Batman’da siyasi partiler ve STK’lar “Demokrasi ve Özgürlük” temalı miting düzenledi. Mitinge onbinlerce kişi katıldı.
DEM Partili belediyelere atanan kayyımlara ve PKK lideri Abdullah Öcalan’la görüşmeye izin verilmemesine karşı yapılan miting için toplanmalar sabah saatlerinde başladı. Miting alanına doğru yapılan yürüyüşte Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivisti Ayla Akat Ata da yürüyüşte yer aldı.
Mitingte “Bu bir halk ikazıdır; belediyeleri boşaltın”, “Kayyıma geçit yok, kayyım talandır”, “Eşbaşkanlık mor çizgimizdir” ve “Çözüm de muhatap da belli” yazılı pankartlar taşındı.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır mitingde bir konuşma yaptı. Bayındır’ın konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
“Eğer bu ülkede barış olacaksa, çözüm olacaksa bu da Kürt halkının önderi Sayın Öcalan’ın önderliğinde olur. O yüzden Ankara’da tartışma yürütüyorlar. Eğer bir süreç olacaksa, Sayın Öcalan’ın sesini duyun. Sayın Öcalan, ‘Tecrit devam ediyor.
Bu süreci çatışma ve savaş zemininde hukuki ve siyasi zemine çekecek güce sahibim’ dedi. Eğer bu tecrit devam ederse, bu süreç yalandır, yalandır, yalandır. Halkımız mücadelesine inansın. Eğer bu ülkede çözüm oluşturmak istiyorsanız, çözüm Sayın Öcalan’dır, adres İmralı’dır. Bir yandan büyük bir tecrit uygulayın, bir yandan Kürt halkının iradesine kayyım atayın, bir yandan 4 parça Kürdistan’da operasyon yapın, bir yandan da ‘kardeşiz’ diyin… Biz hainlerin kardeşi değiliz. Eğer barış, çözüm olacaksa adresi belli.
Kayyım atanan belediyelerden biri Halfeti. Mardin’de Kürt, Türk, Arap, Süryani halkı yönetimdeydi, belediyedeydi. Batman da Kürt özgürlük hareketinin temelidir. Hafızamızdır, direnişimizdir. Bu 3 kente kayyım atadılar, bize mesaj verdiler. ‘Sizin örgütlülüğü ön gören bu modelinizi kabul etmiyoruz’ dediler. Ne yaparsanız yapın, zulmünüz arşa kadar da yükselse, Kürt halkı zulmünüze karşı boyun eğmedi, eğmeyecek.”
“Seçimleri ortadan kaldırmak istiyorlar”
Mitingde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları da 45 yıl önce katledilen Batman Belediye Başkanı Edip Solmaz’ı andı. Tülay Hatimoğulları özetle şunları söyledi:
“O dönem Edip Solmaz’a kurşun yağdıranlar şimdi belediyelerimize kayyım atayan zihniyetin ta kendisidir. O dönemde o kurşunları yağdıranlar daha sonra asker postallarıyla sokaklara inerek, darbe yapanlarla şimdi belediyelerimize kayyım atayanlar aynıdır, darbecidir. Seçimleri ortadan kaldırmak istiyorlar. Bu yönetimlerin adı demokrasi olamaz. Bu yönetimin adı olsa olsa faşizm olur. Bizler faşizme karşı omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğiz. Batman’ın kayyımı tweet atıyor ve diyor ki; Türkler ve Kürtler aynı kaderi paylaşıyor, aynı umutları yaşıyor. Yalanın daniskası, Batman halkı burada Batman halkının umudu anladığı kardeşlik anlayışı senin temsiliyetine zuhur edemez. Sen kayyımsın, sen hırsızsın, sen polis kalkanlarıyla belediyeye zorla yerleştin. Halk her seferinde belediyelerimize kayyım atandığı halde oyunu katlayarak, belediye sayısını artırarak bugüne kadar geldi. Bu da siz değerli Kürt halkının ve diğer halkların ortak mücadelesiyle gerçekleşti.
“Gülistan Sönük, Batman halkının yüzde 65 ile seçilmiş”
Erdoğan konuşmuyor. İktidar makamı olan sizsiniz. İcra makamında olan AKP iktidarı ve cumhurbaşkanının kendisidir. Bu konuda çözüm önerileri varsa çıkıp konuşacaklar, bir program açıklayacaklar. Kendisi bugüne kadar ağzını açmadı. Kim konuşuyor; onun yerine danışmanları konuşuyor, sözcüleri konuşuyor. Diyorlar ki kayyım ‘terörle mücadeleymiş’, hadi oradan. Asıl ‘terörü’ siz yapıyorsunuz. Gülistan Sönük, Batman halkının yüzde 65 ile Türkiye’deki en yüksek oy oranı ile seçilmiş ama siz kalkmış kayyım atıyorsunuz. Buna da ‘terörle mücadele’ diyorsunuz ve ‘Kürtler kardeşimiz’ diyorsunuz. Böyle kardeşlik olmaz. Biz ‘Kürtlerle kardeşiz’ diyorlar ama kırmızı çizgiler sayıyorlar. Bu kırmızı çizginin içinde Kürt yok, farklı halklar ve inançlar yok. Bu kırmızı çizginin içinde yüzyıllık inkar ve imha, tekçilik anlayışı var. Buna rağmen diyorlar ki; bizler kardeşiz, ama senin adın olmasın, Kürtlüğün olmasın, Kürtçe konuşma, Anadilde eğitim talep etme. ‘O zaman gel kardeş olalım’ diyor. Böyle kardeşlik olur mu? Bu yanıtı bizler değil, alanlardan değerli halkımız veriyor. Bunu Saray duysun, Ankara duysun. İktidarın ortakları duysun.”
Serhat News