Partisinin grup toplantısında konuşan Dem Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Özgür Özel’in Erdoğan ve Esat arasında ‘arabulucu’ olmasını eleştirerek, “Kürt karşıtı bir siyaseti mi örgütlemeye çalışıyorsun?” dedi. Bakırhan ayrıca Fransa’daki seçimleri de umut verici olarak değerlendirdi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisini haftalık Meclis toplantısında gündeki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bakırhan’ın gündeminde Fransa seçimleri, Hakkari Belediyesi’ne kayyım atanması, DEM Partili belediyelerin üç aylık hizmetleri, TÜİK enflasyon verileri, Türkiye’nin dış politikası ve Erdoğan-Esad görüşmesi vardı.
Fransa’daki seçim sonuçları hakkında konuşan Bakırhan, sol ittifakı tebrik ederken, “Yükselen faşizm dalgasına karşı birlikte hareket edince demek ki iyi sonuçlar alınabiliyormuş. Fransa’daki sonuçlar bize umut oldu” dedi. Bakırhan, ” Umarım Fransa’daki bu dayanışma, güç birliği, iş birliği önümüzdeki dönem başta Türkiye olmak üzere dünyanın birçok yerinde de hayata geçmesine vesile olur” diye kaydetti.
Hakkari’deki kayyum atamasına karşı direnmeye devam edeceklerini vurgulayan Tuncer Bakırhan, “Kayyımcu anlayıştan vazgeçin. Sizde cesaret varsa emekçiler sizinle yarışmaya her zaman hazır” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Esad ile Erdoğan arasında arabulucu olabileceğine ilişkin açıklamasını da tepki gösteren Bakırhan, “Sayın Özel, Erdoğan’la Esat Kürt karşıtlığı üzerinden bir ittifak yapmaya çalışıyor. Sen bu arabuluculukla Kürt karşıtı bir siyaseti mi özgütlemeye çalışıyorsun? Bunun sana da bize de Türkiye halklarına da bir faydası yok” ifadelerini kullandı.
Kayyımların değil Dem Partili belediyelerin hizmetleri
Bakırhan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Hakkâri belediyemize kayyım atandığından bu yana ayaktayız. Haftalardır, Kürt halkı ve Türkiye’nin demokratik kamuoyu, kadınlar, sol-sosyalist güçler kayyım gaspına karşı alanlarda ve yollarda direniyor. Kayyımın atandığı ilk günden itibaren belediyelerimizin önünde nöbet tuttuk. Her yerde halkımızla birlikte irademize saygı gösterin diye sesimizi yükselttik.
İradeye Saygı Yürüyüşü ile ülkenin dört bir yanından demokrasi savunucusuyla Van’da buluşarak Hakkari’ye yürüdük. Başta kadınlar olmak üzere genç yaşlı demeden kilometrelerce yürüyerek Van’dan Hakkâri’ye ulaştık. İradeye Saygı Yürüyüşü kayyım gaspına karşı mücadelemizin sadece bir ayağıdır ve mücadelemizi gün geçtikçe daha da büyütmeye kararlıyız.
Şeyh Bedreddin bir gün kervanı ile yolda giderken önü kesilir ve ‘nereye gidersin’ diye sorulur. Bedreddin bu soruya ‘Hakikate gideriz’ diyerek cevaplar. İşte bizim yürüyüşümüz de hakikate yürüyüştür. Kayyım coğrafyamızın hakikatine ve ruhuna aykırıdır. Kayyım rejimi iflas etmiştir. Sanmayın ki gün geçer, kayyım gaspı olağanlaşır. Kayyım rejimini asla kabul etmeyecek, kanıksamayacağız.
Kısa zamanda belediyelerimiz binlerce derde deva oldu. Halkın sorunlarını bir bir çözüyorlar. Birkaç örnek vermek istiyorum. Şanlıurfa Halfeti Belediyemiz biz aldığımızda 460 milyon TL borcuyla borç batağındaydı. Sadece üç ayda talanı, haramı, israfı kestik ve 856 bin TL kasada kaldı.
Ergani Belediyemiz, çocuklara Kürtçe boyama ve hikaye kitapları dağıtıyor.
Sırtköy belediyemiz sadece üç ayda alt yapı sorunlarını bitirmek üzeredir.
Balveren beldesinde yaşayan halk, geçimini hayvancılıkla sağlıyor. Halkın geçim kaynağı sürsün diye belediyemiz ücretsiz hizmet vermek üzere çoban istihdamı yaptı.
Siirt Belediyemiz açlık ve yoksullukla mücadele için 4 çeşit yemeğin 100 TL’den verileceği Kent Lokantası’nı hizmete açtı.
Diyarbakır, Mardin, Van Büyükşehir Belediyelerimiz sadece kadınlara yönelik JİNKART uygulaması başlattı.
