Van Barosu 29. Genel Kurulu başladı. Mevcut başkan Sınan Özaras dışında adayın çıkmadığı genel kuruldu, sığınmacı hakları ve anayasal güvence vurgusu ön plana çıktı.
Van Barosu’nun 29. Olağan Genel Kuru başladı. Van Barosu binasında başlayan genel kurulda başkan adaylığına mevcut başkan Sınan Özaras dışında aday çıkmazken, yönetim ise çok sayıda avukat başvuruda bulundu. Divanın oluşmasından sonra ilk sözü alan Sinan Özaraz, demokrasi ve insan hakları vurgusu yaptı. “Türkiye’de kadın ve çocuklara yönelik katliamlar, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve şiddet kültürünün bir sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır” diyen Özaraz, Kadınların aile içi şiddet, nefret cinayetleri ve çocukların istismara uğrayarak hayatlarını kaybetmesi, katledilmesi toplumun vicdanını derinden yaraladığını kaydetti. Özaraz, “Hukuk sisteminin bu şiddeti durdurmakta etkin bir rol üstlenmesi, yaratılan cezasızlık politikasına son verilmesi ve yine Türkiye’de sağlanamayan adalet ve eşitlik taleplerinin karşılaması gerekmektedir. Yine unutulmamalıdır ki; Kadına ve çocuğa yönelik şiddet, sadece hukuki yaptırımlarla değil, toplumsal farkındalık ve dönüşümle önlenebilir. Milyonlarca sığınmacının sığınmak zorunda kaldığı ya da geçmek için uğramak zorunda kaldığı Türkiye’de sığınmacılar ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır. Sığınmacılar, toplumsal ve ekonomik hayata entegrasyonlarında büyük zorluklar yaşamalarının yanı sıra, temel insan haklarından mahrum bırakılmakta ve ayrımcılığa uğramaktadır. Sığınmacılar, kimi siyasi partilerin oy kaygısına insanlık onuru kurban edilerek nefret suçlarına maruz bırakılmaktadır. Hatırlatmak isteriz ki; sığınmacı haklarının korunması, yalnızca insani bir sorumluluk değil, aynı zamanda hukukun evrensel ilkelerinin bir gereğidir.” diye konuştu.
Cezaevleri
Cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri, Türkiye’nin adalet sistemi üzerinde ciddi bir sorun olarak varlığını sürdürdüğünü dile getiren Özaraz şunlara dikkat çekti: “Kötü muamele, işkence, sağlık hizmetlerine erişim eksikliği ve aşırı kalabalık cezaevi koşulları, mahpusların temel haklarının ihlal edilmesine yol açmaktadır. Cezaevleri, yalnızca suçluların cezalandırıldığı yerler değil, aynı zamanda hukukun temel prensiplerinin sınandığı alanlardır. Cezaevlerinde insan onuruna saygı gösterilmesi, işkence ve kötü muameleye sıfır tolerans gösterilmesi, demokratik bir hukuk devletinin olmazsa olmazıdır. Türkiye’de hukuksuzca uygulanan İdari Gözetim kararları, hasta tutuklu ve hükümlülere uygulanan ölüm süreci ve tüm cezaevlerine yayılan hukuksuz tecrit politikası maalesef gün geçtikçe artarken, bu hukuksuzluklara karşı Van Barosu’nun yürüttüğü mücadele de giderek güçlenmiştir. Türkiye’nin demokrasi ve hukuk mücadelesinde Kürt meselesi, çözülmesi gereken en büyük yapısal meseledir. Kürt halkı, tarih boyunca dil, kültür, kimlik ve siyasi haklarının tanınmaması, kimliğinden kaynaklı uğradığı ayrımcı tutum, maruz kaldığı hukuksuz uygulama, işkence ve yaşadığı kaliamlar gibi sebeplerle büyük acılar yaşamış, bu hukuksuzluk ile yüzleşilmemesi toplumsal barışın önünde büyük bir engel teşkil etmiştir. Kürt meselesi, yalnızca bir bölgesel ya da etnik bir mesele değil, Türkiye’nin genel demokratikleşme ve hukuk devleti sürecini de derinden etkileyen çok boyutlu bir krizdir.”
Demirtaş, Kavala ve Atalay durumu
Konuşmasında tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş, Osman Kavala ve Can Atalay durumuna da dikkat çeken Özaraz, sözlerine şöyle son verdi: Bu dosyalarda yaşanan hukuk krizi, Hukuki Güvenlik ve Yargı Bağımsızlığı ilkelerini ortadan kaldırmaktadır. Baromuz, yalnızca hukukun teknik meselelerini değil, toplumun vicdanını derinden yaralayan bütün bu ihlaller karşısında da güçlü bir duruş sergilemiş ve hukukun üstünlüğünü savunmak, adalet arayışında olan her bireyin yanında olmak ve insan onurunu korumak için mücadeleden asla geri durmamıştır.
Baromuz, yine ülkede yaşanan deprem felaketi ile birlikte sadece hak ihlali takipçisi olmakla kalmayarak, dayanışma yaşatır anlayışı ile uzattığı kardeşlik eli ile felakete maruz kalmış tüm yurttaşlara umut olmuştur. Bu çalışmalarının tamamında yer alan Yönetim, merkez, komisyon ve her bir üyesi ile Baromuzun üstlendiği rol bizlerin gurur kaynağı olmuştur.”
Özaraz’ın konuşmasından sonra kongre yönetim, ve diğer organlara aday olan avukatların konuşmalarıyla devam ediyor. Genel Kurul yarın yapılacak seçimlerle son bulacak.
Serhat News