Van’da ‘Ekonomi ve Hukuk’ başlığı altında kurulları bir araya getiren DOĞUSİFED yönetim üyeleri düzenlenen panelde birçok esnaf ve iş insanıyla bir araya geldi. Burada Serhat News’e konuşan, Daha İyi Yargı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve İstanbul Barosu Av. Mehmet Gün, Türkiye’nin birinci sorununun yargı olduğunun altını çizdi.
Van, Hakkari, Bitlis ve Muş illerini kapsayan iş dünyası derneklerini çatısı altında barındıran DOĞUSİFED üyeleri, Van’da ‘Ekonomi ve Hukuk Buluşmaları’ başlığı altında ‘Sürdürülebilir büyüme için daha iyi yargı ve sivil anayasa’ konulu panel düzenlendi. Elit World oteli toplantı salonunda düzenlenen panele Van ve farklı illerden birçok esnaf ve iş insanı katılım sağladı.
Panele konuşmacı olarak, Türkonfed yönetim Kurulu Üyesi Suat Çiftçi Doğusifed Yönetim Kurulu Başkanı Müslüm Erbay, üyesi Av. Muazzez Çağlar Kesici, Van Barosu Başkanı Av. Sinan Özaraz, Vatso-Der Yönetim Kurulu Başkanı Zahir Kandaşoğlu, Daha İyi Yargı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Gün ve TOOB ETÜ Öğretim Üyesi Ekonomi Gazetesi yazarı Prof. Dr. Fatih Özatay katılırken, Moderatörlüğü ise Ekonomi Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ yaptı.
Burada Serhat News’e konuşan Daha İyi Yargı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve İstanbul Barosu Avukatı Mehmet Gün, yargı reformunun önemi ve dava cezalarının uzun sürmesiyle yaşanan sorunlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘Ülkemizi dünyanın en iyileri hukuk sistemi haline getirmeyi düşünüyoruz’
Türkiye’nin birinci sorununun yargı olduğunun altını çizen Gün, “Bize göre ülkedeki sorunların hepsinin kök sebebini teşkil ediyor. 10 seneden fazladır bunun üzerinde çalışıyoruz. Birikimlerimizle 9 başlıkta yenilikçi çözüm önerileri geliştirdik. Bir taraftan kaliteli yargı hizmetleri üreten bir sistem haline getirmeyi insan kaynaklarını buna göre geliştirmeyi diğer taraftan topluma kaliteli hizmet verecek süreçleri geliştirmeyi yargının faaliyetini göstermesine engel olan kısıtları ortadan kaldırmayı ve ülkemizin dünyanın en iyileri hukuk sistemi haline getirmeyi düşünüyoruz. Önerilerimizi kitap halinde yayınladık. Dünyadaki başka sistemleri daha sonra araştırdık karşılaştırdık önerilerimizin daha ileri ve yenilikçi olduğunu gördükten sonra hem İngilizce hem de Türkçe yayınlayarak dünyada ve Türkiye’de tartışmaya açtık” dedi.
‘Anayasamız yargıyı bağımlı hale getiriyor’
Yargının sürdürülebilir bağımsızlığının sağlanması gerektiğini ifade eden Gün, “Mevcut anayasamızın oldukça sıkıntılı olduğunu, yargıyı bağımlı hale getirdiğini düşünüyoruz. Yeni bir anayasada olması gereken yargıya ilişkin hükümleri yazdık yayınladık. Yine bir anayasa yapacak olursak Türkiye’de bunun mutlaka sivil bir anayasa olması gerektiğini düşünüyoruz. Sivil anayasanın toplumdaki bütün kesimlerin bir araya geldiği kendisini ifade edebildiği, tartıştığı, ikna olduğu mutabık olduğu bir şekilde yazılması gerektiğini toplumsal uzlaşmayla yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Yargı konusundaki hükümlerin yeniden yazılması gerektiğini düşünüyoruz” önerisinde bulundu.
‘Davaların hızlı ve isabetli sonuçlanmasını sağlamak gerek’
Ceza davalarının uzun sürdüğüne değinen Gün, dava açan kimsenin ‘Biz ne yapacağız? Ben ne zaman özgür kalıpta işlerime geri döneceğim?’ sorularının sorulduğunu ve bu sorunlara karşı yapılması gerekenleri de sıraladı: “Bunun için özellikle ceza yargılamasını çok hızlı ve isabetli olarak sonuçlanmasını sağlamak lazım. Ülkemiz bir dava açıldığında tek bir duruşmada yargılamayı bitirmeyi hedefliyor. Bizim reform önerilerimizin bir kısmı tamda bunu sağlamaya yönelik. Yani bir dava açıldığında 10 defa bir mahkemeye gidip bir duruşma olmaksızın iki günse iki günlük bir günse bir günlük duruşma yapılsın. O duruşmada her şey eşit olarak tartışılsın. Ortaya çıkacak karar hem herkesi tatmin edecek karar olacak hem de kısa sürede bütün belirsizlikleri ortadan kaldırmış olacaktır.”
Serhat News
