” sözleriyle anlatıyor. Devamında ise şu değerlendirmeyi yapıyor: “Olaya ilişkin Anayasa Mahkemesi’ne yaptığımız başvuruda, soruşturmanın sonuçlandığını ancak tazminat sorumluluğu ile ilgili henüz mahkemece karar verilmemiş olduğundan başvurunun reddine karar vermiştir. Bu karar üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru yapılmıştır. Yaşam hakkının ağır bir biçimde ihlali niteliğindeki bu olay, aynı zamanda adil yargılanma hakkının ihlali ve etkili bir soruşturma yapılması hakkının da ihlali mahiyetindedir.”
(ro)