Nüfus oranına göre kanser vakalarının en yüksek olduğu Iğdır’da Onkoloji bölümün olmadığını belirten SES Temsilcisi Hidayat Akay, “Kanser vakalarının birinci nedeni hava kirliliği, ikincisi ise kentteki nükleer santral” dedi.
İsviçre merkezli Hava Kalitesi Teknolojisi Şirketi (IQAir) tarafından yıllık yayımlanan rapora göre; hava kirliliğinde dünya çapında 131 ülke arasında Türkiye 45’inci sırada yer aldı. Hava kalitesi ölçümünde ülkenin hava kirliliğinde ilk sırada olan Iğdır, nüfusa göre kanser vakalarının da en yüksek olduğu kent olarak kayıtlara geçti. Ermenistan’da bulunan Metzamor Nükleer Santrali’nin yakınlığı nedeniyle kentte son 10 yılda kanser vakalarında yüzde 100 artış yaşandı.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2022 yılına ilişkin ölüm ve ölüm nedeni istatistiklerine göre; Iğdır’da iyi ve kötü huylu tümörlerden ölenlerin oranı yüzde 18,6 oranında. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Iğdır Temsilcisi Hidayet Akay Mezopotamya Ajansı’na (MA), kentte kanser vakalarının temel nedeninin hava kirliliği olduğunu söyledi. Akay, ancak kentte Onkoloji bölümünün de doktorunun da olmadığını belirtti.
Kanser vakalarının nedenleri
Halk sağlığını etkileyen birinci faktörün hava kirliliği olduğuna işaret eden Akay, “Kentte çok ağır bir hava kirliliği var ve Avrupa kentleri arasında birinci sıradadır. Bunun nedeni şehrin yanlış konumlanmış olması. Kent ovada inşa edilmiş, bu durum insan sağlığını etkiliyor. Yeşil alan azlığı, tarım alanlarının yapılaşması ve ovanın yok edilmesi, kenti ve insan sağlığını etkiliyor. Kışın dışarıda geçirdiğiniz bir saat, akciğerlere 40 sigara kadar zarar veriyor. Bunun sonucu olarak kentte akciğer hastalıkları, KOAH, astım vakaları çok fazla. Türkiye’de en çok kanser vakasının olduğu kent bizim kentimiz. Bunun iki nedeni var; birincisi hava kirliliği, ikincisi ise kente 29 kilometre uzaklıkta bulunan Metsamor Nükleer Santrali” diye belirtti.
Kentte onkoloji uzmanı yok!
Kentte kanser vakalarında artışa dikkat çeken Akay, “Türkiye’de en çok kanser vakasının yaşandığı kentte, bırakın Onkoloji Hastanesi’ni, bir onkoloji uzmanı bile yok. Kanser hastası sayısı çok fazla olmasına rağmen buna çare olacak bir sağlık sistemi yok, insanlar hastalarını ya Erzurum’a ya da batı şehirlerine götürmek zorunda kalıyor. Biz bununla ilgili daha önceden sivil toplum kuruşları olarak girişimlerde bulunduk, fakat sonuç alamadık. İşin içine rant girince, insan sağlığı ötelendi” diye konuştu.
İktidarın sağlık politikası
Yaşanan sorunların sağlık sistemiyle sınırlı kalmadığını belirten Akay, “Burada sorunlar sistemseldir. 20 yıldır ülkeyi yöneten iktidara baktığınızda, eğitim, sağlık, kadın ve sosyal politikalarından adalete, hiçbir şey olması gerektiği gibi değil. Nitelikli sağlık politikasından bahsettiğinizde, ‘Biz Türkiye’nin en büyük hastanesini yaptık’ diyorlar. Çünkü beton merkezli düşünüyor. İktidarın en büyük sorunu da budur, şehirleşmekten tutun ekolojiye kadar beton merkezli politikalar var. Kentte göğüs hastalıkları uzmanı yok, oransal olarak Türkiye’de en çok akciğer hastalıkları bu kentte, fakat bir uzman doktor yok. Bu bir zihniyet sorunudur. Daha önce göğüs hastalıkları ve onkoloji için başvuru yaptık ama sonuç alamadık. Sağlığı merkezileştirmeye çalışıyorlar, fakat mahallelerde bile sağlık ocaklarının olması gerekiyor. İnsanlar gece 02.00’de yola çıkıp Erzurum’a muayene olmaya gidiyor. Sağlık hizmetinin tüm alanlara yayılması gerekiyor” diye belirtti.
Randevu var, doktor yok
AKP’nin sağlık hizmetlerini oy oranlarının yüksek olduğu bölgelerde topladığını söyleyen Akay, “Bölgesel sağlık olacaksa, Van buna daha uygun ama tüm yatırımlar Erzurum’a yapılıyor. Bu da AKP’nin sadece kendisinden olana hizmet götürdüğünü gösteriyor. İktidar sağlık alanında bile ayrımcılık yapıyor. Kentte birçok uzman yok, kadın doğumda bile insanlar bir aydır sıra alamıyor. Sağlıkta 90’ların bile gerisine düştük. Eskiden insanlar kuyruğa giriyordu ama tedaviye ulaşabiliyordu, şuan insanlar hastaneye yaklaşamıyor. Çünkü randevu sistemi var ama doktor yok” dedi.
Serhat News