Kadınlara uygun görülmeyen işlerin başında gelen karayolu taşımacılığına ilişkin algıları yıkan Best Van Tur CEO’su İrem Bayram, kendisinin doğduğu yılda kurulan aile şirketini yaptığı girişimlerle daha ileriye taşıyor.
Bulunduğumuz toplumda çalışma hayatına ilişkin bazı genel kanaatler bulunuyor. Örneğin bir kadının fiziksel ve ruhsal olarak bazı işleri yapamayacağına dair birçok söylenti var. Bu konuda oluşturulan algılara karşın ise birçok kadın yapılamaz denilen bütün işlerin üstesinden geliyor. Ve en nihayetinde bu sektörlerde çalışan kadınlar karşılaştıkları bütün zorluklara rağmen toplumu kadının her alanda var olabileceğine alıştırıyor. Best Van Tur CEO’su İrem Bayram o kadınlardan biri.
Bayram’ın işindeki başarısını, kadın kimliğinin verdiği direngenliği bu haberimize konuk ettik.
‘Toplumun algısı benim gerçeğim değil’
Yollara ve yolculuklara olan ilgisi çocukluk yıllarına dayanan Bayram, erkek kardeşi olmadığı için üyesi olduğu toplum içerisinde, babasının talihsiz görüldüğünü aktarıyor. Kadın kimliğinden ötürü sık sık kendisine ‘erkek kardeşin yok mu?’ denildiğini babasının da ‘talihsiz’ olduğunu yorumladıklarını söylüyor.
Ama en nihayetinde bu hatırlatmalar yüzünden bir yandan kendini ispat etme iç güdüsüyle bir yandan da çalışma hırsıyla çocukluk yıllarından bu yana her biriminde görev aldığı Best Van Tur’un CEO’su olan Bayram, şu an ki pozisyonuna çiçekli yollardan yürümüyor elbette; emek, emek…
Üniversite yıllarında farklı birkaç kurumda çalışıyor: “Üniversite hayatım boyunca sürekli şu anda da devam eden bir algı var. Üniversiteden mezun olduğunda aile şirketiniz var olsa bile öncelikle uluslararası bir şirkette ya da bir bankada çalışman lazımmış gibi. Yaz aylarında hep bu tarz yerlerde çalıştım ve en son yaptığım staj kurumsal bir bankada genel merkezinde insan kaynaklarıydı ve orada dedim ki ‘Hayır, kesinlikle bu böyle değil. Bu söylenen tamamen genel bir algı ve bir kişi bunu böyle söylemiş daha sonrasında arkasından insanlar sürü ile gitmiş ama benim gerçeğim kesinlikle bu değil’ dedim.”
‘Bu sektörde hem kadındım hem de patronun kızı, ikisi de zordu’
Kendi yaşamını tarif ederken sık sık ‘üretimden yanayım’ diyen Bayram, Esenler Otogarı’ndaki bakım atölyelerinde çalışmaya başlıyor ve peyderpey Türkiye’nin bütün otogarlarını ziyaret ediyor.
Fakat bu süreçte karşılaştığı en büyük zorluğu ise şu sözlerle ifade ediyor: “Esenler Otogarı, benim orada bulunduğum dönemlerde filmlere bile konu olan ve çok korkunç bir yer diye ifade edilirdi. Ama ben seve seve o otogarın en alt kademesinde çalışıyordum. Sürekli otobüslerdeydim ama söylemlerimin hiçbir karşılığı yoktu. Ne kendi ekibimden ne de sektörden söylemlerime karşı bir ciddiyet görmüyordum. Bunun iki sebebi vardı: Birincisi kadın olmak, ikincisi de patronun çocuğu olmak. Yani bu ülkede sadece kadın olmak zor değil onu çok rahatlıkla söylüyorum. Patronun çocuğu da olmak bir o kadar zor. Ben ikisinin zorluğunu bir arada yaşadım.”
‘Patronun kızı olarak gittiği yerden İrem Bayram olarak geri döndüm’
Bu algıyı kırmak için gece gündüz çalışan Bayram, ‘köprüden son çıkış’ olarak vurguladığı o dönemde ‘Ben yanlış yerde miyim? Evet, ben çalışıyorum, burada emek harcıyorum ama neden karşılığı bu?’ şeklinde düşüncelere de kapılıyor zaman zaman fakat tam da o sırada beklenmedik bir şey oluyor.
Bu beklenmedik olay, onun iş hayatında bir dönüm noktası oluyor. Yaptığı onca işe rağmen kendi yorumuyla görünmez olan Bayram, bir anda kendi sektöründe görünür olmaya başlıyor.
Best Van Tur’un uluslararası yolculuklar yaptığı sırada Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde, IŞİD terör örgütünün o bölgede hakimiyet sağlaması nedeniyle orada çalışan beş tane Best Van Tur aracı, çalışanları ve yolcularıyla birlikte o bölgede mahsur kalmış. Konunun çözümüne o ve ekibi, kriz masası kuruyor, ne yapacaklarına dair. Bir anda ailesinden habersiz bölgeye gitmeye karar veriyor. Bu kararı almasını da, “Ben o bölgeye kendim gitmezsem, çalışanımı nasıl yollayayım” sözleriyle anlatıyor.
