Eğitim-Sen Van Şube Başkanı Murat Atabay, “kız okulları açma” önerisine ilişkin, mevcut iktidarın amacının; kadını toplum yaşamdan kopararak özel alana hapsetmek olduğunu ve bunu da en iyi uygulayabileceği yer olarak eğitim kurumlarını gördüğünü söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in bir televizyon programında karma eğitim sebebiyle bazı ailelerin kız çocuklarını okula göndermediğini belirterek “kız okulları açma” önerisinde bulunmuştu. Bakan Tekin’in bu önerisine birçok kesimden tepki geldi. Konuyla ilgili görüşlerini dile getiren Van Eğitim-Sen Başkanı Murat Atabay, niyetin sadece okula devam etmeyen kız çocuklarının ailelerinin talepleri üzerine okula kazandırmak olmadığını belirtti.
Atabay, iktidarın yıllardır bir şeylerin altyapısını örmeye çalıştığını belirterek, 2010-11’li yıllarda getirilen 4+4+4 sistemiyle İmam Hatiplerin açılmasıyla başlayan, zorunlu din derslerinin getirilmesi ile devam eden bir sürecin işlediğini söyledi.
‘Art niyetli bir yaklaşım’
Karma eğitim tartışmalarına ilişkin Atabay, “Bugün de son birkaç yıldır karma eğitim tartışmalarına büründürülen ve altyapısındaki esas niyeti çok net biliyoruz. Siyasal iktidarın amacı; kadını toplum yaşamından koparmak, özel alana hapsetmek. Bunu en iyi uygulayabileceği yer de onlar için eğitim kurumları” dedi. Çocukların hakkını koruması gerekenin devlet olduğunu söyleyen Atabay, “Niyet sadece okula devam etmeyen kız çocuklarının ailelerinin talepleri üzerine okullara kazandırmak değil. Normalde yararı gözetilmesi gereken kişi aile değil çocuktur” vurgusunu yaptı.
‘Aile talebi göz önüne alınsaydı anadilde eğitim talebi alınırdı’
Veli talebinin göz önünde bulundurulmadığını şayet bulunduruluyor olsa idi, Van’daki ailelerin büyük bir kısmının, çocuklarının Kürtçe eğitim almalarını istediğini, anadilde eğitim taleplerinin karşılanacağını söyledi. Atabay, “Eğer kız okullarını ayrı, erkek okullarını ayrı açarsak okullara gelecekler, demek hem art niyetlidir hem de art niyetlerini açığa çıkaran bundan sonraki uygulamaların önünü açacak çok tehlikeli bir yaklaşımdır” dedi.
‘Bu söylem yılların birikimi’
Çocukların psikolojik olarak, pedagojik olarak birbirlerini tanımaları gerektiğini aktaran Atabay, “Çocukların bir arada büyümeleri gerekiyor. Kızların, erkeklerin bir arada olduğu alanlar sadece okullar değil. Okul yaşamı sonrasında iş yaşamında, evlilikte birlikte zaman geçirecekler. Okullardan başlayarak ileriki süreçlerde iş yaşamından kadınları koparmak, evlilikte kadını tamamen itaatkâr bir hale getirmek, eril zihniyetin hegemonyası altına koymak ve şeriatta olduğu gibi kadına hiçbir hak vermeyen sadece kocanın taleplerini yerine getiren bir toplum yapısını ortaya koymak için ortaya atılmış çok ciddi bir yaklaşım” diye vurguladı.
FOTO: BBC
Bu söylemin sadece Milli Eğitim Bakanı’nın o an söylemiş olduğu bir şey olmadığını, bunun yılların birikimi olduğunu söyleyen Atabay, “AKP, MHP, HÜDA PAR ve Yeniden Refah üzerinden şekillenen siyasal iktidara baktığımızda aslında bunların niyetinin devlet yapısını değiştirmek olduğunu, laik eğitimi ortadan kaldırmak olduğunu çok net olarak görebiliyoruz” dedi.
Çocukların okula devam etmemesinin birçok sebebi var
Çocukların, okula devam etmemesinin ekonomik, sosyal altyapısı olduğunu vurgulayan Atabay, “Feodal yapının etkisi var. ‘Kız çocukları erkeklerle bir arada olmamak için okula gitmiyor’ söyleminin içi çok boş. Eğer okullaşma oranını arttırmak istiyorsak öncelikle eğitimi kaliteli hale getirmemiz lazım” diye konuştu.
Ailelerin eğitimden beklentilerinin karşılanması gerektiğini belirten Atabay, “Çocuklar eğitim aldıkları zaman bu eğitim sonrasında bir iş sahibi olabilecekler mi, yoksa yine AKP-MHP iktidarının belirlediği sınavlarla, mülakatlarla, torpillerle mi yüz yüze kalacaklar? İnsanlara, ‘senin çocuğun okur, ama bizimle bir şekilde ilişkilenmedikçe bir yere gelemez’i toplum yapısı içerisinde yerleştirdiğiniz zaman toplumda ister istemez sizin belirlediğiniz çizgilere göre hareket ediyor. Bugün İmam Hatiplere, İlahiyat Fakültelerine nasıl pozitif bir ayrımcılık uyguluyorlarsa, birçok alanı bunlarla dolduruyorlarsa ileriki süreçte de bunlarla dolduracaklar” dedi.
‘Sendika olarak bütün sorumluluklarımızı yerine getireceğiz’
Atabay, “Bu toplumu değiştirme adımıdır. Laik, demokratik, bilimsel eğitimi ortadan kaldıracak ve Türkiye’yi Taliban zihniyetine, Afganistan’a dönüştürecek bir uygulamanın dile getirilmesidir. Bunun altyapısının çalışmalarını da ileriki süreçlerde göreceğimizi düşünüyoruz” diye belirtti.
Atabay, sendika olarak ailelerle, demokratik kitle örgütleriyle görüşüp, bunun ileride ortaya koyacağı sakıncaları dile getireceklerini söyledi. Atabay son olarak, “Sendika olarak üzerimize düşen bütün sorumluluğu yerine getirip mücadele etmemiz gerekiyor. Ama aynı zamanda bir kamuoyu oluşturmak, bunun için bir mücadele hattı oluşturmak, hukuki süreçleri yürütmek de önümüze koyacağımız mücadele programı içerisinde mutlaka olacaktır” dedi.
Serhat News