Van’da doktorlara yönelik şiddet Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaşı Tıp Fakültesi önünde yapılan açıklamayla protesto edildi.
Van-Hakkari Tabip Odası, son zamanlarda sağlıkta yaşanan şiddetle ilgili basın açıklaması yaptı. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaşı Tıp Fakültesi önünde beyaz ünlükleriyle bir araya gelen ve SES Van Şubesi ile Van-Hakkari Tabip Odası pankartları açan sağlıkçılar adına Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Doç. Dr. Harun Arslan açıklama yaptı. Arslan, 2003’ten beri ülkede ‘Sağlıkta Dönüşüm Programı’ ile had safhaya ulaşan piyasacı, halk sağlığını ve hekimleri/sağlık emekçilerini yok sayan politikaların şiddeti daha çok arttırdığına dikkat çekti.
‘Sağlıkta şiddet son bulana dek mücadele edeceğiz’
Sağlıkta şiddet nedeniyle 1988’de kaybedilen Dr. Edip Uğurcan Kürklü dışındaki tüm meslektaşlarını yaratılan tüketici sağlık politikaları sonucu son 20 sene içerisinde kaybettiklerini kaydeden Arslan, 2 Ekim 2018’de Dr. Fikret Haciosmani de görev yaptığı hastanede silahlı saldırı sonucunda yitirdiklerini anımsattı. Sağlıkta şiddet nedeniyle kaybedilen tüm hekim/sağlık emekçilerini saygıyla andıklarını dile getiren Arslan, sağlıkta şiddetin son bulana kadar mücadele edeceklerinin sözünü yineledi. Cuma günü Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servisinde iki hekimin hasta yakanları tarafından darp edildiğine vurgu yapan Arslan, bir arkadaşlarının her iki omuzunda kırıklı çıkıklar meydana geldiğini ve ameliyat sonrası yoğun bakım ünitesinde yatırıldığını ifade etti.
‘Her ay yüzlerce hekim gelecek kaygısıyla ülkeyi terk ediyor’
Her ay sayısı katlanarak artan yüzlerce hekimin bu kötü koşullar ve gelecek kaygısıyla ülkeyi terk ettiğini dile getiren Arslan, “Neredeyse hepimiz, çalışma yükümüzün yanında bu sağlık sisteminde ruhsal anlamda zorluklarla da karşılaşıyoruz. Daha geçen hafta üç meslektaşımız intihar etti. Yüzlerce sağlık emekçisi her gün şiddet görüyor. Tüm hekimler/sağlık emekçileri geçim derdi ile boğuşuyor. TTB ve tabip odaları olarak Sağlıkta artan şiddetin de, toplumda körüklenen şiddet dilinin de karşısındayız ve sağlıkta şiddetle etkin mücadele çağrımızı yineliyoruz.
Birileri bizim sesimizi duymadığı gibi, duyulmasını engellemek için elinden geleni yapıyor ama dün olduğu gibi yarın da daha da güçlü bir şekilde “emek bizim, söz bizim demeye devam edeceğiz. Asla yaşamımıza kasteden bu çalışma koşullarına boyun eğmeyeceğiz, emeğimizin sömürülmesine, geleceğimizin karartılmasına izin vermeyeceğiz” dedi.
Serhat News