Sınır ötesinde geçirdiği 40 günün ardından ‘patronun Kızı’ olarak gittiği yerden ‘İrem Bayram’ olarak geri dönüyor. Böylece yaptığı işlerin görünürlüğü artıyor ve “Hayatımın dönüm noktasıydı” diyor bunu anlatırken.
‘Bir şehirle anılan bir firma şu anda bütün Türkiye’ye mal oluyor’
Sınır ötesinde yaşadıklarının yanı sıra dil anlamında da yeni şeylerle karşılaşıyor Bayram, Erbil ve Duhok’a yaptığı yolculuklar sırasında. Kürtçesini geliştiriyor.
Sık sık ‘Onun zaten imkânı vardı. Kimin elinde bu kadar fırsat olsa oda yapardı’ şeklinde eleştirilere maruz kaldığını aktarıyor: “Evet, gerçekten benim elimde çok fırsat vardı ve çok şanslı olduğumu ben de düşünüyorum ama ben de elimdeki o malzemelerden iyi bir yemek yaptığıma inanıyorum. Zaten şeflerin olayı da odur. Aynı malzemeyi on kişinin önüne koyun sadece biri ondan iyi bir yemek çıkarır. Bende şu ana kadar önüme konulanlarla fena bir yemek çıkarmadığıma inanıyorum. Bir şehirle anılan bir firma şu anda bütün Türkiye’ye mal oluyor.”
‘Bizim yolcularımız yüzde 54’ü kadın’
Türkiye Otobüsçüler Federasyonu’nun ilk kadın genel başkan yardımcısı olarak da seçilen Bayram, diğer ulaşım sektörlerine göre karayolu ulaşım sektörünün dezavantajlı olduğunu belirterek devlet teşvikinin çok az olduğunu söylüyor. Aynı zamanda çalıştıkları sektörün erkek egemen olmasına rağmen taşıdıkları yolcuların çoğunluğunun kadın olduğunu belirtiyor: “Bizim yolcularımız yüzde 54’ü kadın. Sadece erkek çalışanımız daha fazla. Ama şunu da söyleyebilirim ki bizim sektörümüz aynı zamanda çok fazla kozmopolit ve açık fikirli. Hani bu çok gezen mi bilir yoksa çok okuyan mı bilir konusu vardır ya hep muallakta kalan. Bizim grupta okuma konusunda sıkıntı var ama biz bayağı bir geziyoruz. Yani o gezmenin de vermiş olduğu vizyonerlik gerçekten var.”
‘İşimin bütün alanlarında yer aldım’
Best Van Tur çalışanları ile her alanda etkili bir iletişim kurmayı amaçlayan Bayram, otobüslerden otogarlara, otogarlardan sınır kapılarına kadar teknik her şeyi öğreniyor. Bayram, “Ben tüm aşamalarıyla yapılacak işin tüm süreçlerine yöneticinin dahil olması, gözlemlemesi gerektiğine inananlardanım. Ben de tüm bu süreçleri değerlendirdim ve öğrenmek istedim ve bunların hepsi için sahada olmam lazımdı. Bizim çalışma sahamız yolculuk olduğu için tabii ki diğer iş sahalarından daha uzun ve daha emek isteyen bir saha oluyor,” şeklinde ifade ediyor.
‘Yaptığımız işten keyif alıyoruz’
İşini sosyal hayatıyla birleştiren Bayram, bütün ekibinde de bu tarzın olduğunu belirtiyor. Bayram, “Bu yüzden yaptığımız işten keyif alıyoruz. İşimizle sosyal hayatımız birbirine ilintili. Onu da severek yaptığımız için belki de bu noktalara getirebildik” şeklinde belirtiyor.
‘Siyasete şu an için bir ilgim yok’
Hep iş konuştuk. Biraz da farkı konulara değinelim diyoruz. Sıklıkla kendisine siyasetle yapılan yakıştırmalar hakkında Bayram, “Siyasete şu an için bir ilgim yok. Yüksek lisansımı siyaset alanında yaparken şunu öğrendim: Siyaset zaten sizin tek başınıza istediğiniz bir şey olamaz ve platonik değildir. Karşılıklı olması lazım yani o da sizi isterse sizde aynı dönemde yani siyaset beni istediği dönemde ben de siyaseti istersem birbirimizle örtüşürsek o zaman olur ama onun dışında sadece sizin istemeniz ya da siyasetin sizi istemesi yeterli değil. Bunu söyleyebilirim” diyor.
Video: Zafer Avnaş
Montaj: Hakan Aslan
(ro)
Bana Mersin Kızkalesinden polis arkadaşlar iki tane küçük kasa malzeme hediye olarak yolladılar Van merkezden emaneti alırken o iki parça ürün için 70₺ ücret istendi ücret talep edilir ama sanki bilet almış gibi para istediler ben 50₺ verdim ve artık Van dan seyahat edeceğim zaman sizlerle yapmayacağım daha öncede Gaziantep otogarindan Mersin’e bilet aldım sağlıklı bir bilgi veremediğini için biletimi iptal ettirmek zorunda kaldım ve perişan oldum sayenizde bu mesajı firma yöneticisinede atacağım