Kızılay’a yönelik bir skandal daha ortaya çıktı. Maraş merkezli depremin yaşandığı süreçte Federe Kürdistan Bölgesi’nden gönderilen 300 milyon dolar tutarındaki yardım kolilerini çaldığı belirlenen Kızılay Silopi Şube Başkanı Murat Tatar ve 8 kişinin tutuklandığı ortaya çıktı.
Deprem sürecinde çadır satmakla itham edilen ve sorumluluğunun gereğini yerine getirmediği gerekçesi ile eleştirilerin hedefinde yer alan Kızılay’a yönelik bir skandal daha ortaya çıktı. 6 Şubat’ta Maraş merkezli meydana gelen depremler nedeniyle Federe Kürdistan Bölgesi’nden Türkiye’ye 300 milyon dolar düzeyinde temel ihtiyaç ürünlerinin de içinde olduğu yardım gönderildi. Yardım kolileri, kapıdan geçirildikten sonra Şırnak’ın Silopi ilçesinde getirildi. Kolilerin üzerinde yer alan, “Kürdistan” yazısının üzerine Kızılay amblemi yapıştırıldı. Daha sonra bu yardım kolilerinin deprem bölgesine gönderildiği iddia edildi.
9 kişi tutuklandı
Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre Barzani Yardım Vakfı (BCF) ise gönderilen bu yardımların nereye gönderildiğine dair bilgi istemesiyle birlikte bu yardımların Kızılay’ın şube Başkanı Murat Tatar ve bağlı bir grup tarafından çalındığı ortaya çıktı. Bu durum nedeniyle başlayan soruşturmada Tatar’ın yanı sıra 7 şoför ve ismi öğrenilemeyen bir başka Kızılay yöneticisi tutuklandı. 5 şoför hakkında ise tutuklama kararı olduğu öğrenildi.
Konuya dair Meclis’te basın toplantısı düzenleyen Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Şırnak Milletvekili Newroz Uysal Aslan, söz konusu durum nedeniyle açılan dosya hakkında kısıtlılık kararı olduğunu paylaştı.
‘Devlet gizlemek istiyor’
Duruma ilişkin bilgiler de paylaşan Newroz Uysal Aslan, bu kolilerin Adıyaman, Maraş ve diğer deprem bölgelerine gönderilmek üzere yola çıkarıldığını ancak Diyarbakır’a götürüldüğünü ve burada bazı depolara konulduğunu paylaştı. Newroz Uysal Aslan, “Murat Tatar ve AKP’li yöneticilerin önceliğinde bu şoförlerin ayarlandığı, gümrükten alınarak Kızılay’a devri gerçekleşmeden sahte evraklar ile yüklenmeye götürüldüğü iddiası var. Dönemin eski kaymakamının da bu durumda rolü olduğu iddiası var. Devlet gizlemek, korumak, saklamak istediği konular ile ilgili dosyalara kısıtlılık kararı getiriyor, bu dosyada da kısıtlılık kararı var” diye konuştu.
Şube kapatıldı
Newroz Uysal Aslan, tutuklanan şoförlerin verdiği ifadelere de dikkat çekerek, şoförlerin bu kolilerde ne olduğuna dair bilgilerinin olmadığı yönünde beyanlarda bulunduğu aktardı. Newroz Uysal Aslan, “Şoförlerin susması için tehdit edildiğini biliyoruz. Kızılay Genel Merkezi, bu olay sonrası şube hakkında 2 Şubat’ta kapatma kararı alıyor. Yönetim kurulu kararı ile şube 25 Şubat’ta kapatıldı. Kararda teknik gerekçeler gerekçe gösteriliyor” dedi.
Kızılay’ın açıklama yapması gerektiğini belirten Newroz Uysal Aslan, “Gerçek failler kim? Devlet sadece şoförleri tutuklayarak bu işten sıyrılabilecek mi? Dosyada kısıtlılık kararı var ama biz olayın takipçisiyiz” diye konuştu.
Serhat News