1. Haberler
  2. Güncel
  3. Basın ve Hukukta Hakikatleri Araştırma Derneği’nden gazetecilerle dayanışma çağrısı

Basın ve Hukukta Hakikatleri Araştırma Derneği’nden gazetecilerle dayanışma çağrısı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Diyarbakır’da 20 gazetecinin gözaltına alınmasını protesto eden Basın ve Hukukta Hakikatleri Araştırma Derneği, özgür basın üzerindeki saldırılara dikkati çekerek dayanışma mesajı verdi.

Basın ve Hukukta Hakikatleri Araştırma Derneği, 8 Haziran’da Diyarbakır’da, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği’ne (DFG),  Jinnews, Mezopotamya Ajansı ve Pel Prodüksiyon’a  baskınla 20’i gazeteci 21 kişinin gözaltına alınmasına ilişkin basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada gözaltı operasyonlarının 8 Haziran 1992’de katledilen Özgür Gündem gazetesi muhabiri Hafız Akdemir’in ölüm yıldönümüne denk getirildiğini belirttirilerek Özgür Basın geleneği üzerinde yürütülmeye çalışılan psikolojik saldırının da göstergesidir” denildi.

‘Hak ihlalleri silsilesi’

Açıklamada gazeteci Mehmet Ali Ertaş’ın 10 saat boyunca kelepçeli halde tutulduğu hatırlatılarak, “Gözaltına alınan müvekkilleri ile görüşmeye giden avukatlara ise ‘operasyonun devam ettiği’ gerekçesi sunularak dosya hakkında bilgi verilmemiştir. Ancak aynı saatlerde kimi ana akım yayın organlarında dosyanın tüm ayrıntıları kamuoyuna servis edilip, bir algı operasyonu da eş zamanlı yürütülmüştür. Böylelikle; kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı, işkence yasağı, adil yargılamayı etkilemeye yasağına kadar birçok hak ihlaline vücut veren bir operasyon yürütülmektedir” ifadelerine yer verildi.

‘Kürt basın geleneği devam edecek’

Açıklamada, Kürdistan Gazetesi’nden Hawar Dergisi’ne, Azadiya Welat’tan Xwebûn’e, Özgür Gündem’den Yeni Yaşam Gazetesi’ne kadar uzayan Kürt basın geleneğinin tüm saldırılara ragmen devam edeceğine vurgu yapılan açıklamada, “Hakikatleri karatmaya çalışanların Özgür Basın geleneğine yönelik baskılarının temelinde de bu gerçek yatmaktadır. Apê Mûsa, Hafız Akdemir, Nazım Babaoğlu, Rohat Aktaş, Kadri Bağdu ve daha nicelerinin emeklerinin referans olduğu bu gelenek, son 30 yılda iktidarların korkulu rüyası olmuştur. O nedenle de onlarca Kürt gazeteci katledilmiş, gazete büroları bombalanmış ve baskıların envai çeşidi uygulanmıştır. Bu baskıların temelinde, Türkiye’de tüm dillerde konuşmak, yazmak, yayım yapmak serbest iken, sadece Kürtçe’nin yasaklı olması sorunu yatmaktadır. Apê Mûsa’nın da dediği gibi; ‘Türklere hürriyet olacak da Kürtlere olmayacak. Kürtler konuşmayacak, yazmayacak. Böyle şey olmaz” diye belirtildi.

‘Gazetecilik kriminalize edilemez’

Anti demokratik süreçle beraber haber alma hakkına yönelik saldırıların arttığı belirtilen açıklamada, “Gazeteciliğin kriminalize edilmesi sıkça başvurulan bir yöntem haline gelmiştir. Basın özgürlüğünün günden güne yok olması ve artan baskılar, toplumsal duyarlılıklar göz önünde bulundurulduğunda ayrıca kaygı vericidir” denildi.

‘Dayanışma içindeyiz’

Açıklamada özgür basın emekçileriyle dayanışma içinde olunduğu ifade edilerek şunlar kaydedildi: “İlk yayına başladığı günden bugüne kadar halkın gerçekle buluşmasının en önemli temsilcisi olan Özgür Basın geleneği,, şimdiye kadar buna benzer baskılara ve gözaltılara defalarca maruz kalmıştır. Mevcut hükümetlerin toplumsal uzlaşı ve yönetememe krizlerinde ilk olarak yöneldiği alanlardan biri olan basın, dün olduğu gibi bugün de bu baskı ve gözaltılara boyun eğmeyeceği aşikârdır.”

Serhat News

(sg)

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Basın ve Hukukta Hakikatleri Araştırma Derneği’nden gazetecilerle dayanışma çağrısı
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir