Yerel seçimlere 5 aydan daha az bir süre kaldı. Kürt illerinde başta HEDEP olmak üzere tüm partiler aday belirleme sürecine tam olarak girmese de adayların kim olacağına ilişkin yapılan tahminler ve değerlendirmelerle yerel seçim gündemi iyice ısındı diyebiliriz.
HEDEP’in oldukça güçlü olduğu ve seçimleri kazanmasına kesin gözüyle Diyarbakır, Van, Mardin, Hakkâri, Iğdır, Kars, Bitlis, Ağrı, Siirt, Şırnak, Muş illeri ve ilçelerinde de gündem artık yerel seçimler.
Bölgede yıllardır HEDEP karşısında kaybeden ve istediği sonucu alamayan AKP’de de bazı illerde aday başvuru süreci başladı. Ancak enteresan bir durum var, AKP’li adaylar seçimlerde ikinci olmak için mücadele edecekler.
Şimdi diyeceksiniz ki, o nasıl oluyor, partinin adayı birinci olarak seçimi kazanmak ve belediye başkanı olmak istemez mi?
Evet, dediğiniz doğru ama o normal demokrasilerde oluyor. Bizim gibi normal olmayan demokrasilerde söz ettiğim il ve ilçelerde AKP’li adaylar seçimlerde birinci parti olamayacaklarını bildikleri için üçüncüyü geçip ikinci olabilmek için kıyasıya bir mücadele verecekler.
Tartışmalar, kavgalar, gürültü, patırtı her şey seçimde ikinci olmak için?
Bunun nedeni ise şu; seçimden sonra bir gerekçe ile HEDEP’li adaylara mazbata verilmeyeceğini ve bu yüzden kendilerinin başkan olarak atanacağını düşünüyorlar. 2019’da uygulanan bu yöntemin bu defa HEDEP’in kazanacağı tüm il ve ilçelerde gerçekleşmesini umut ediyorlar.
Trajikomik değil mi? Demokratik yollardan seçilemeyecekleri için demokratik olmayan yollardan gayrimeşru biçimde belediye başkanı olmanın hesaplarını yapıyorlar. Demokrasi ortadan kalkınca böylesi planlar devreye giriyor haliyle!
AKP il ve ilçe örgütlerinde bunlar konuşuluyor. Diyorlarmış ki; HEDEP kazansa bile adaylarına mazbata verilmeyecek, yargı kararları gerekçe gösterilerek belediye başkanlığı bize verilecek.
Bunun dışında AKP’nin il ve ilçe örgütleri de kayyuma karşı. Ama karşı koyma sebepleri kayyum politikasının yanlışlığından değil; “Kayyum atamayın, belediyeleri bize verin” diye genel merkezde kulis faaliyeti yürütüyorlar.
Hatta Van’da tanınan bir AKP’li yönetici sık sık gittiği Ankara’da AKP’li yetkililer ve bazı bürokratlara sürekli otlu peynir götürdüğü için ona Otlu Peynir Başkanı lakabını takmışlar. Otlu Peynir Başkanı, genel merkezde kayyum atanmasının doğru olmadığını, seçimi 2. Bitiren partinin adayın belediye başkanı olarak atanmasının daha doğru olacağını dahi söylemiş.
Süleyman Demirel, DYP’nin Genel Başkanı iken yerel seçimler için aday belirleme döneminde soruyor; “ Hangi adaylar var, deyin bana hele ”
*Efendim; Rıza Çoban, Ali Rıza ve Alaattin Rıza var” diyorlar.
“Maşallah; Bütün rızalar toplanmış, bir Allah’ın rızası eksik” demiş.