Tatvan Belediyesinin önceki yönetimi kenti çöp yuvasına çevirmişti. Hep diyoruz ve Tatvan’da bir daha gördük. Daha önce de söylediğimiz gibi AKP belediyeciliği çöp ve moloz belediyeciliğidir.”
TÜİK’e tepki
Enflasyon farkı vermemek için çeşitli hilelere başvuruyorlar. TÜİK, emekçiye işçiye düşmandır. Bu rakamları belirleyenler akşam nasıl başlarını yastığa koyuyorlar? Büyük bir vicdansızlık yapıyorlar. Hani bu yıl emeklilerin yılı olacaktı?
TÜİK, Saray’ın isteğiyle enflasyonu düşük göstererek 20 milyon emekli ve emekçinin alacağı zammı gasp etti. TÜİK eliyle asgari ücretliye, memura, emekliye hile yapıldı, kumpas kuruldu. Yazıklar olsun size. 20 milyon emekli ve emekçiye hile yapıp, işiyle, aşıyla oynadınız.
Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, her gün yeni zamlar açıklanıyor. Temmuzda asgari ücretliye zam yok ama çaya, benzine, otogaza ve köprü ücretlerine zam var. 21. yüzyılın başında bir ülke düşünün; barınma ve beslenme sorunu var ve bunu çözemiyor. İşte bu iktidarın gerçeği budur.
Ekmek ve adalet kampanyası
Ama merak etmeyin, biz buradayız. DEM Parti var. Bu sömürü düzenine karşı partimiz ‘Ekmek ve Adalet’ kampanyası başlatıyor. Kampanyamızın startını 19 Temmuz’da Mardin’de yapacağımız “Tarım Mitingi” ile vereceğiz.
DEM Parti olarak diyoruz ki: eşitsizliğe, yoksulluğa, irade gaspına, kadın katliamlarına, haksızlığa ve hukuksuzluğa mecbur ve mahkûm değiliz. Emek bizim, ekmek bizim, iş-aş-yaşam bizim. Bizim olanı geri alacağız. Ekmek ve adalet mücadelemizi birlikte yürüteceğiz.
‘Bozkurt’ tartışmaları
Milyonlarca insanımız açlıkla mücadele ederken ve işsizlik giderek artarken, bazı çevreler ırkçılık ve milliyetçilikle yapay gündemler yaratıp halkın gerçek sorunlarını zehirlemeye çalışıyor. Bu kişiler, açlığı, yoksulluğu ve yargıdaki rüşvet ile kadrolaşmayı sembollerin arkasına saklamak istiyorlar. Deniz Poyraz, Hrant Dink gibi isimlerin katledilmesi, Madımak’ta işlenen insanlık suçları da hep aynı sembollerle örtülmeye çalışıldı.
Emin olun, milliyetçilik ve ırkçılık maskesi altında halkın sorunlarını gizlemelerine asla izin vermeyeceğiz. Katliamların, adaletsizliklerin üstünü örtmelerine müsaade etmeyeceğiz. Vatan, millet, Sakarya edebiyatıyla halkı soyanların gerçek yüzlerini çok iyi biliyoruz ve bunu herkese göstereceğiz.
Bu sahte milliyetçiler için vatan, mülk gaspı; bayrak, suç örtme aracı; marş ise hukuksuzluk yapma biçimidir. Gerçek yüzleri bu ve biz bu gerçekleri açığa çıkarmaya devam edeceğiz.”
Özgür Özel’e Suriye tepkisi
Geçen gün sayın Özel diyor ki; ‘Erdoğan’la Esat arasında görüşmeyi sağlamak için arabulucu olabilirim’. Sayın Özel, Erdoğan’la Esat Kürt karşıtlığı üzerinden bir ittifak yapmaya çalışıyor. Sen bu arabulucukla Kürt karşıtı bir siyaseti mi özgütlemeye çalışıyorsun? Bunun sana da bize de Türkiye halklarına da bir faydası yok.
Senin yapman gereken Rojava’da, Suriye’de insanların kendi geleceğine kendilerinin karar verebileceğini sağlayacak bir dış politikayı savunmaktır.
Size mi, kalmış iki Kürt düşmanı arasında arabuluculuk yapmak? Bu CHP’ye de size de uygun bir duruş değildir. Arabuluculuk isiyorsanız İran, Irak ve Suriye’de barış siyasetini hayata geçirmek için arabulucu olun. Biz Türkiye’nin Esad ile görüşmesine karşı değiliz. Bu doğru bir görüşme olmalıdır. Çözüm için olmalıdır. Oradaki halkların çatışması yerine barışçıl bir siyaset için tabii ki görüşme ve arabuluculuk olabilir.”
Serhat News