Van Emek ve Demokrasi Platformu tarafından ‘kimyasal silah kullanımına’ karşı yapılan açıklamada “Kim tarafından ve nerede kullanılırsa kullanılsın, kimyasal ve biyolojik silahların kullanılmasının karşısında duracak, sessiz kalmayacak ve takipçisi olacağız” denildi.
Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’nin Zap, Avaşîn ve Metîna bölgelerinde kimyasal silah kullandığı iddiasına yönelik tepkiler devam ediyor. Serhat bölgesi kentlerinde protesto edildi. Van Emek Ve Demokrasi Platformu, siyasi parti ve sivil toplum örgütleri temsilcilerinin katılımıyla Van’ın Cumhuriyet Caddesi Perihan AVM önünde açıklama yaptı. Açıklamada, “Kimyasal silah kullanılması uluslararası hukukun ihlali ve insanlık suçudur” ve “Kimyasal Silah Kullanımı İnsanlık Suçudur” pankartı açıldı.
Eğitim Sen Van şubesi Başkanı Murat Atabay, uluslararası sözleşmede TBMM’de 4 Nisan 1997 tarihinde 4238 sayılı kanun ile “Kimyasal Silahların Geliştirilmesinin, Üretiminin, Stoklanmasının ve Kullanımının Yasaklanması ve Bunların İmhası ile İlgili Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun” düzenlemesinin geçirildiğini ve kimyasal silahların yasaklandığını hatırlattı.
Atabay örgüt mensuplarının kimyasaldan nasıl etkilendiklerine dair şöyle konuştu:
“Basına yansıyan görüntülerde biri kadın, diğeri erkek 2 örgüt mensubunun ilgili gazlardan ötürü, sinir sisteminin etkilendiği, bilinç kayıpları yaşadıkları ve akabinde de vefat ettikleri gözlenmiştir. Kamuoyuna yansıyan görüntüler alanında uzman bilirkişilerce değerlendirilmiş ve kimyasal silaha maruz kalmış olabilecekleri kanaatleri oluşmuştur. Bu Anlamda Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü (OPCW) başta olmak üzere uluslararası kuruluşlarca oluşacak bağımsız bir heyetin bölgeye gitmesi, kimyasal gazın kullanıldığı iddia edilen alanda incelemelerde bulunmaları ve akabinde Minnesota Protokolü çerçevesinde vefat eden kişilerin naaşlarının incelenmesi ve akabinde bir rapor hazırlanarak kamuoyuna sunulması gerektiği açıktır.
Kimyasal gaz kullanımı hususunda Milli Savunma bakanlığı açıklama yapmış ve iddiaları kesin bir dille reddetmiştir. Dolayısıyla bağımsız heyetlerce yapılacak inceleme ile bu iddianın gerçek olup olmadığı hususu açığa çıkacaktır.
‘Özerk Yönetimi tarafından güvenliklerinin sağlanması gerekiyor’
BM’ye üye devletler ve Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’ne (CWC) taraf devletlerinin derhal soruşturma talep etmesine yönelik çağrıda bulunan Atabay, “BM Genel Sekreteri’nin biyolojik veya kimyasal silahların iddia edilen kullanımlarını araştırmak için içinde OPCW’nin de bulunacağı özel ve bağımsız bir heyetin kurularak bölgeye gönderilmesi çağrısı yapıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti yetkililerine ve Kürdistan Özerk Bölgesi Yetkililerine sesleniyoruz; Uluslararası bağımsız heyetlerin ilgili yerde ve ilgili naaşlar üzerinde inceleme yapabilmeleri için Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Kürdistan Özerk Yönetimi tarafından ilgili bağımsız kuruluşlara izin verilmesi ve güvenliklerinin sağlanması gerekiyor!” dedi.
‘Sessiz kalmayacak ve takipçisi olacağız’
Kimyasal silahların kullanılması ulusal mevzuatta yasaklı olduğu gibi Uluslararası sözleşmelerde de savaş suçu olarak da tanımlandığını dile getiren Atabay son olarak şunları ifade etti: “İnsanlığa karşı suçlar kategorisinde yer almaktadır. Van Emek ve Demokrasi Platformu olarak; kim tarafından ve nerede kullanılırsa kullanılsın, kimyasal ve biyolojik silahların kullanılmasının karşısında duracak, sessiz kalmayacak ve takipçisi olacağız.”
Serhat News