CHP Van İl Başkanlığı, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen ‘sansür yasası’na ilişkin yaptığı açıklamada, “Sansür teklifi seçimler yaklaştıkça iktidarını kaybedeceğini anlayan Saray’ın içinde bulunduğu korku ve acizliğin boyutunu göstermektedir” dedi.
CHP Van İl Başkanlığı Türkiye genelinde de eş zamanlı olarak düzenlenen, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen Sansür Yasası’na ilişkin il Başkanlığı binasında basın açıklaması yaptı. Açıklamaya CHP Van il Yönetim Kurulu Üyeleri, kadın ve gençlik kolları üyeleri ile partililer katıldı. Açıklamayı okuyan İl Başkanvekili Kenan Aydınlı, iktidarın Cumhuriyetin ilk yüzyılının son yasama yılını bir sansür ve otosansür yasası teklifiyle açtığını belirtti.
‘Halkı susturma girişimiyle karşı karşıyayız’
Aydınlı, 2023 seçimleri yaklaşırken demokratik muhalefetin, basını, sivil toplumu ve halkı susturmaya yönelik yeni bir girişimiyle daha karşı karşıya olduklarını aktardı. Sansür teklifinin, seçimlere en fazla 8 ay kaldığı bir dönemde Meclis’te yasalaştırılmak istenmesine değinen Aydınlı, “Seçimler yaklaştıkça iktidarını kaybedeceğini anlayan Saray’ın içinde bulunduğu korku ve acizliğin boyutunu göstermektedir” dedi.
‘Yeni bir suç tanımı’
İktidarın, 40 maddelik bu yasa teklifiyle gazeteciliğin ve basın özgürlüğünün altına son bir dinamit daha koymak istediğini vurgulayan Aydınlı şunları kaydetti: “Öyle ki, teklifin 29. maddesiyle, ‘Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma Suçu’ diyerek sınırlarının ve içeriğinin ne olduğu belirsiz yeni bir suç tanımı yapılmaktadır. Muğlak ve ucu açık ifadelerle, Saray yargısına ve iktidar partisinin bürokratlarına hangi bilginin halkı aldatmaya, korku ve endişe yaymaya yönelik olduğunu belirleme yetkisi verilecektir. Aynı zamanda sosyal medyada yapılan eleştiriler, ‘dezenformasyon’ olarak yaftalanabilecektir.”
‘8,5 milyon insanımız işsiz demek yalan haber yaymak mı sayılacak’
Hangi haberin halkta korku ve endişe yaratacağını, hangi paylaşımın kamu düzenini tehdit edeceğini soran Aydınlı, bu sorunun yanıtının ise yasa teklifinde olmadığının altını çizdi.
Aydınlı, AKP-MHP iktidarına şu soruları sordu:
“* TÜİK’in açıkladığı enflasyonun gerçeği yansıtmadığını, Türkiye’de gerçek enflasyonun çoktan üç hanelere ulaştığını söyleyen bir sosyal medya kullanıcısı dezenformasyon mu yapmış olacaktır?
* ‘8,5 milyon insanımız işsiz, insanlar iş arama ümidini kaybediyorlar, işi olanlar da açlık sınırının altındaki asgari ücretle çalışıyor’ demek yalan haber yaymak mı sayılacaktır?
* Kamu ihalelerinin, sözde pazarlık yöntemiyle beşli çetelere adrese teslim verildiğini, halkın sırtından milyarlarca dolarlık yağma yapıldığını ortaya çıkaran gazeteciler suçlu mu sayılacaktır?
* ‘128 milyar dolar nerede?’ demek, kamu barışını bozmak mı olacaktır?
* ‘Ormanlarımız yanıyor, uçaklar neden kalkmıyor?’ diye sorgulamak, bazı savcılar tarafından halkı paniğe sevk etmek mi sayılacaktır?”
‘İktidarın niyeti açıktır’
İktidarın niyetinin açık olduğunu ifade eden Aydınlı, “Saray rejiminin, ülkemizde yarattığı ağır ekonomik buhranı, yüksek enflasyonu ve hayat pahalılığını, işsizliği, yoksulluğu, yolsuzlukları, kurumsal yıkımı dile getirmek suç haline getirilmek istenmektedir” diye konuştu.
Serhat News
