Van Gölü’ndeki balıkçılar, geçen yıllara göre daha verimli bir sezon geçiriyor. Dünyada sadece Van Gölü’nün tuzlu ve sodalı suyunda yaşayabilen inci kefalinin popülasyonunda, koruma önlemleri sayesinde önemli bir artış yaşandı.
Dünyada sadece Van Gölü‘nün tuzlu ve sodalı suyunda yaşayan, fakat üreme dönemlerinde tatlı sulara göç ederek yumurtalarını bırakan inci kefalinin neslinin devamı için 15 Nisan-15 Temmuz tarihlerinde av yasağı uygulanıyor. Yasak dönemi boyunca jandarma ekipleri, kaçak avlanmalara karşı karadan ve havadan sıkı denetimler yaparken, denetimlere bu yıl ilk kez Sahil Güvenlik Van Gölü Grup Komutanlığı ile Tarım İl Müdürlüğü ekipleri de destek verdi. Jandarmanın, yasak döneminde aldığı önlemler sayesinde balığın boyu 17 santimetreden 24 santimetreye kadar uzarken, popülasyonunda da önemli bir artışın olduğu belirtiliyor. YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, önceki yıllarda üreme dönemlerinde akarsulara giren balıkların 7-8 bin tonunun yasal olmayan yollarla avlandığını, bundan dolayı da 2000’li yıllarda balık boyunun 15-16 santimetreye kadar düştüğünü söyledi.
İnci Kefali yok olma noktasından kurtarıldı
Dr. Öğretim Üyesi Akkuş, geçmişte inci kefalinin yok olma noktasından kurtarılıp, bugünlere geldiğini kaydederek, şu ifadeleri kullandı: “Bugün 10 bin ton inci kefali avlanıyor. Fakat geçmiş verilere baktığımız zaman üreme dönemi akarsulara giren balıkların 7-8 bin tonu yasal olmayan şekilde kaçak avlanıyordu. 2000’li yıllarda öyle bir noktaya geldik ki; balığın boyu 15-16 santimetreye kadar düştü ve artık akarsulara giren balık görmek mümkün olmuyordu. Fakat Prof. Dr. Mustafa Sarı’nın oluşturduğu balıkçılık yönetimi ve başlattığı koruma çalışmalarıyla beraber yok olma noktasına gelen bu balık türü, bugün 16 santimden 23-24 santimetreye kadar ulaştı. Gölde 117 tane tekne varlığı söz konusu oldu ve kaçak avcılık son buldu. Dereler tekrardan inci kefalleriyle dolmaya başladı. Önceden kiraya verilen üreme dönemi yerler, bugün festival alanlarına dönüştü. Dolayısıyla inci kefali, koruma çalışmalarıyla beraber artık balıkçılıktaki can simidi haline geldi. Çünkü iç sulardaki toplam ürünün tek başına üçte birini karşılıyor. Bu değer her geçen yıl, her geçen gün daha da artacak. Üreme dönemi başladığı günden sonuna kadar tek balığın avlanmaması için jandarma ekipleri 7/24 nöbet tuttu. Yok olma noktasından Van’ın markası haline gelmiş inci kefali neslini korunması için çalışan jandarma ekiplerine ve Prof. Dr. Mustafa Sarı’ya teşekkür ediyoruz. Jandarma teşkilatında inci kefali ile ilgili kurumsal bir hafıza oluştu. Yani balık artık jandarmanın. Üreme dönemi geldiğinde jandarma koruma noktaları koruyor. Dolayısıyla sevinerek söylüyoruz ki; koruma çalışmaları çok başarılı bir şekilde yürütüldü. Bölgedeki, dere kenarlarındaki köylerde oturan gençlerin de artık balığı sahiplendiklerini görüyoruz. Muradiye Belediyesi, binlerce gencin katıldığı etkinlik düzenledi. Gönüllü olarak balık için nöbet tuttular. İnanıyorum ki bir gün gelecek balığı korumak için jandarmaya da ihtiyaç duymayacağız. Şu anda Van Gölü’ndeki balıkçıların yüzü gülüyor. Çünkü ağları suya attıkları zaman dolu dolu geliyor. Prof. Dr. Mustafa Sarı tarafından Van Gölü’nde geçmiş yıllarda sualtı cihazları kullanılarak boyları, ağırlıkları ve yaşlarına bakılarak yapılan stok tahmininde 43 bin ton civarı inci kefali olduğu hesaplanmıştı. Şu anda bu rakamın arttığını görüyoruz. Yeni yapılan stok çalışmalarıyla da net rakamlar ortaya çıkacak.”
’30 bin ton balığın 10 bin tonunu inci kefali karşılıyor’
Akkuş, alınan koruma önlemlerinin büyük faydasını görmeye başladıklarını da dile getirerek, “Van Gölü 3 bin 713 kilometrekarelik yüz ölçümüyle Marmara Denizi’nin neredeyse 3’te biri büyüklüğünde. Dünyanın da en büyük sodalı gölü olma özelliğine sahip. Yani üreme dönemi geldiğinde göldeki balıklar sürüler halinde akarsulara göç ediyor. Aslında inci kefalinin öyküsü bir başarının öyküsü. Çünkü bizim ekolojik hikayelerimiz hep kötü sonla biter. Ülkemizde bugün kaybolmuş, nesli yok olmuş birçok balık türü mevcut. Kalan balık türleri de adeta can çekişiyor. Ülkemizin genelinde Marmara’daki müsilaj sorunu, Karadeniz’deki aşırı avcılıktan dolayı birçok noktada balıkçılıkla ilgili iyi haberler gelmiyor. Fakat Van Gölü inci kefali koruma çalışmaları sayesinde ülkemiz için bir can simidi niteliğinde. Çünkü ülkemiz iç sularından yıllık yaklaşık 30 bin ton balık avlanıyor. Bunun 10 bin tonunu, yani üçte birlik devasa bir bölümünü her yıl inci kefali karşılıyor ve bölgede 20 bin insanın geçim kaynağını oluşturuyor” diye konuştu.
Serhat News
(sg)