ABD seçimlerinde Trump ile Harris arasındaki yarış iyice kızışırken, seçilecek başkanın Türkiye’ye nasıl bir etkisinin olacağı da merak konusu oldu. Türkiye’de azımsanmayacak bir kesim Trump’ı desteklerken, özellikle Suriye politikası nedeniyle karar mekanizmasının da Trump’tan yana bir tutum içerisinde olduğu gözlemleniyor.
ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Joe Biden’ın adaylıktan çekilmesinin ardından başkanlık adaylığını duyurdu. Eski Başkan Donald Trump ile Harris arasındaki seçim yarışı hızla devam ederken, Trump’ın olası zaferinin Türkiye ekonomisine etkileri tartışılıyor.
Trump’ın ekonomik politikaları
Ekonomi uzmanı Ussal Şahbaz, Trump’ın başkanlık döneminde uygulayacağı politikaların Türkiye’ye nasıl yansıyacağını değerlendirdi.
Şahbaz, üç ana başlıkta olası senaryoları inceledi:
Birinci olarak, Trump’ın vergileri azaltma vaadi kamu dengesinde bozulmaya yol açabilir. Bu da enflasyonu tetikleyebilir. İkincisi, Trump’ın kaçak göçmenleri sınır dışı etme planı, ABD’de iş gücü piyasasını olumsuz etkileyebilir. Bu durum, ücretlerin artmasına ve enflasyonun yükselmesine neden olabilir. Üçüncüsü, Trump’ın korumacı politikaları ve yeni gümrük tarifeleri ABD’de üretim maliyetlerini artırabilir. Bu da küresel ölçekte enflasyonist baskılara yol açabilir.
Türkiye’ye olası etkiler
Trump’ın politikaları, Türkiye’nin 2025 enflasyonuna olumsuz yansıyabilir. Trump’ın Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme ihtimali ve Çin’e karşı sert tutumu da Türkiye’yi ekonomik anlamda etkileyebilir. Avrupa’nın karbon vergisi uygulamaları ve Trump’ın Çin’den üretimi kaydırma planları, Türkiye’nin ana ihracat pazarını zorlayabilir.
Dış politika ve İsrail lobisi
Trump’ın dış politikadaki tek taraflı kararları, Türkiye için riskler barındırıyor. Trump’ın İsrail’e koşulsuz desteği ve Ortadoğu’da tek taraflı hareket etme alışkanlığı, bölgedeki dengeleri değiştirebilir. Ayrıca, Evanjelik Hristiyanların Trump’a desteği, İsrail lobisinin etkisini artırabilir.
Trump’un, Suriye’den çekilme ihtimaline karşı, Türkiye’de azımsanmayacak bir kesim onu destekliyor. Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan ile olan yakın dostluğu da Türkiye açısından Trump’ı öne çıkarıyor. Harris ise, daha çok merkezi politikaları ve devlet sistemini esas alması bekleniyor. Fevri davranışlardan, fevri kararlardan ziyade, uzun vadeli planlamalar ve var olan planlamaların devamı niteliğinde bir seyir bekleniyor.
Trump ise daha çok öngörülemeyen bir yapıya sahip. Ancak kim seçilirse seçilsin, ABD’nin gleneksel bir yapısı ve devlet sistemi var. Seçilecek olan başkanın bu sistemin dışına çıkması, kendi kişisel politikasını hayata geçirmesi beklenmiyor, nitekim ABD sistemi de buna uygun değil.
Serhat News