Van’da 2004’te bağımsız ve feminist bir örgüt olarak kurulan VAKAD, OHAL kapsamında 677 sayılı KHK’yla 22 Kasım 2016’da kapatıldı. Derneğin kurucuları arasında yer alan Zozan Özgökçe, kapatılma gerekçelerinin haksız ve hukuksuz olduğunu, davayı AİHM’e kadar taşıyacaklarını söyledi.
Van Kadın Derneği (VAKAD) 2004’te bağımsız ve feminist bir örgüt olarak kuruldu. Sadece kadınları değil çocukları da çalışma kapsamına alan VAKAD, 12 yıllık süre zarfında birçok çalışma yaptı. Şiddet gören kadınlara hukuksal, sosyal, ekonomik, psikolojik destek veren derneğe, sadece Van’dan değil; Hakkari, Muş ve Bitlis’ten de kadınlar başvuruyordu. Çocuk istismarına dikkat çeken dernek, okullarda istismara karşı mahremiyet eğitimleri de veriyordu. Fakat dernek, OHAL kapsamında 677 sayılı KHK’yla 22 Kasım 2016’da kapatıldı. Derneğin kurucuları arasında yer alan Zozan Özgökçe, dava sürecinin devam ettiğini ve kapatma gerekçelerinin hukuksuz olduğunu söyleyerek davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) kadar taşıyacaklarını söyledi.
Kadınlarla her alanda dayanışma
Özgökçe, 12 yıllık süre zarfında yaptıkları çalışmalar arasında sığınma evleri, kadın dayanışma mağazası, kadın-çocuk merkezi gibi kadın ve çocuklarla ilgili birçok çalışmanın bulunduğunu söyledi. Özgökçe, bu çalışmaları da her sene rapor ve verileri ile birlikte basınla paylaştıklarını aktardı. Özgökçe, “Özellikle bize gelen vakalarla ilgili kadınlara birebir destek oluyorduk: psikolojik, sosyal, hukuksal ve ekonomik olarak. Bir yandan da lobicilik savunması, savunuculuk çalışması yapıyorduk. Bir kadının yaşadığı bir sorundan yola çıkarak bütün diğer kadınlara katkı sağlayacak politik faaliyetler yapıyorduk” dedi.
Çalışmalar esnasında dulluk maaşının kuma olan kadınlara verilmediğini ve bununla ilgili yaptıkları çalışmalar sonucunda maaştan kuma kadınların da faydalanmaya başladıklarını aktardı Özgökçe.
Sadece mağduriyetlerde değil kadınları güçlendiren çalışmalarda da…
Özgökçe, gördükleri sorunlara yönelik çözüm üreterek yetkililere sunduklarını söyleyerek, “Örneğin karakollara gidiyorduk. Oranın fiziksel koşullarından tutun da kadınlarla ilgilenen kişilerin tutumlarına kadar karakollara dair raporlar hazırlıyorduk. Sürekli şikâyetlerde bulunuyorduk, bakanlığa yazıyorduk, kendileri ile konuşuyorduk. O dönemde 4327 sayılı kanun vardı, Aile Mahkemesi yoktu Van’da. Aile Mahkemesi’nin kurulması için stantlar açtık ve Aile Mahkemesi’nin kurulması için imza kampanyası başlattık nihayetinde Aile Mahkemesi kuruldu” dedi.
Sadece dramlar veya kadınların yaşantılarının kötü taraflarıyla değil kadınları güçlendiren çalışmalar da yaptıklarını vurgulayan Özgökçe, “Kadın insan hakları eğitimleri, finansal okur-yazarlık eğitimleri veriyorduk. Her sene kadın filmleri festivali yapıyorduk ve izlediğimiz filmler üzerine tartışıp konuşuyorduk. Kadınlara destek olan, hiyerarşik bir şekilde değil de tam dayanışma zemininde yapıyorduk çalışmaları” dedi.
‘AİHM’e kadar davayı götüreceğiz’
Derneğin kapatılma sürecini anlatan Özgökçe şunlara değindi: “2016’da hiç tahmin etmediğimiz bir şekilde derneğimiz kapatıldı ve hâlâ davamız devam ediyor. AİHM’e kadar devam edecek çünkü haklıyız. OHAL Komisyonu’nun gerekçeleri çok saçma, hukuk dışı, zamansallık ilkesine bile aykırı. Hiç üyemiz olmayan kişilerin dernek açıldıktan sonra yaptıkları faaliyetlerle ilgili, yargılanmaları, haklarında açılan soruşturmaları gerekçe gösterip derneği kapatmışlar. Bu zaten hiçbir adalet sistemine uymuyor.”
Ankara 27. Bölge İdare Mahkemesi’nde görülen son duruşmada tekrar itiraz ettiklerini söyleyen Özgökçe, “2016’da kapatılan derneğimizin üyesi olmayan bir kişinin hakkında 2018’de açılmış bir davayı bize gerekçe gösteriyorlar. Geleceği mi gördünüz siz? Mantıksızlık diz boyu yani” dedi.
‘Biz haklıyız, onlar haksız!’
Kapatılma gerekçelerini hukuksuz bulduğun söyleyen Özgökçe gerekçeleri şöyle sıraladı: “25 Kasım’da tertip komitesinde olan iki arkadaşımız hakkında dava açılmış, onu gerekçe göstermişler, ama o arkadaşlarımız beraat etmişlerdi. Yine bir başka arkadaşımızın 2009 yılındaki bir davası, o da beraat etmiş, ama onu da gerekçe göstermişler. 2009’da dava açılmış beraat etmiş, neden 2016’da derneği kapatıyorsunuz? Aradan 7 yıl geçtikten sonra mı aklınıza geliyor? Yaptığımız bir sempozyumda bir konuşmacının söylemini VAKAD’ın kitabında yayımlamamız gerekçe gösterildi. Konuşmacıya bir dava, bir soruşturma açılmış değil. Sempozyum kitaplarını bütün üniversiteler basıyor, bütün sivil toplum örgütleri basıyor ve her fikre açıktır, herkes dilediğini söyler. Bir suç varsa önce o kişiye sorarsın. Aynı zamanda suç unsuru da değil bize göre. Yani hukuk yok, mantık yok, zamansallık denen şey yok.”
Özgökçe, davayı AİHM’e kadar taşıyacaklarını söyledi ve şunları ekledi: “Çünkü biz haklıyız, onlar haksız!”
Serhat News
