Haber-Sen bugün Van’da PTT çalışanlarına dönük keyfi uygulamalar ve cumartesi günleri uygulanan zorunlu mesailere ilişkin açıklama yaptı.
Van Haber-Sen bugün yaptığı açıklama ile PTT çalışanlarına dönük keyfi uygulamaları kabul etmediklerini ve bunun karşısında olduklarını açıkladı. Van HABER-SEN Şube Başkanı Hamit Aker’in okuduğu açıklamada şunlara yer verildi: “PTT; hukuksuz ve keyfî uygulamalarla is barışını bozarak, emekçiler için iş yerini ve mesaiyi çekilmez hale getirmiştir. Sürekli hale gelen baskılar emekçilerin huzurunu ve sağlığını bozmaktadır. Posta dağıtıcısı emekçiler uzun süredir “sayı dayatması” ve ” isteği dışında cumartesi çalıştırması” baskısıyla karşı karşıya kalmaktadır. Tüccar hesabı, kâr -zarar mantığının kamu kurumlarında yeri yoktur, olamaz! 183 yıllık kurumun nasıl keyfi ve hukuksuz biçimde yönetildiği PTT emekçileri tarafından iyi biliniyor. Tüm kamuoyu PTT emekçisinin yaşadığı bu baskı, dayatma, hukuk dışı uygulamaları bilmeli ve öğrenmeli.”
‘Bir personelden 2-3 kişinin yapacağı işler isteniyor’
Aker, PTT ‘de 2018 yılından bu yana personel alımı yapılmadığı için eksik personelle verilen kamu hizmetinin aksadığını belirterek, “Bir personelden iki, üç kişinin yapacağı işi isteyenler, bunu yerine getirmeyen personele disiplin kırbacını çıkarmaktadır. Personel eksikliğini gidermesi gereken PTT yönetimi, artan iş yükü altında ezilen PTT emekçilerine angarya çalışmayı dayatarak Anayasal suç işlemektedir,” dedi.
Fazla çalışmanın zorunlu ve istisnai hallerde yaptırılması gerektiğini vurgulayan Aker, “Bu durum PTT’de sürekli hale gelerek emekçiler için bir zulme dönüşmüştür. PTT yönetimi dağıtıcılara hafta sonu tatillerinde de çalışma yaptırmaktadır. Cumartesi günü çalıştırma isteğe bağlı değil tüm emekçilere sürekli dayatılan bir uygulama haline gelmiştir,” dedi.
Aker, 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 20. maddesinde sözleşmeli personelin haftalık çalışma süresinin 40 saat olduğunun yazdığını söyledi.
Aker, “Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere normal çalışma saatleri dışında fazla çalışma yaptırılabilmesi ancak zorunlu ve istisnai hallerde mümkün olmaktadır. Yine aynı maddede fazla çalıştırma yapılacak personel sayısı da sınırlanmıştır. Bu düzenlemenin amacı çalışanların keyfi bir şekilde fazla çalıştırılmasının, dolayısıyla yaşanacak hak kayıplarının engellenmesidir. Çalışanların haklarını korumak amacıyla yapılan bu düzenlemeye rağmen zorunlu ve istisnai bir hal olmadığı halde, isteği olsun olmasın tüm personel her Cumartesi mesaiye çağırılıp çalışmaya zorlanmaktadır,” dedi.
‘PTT emekçileri davayı kazandı’
Cumartesi günleri çalışmak istemeyen posta emekçilerinin dilekçe verdiklerini söyleyen Aker, “Kurum tarafından kanun, yasa ve yönetmeliklerde yeri olmayan cevaplar verilmektedir. PTT, kamu diline yakışmayan bu cevaplar da üstü kapalı emekçileri tehdit etmeyi de unutmamıştır. Buna rağmen çalışmak istemeyen posta emekçileri dava yoluna gitmiş ve davayı kazanmışlardır. Kurum davayı kazanan emekçileri cezalandırma yoluna giderek emekçileri cumartesi çalışması olmayan işyerlerine sürgün etmiştir,” dedi.
Bu durumu kabul etmediklerini ve bununla mücadele edeceklerini ifade eden Aker, “Sürgün bir insanlık suçudur. Sürgün aile bütünlüğünün bozulmasıdır. Bu yüzden tüm hukuksuz yer değiştirmeler derhal son bulmalıdır,” dedi.
Aker, PTT Genel Müdürlüğünün PTT Başmüdürlüklerine verdiği talimatlar ile dağıtıcıları baskı altına aldığını, angarya iş dayattığını söyleyerek, “60 teslim ile başlayan sayı dayatması 120-130 gönderiye çıkartılmış ve büyük çoğunluğunun teslim edilmesi yönünde mobbinge varacak düzeyde sistematik baskı mekanizması devreye konulmuştur,” dedi.
Aker, son olarak şunları söyledi: “Mücadelemiz tüm emekçiler içindir. Emeğimizi yok sayan, güvencesiz çalışma koşullarını dayatan, iş barışını bozan baskı mobbing ve ayrımcılığa karşı tüm emekçileri KESK Haber-Sen de mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz. Kendini hukuktan üstün görenler şunu iyi bilmeli ve anlamlıdır.”
Serhat news