Van’ın sivil toplum örgütleri, öne çıkacak olan en temel talebin işsizlik ve yoksulluğa karşı mücadele olduğunu belirterek 1 Mayıs’a katılım çağrısı yapıyor: “Bu süreçte kayyumların işçileri maraba gibi kullanıyor. 1 Mayıs günü Musa Anter parkında tüm emekçilerle ezilen dışlanan tüm kesimlerle birlikte alanlarda olacağız.”
Bu yıl Van Musa Anter Park’ında, 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı “Bu böyle gitmez” sloganıyla kutlanacak. Bir buçuk asırlık tarihe sahip 1 Mayıs, her yıl işçi ve emekçilerin birlik, dayanışma ve mücadele günü olarak kutlanıyor. Tarihi 1 Mayıs kutlamaları hafızalarda. Türkiye gibi derin politik ve ekonomik kriz yaşayan ülkelerde bayram havasında geçmesi beklenen gün, kanlı sahneleri bırakıyor zihinlerde. 1 Mayıs 1977 günü Taksim Meydanı’nda kutlanan İşçi Bayramı’nda 34 kişinin hayatını kaybetmesi gibi.
1 Mayıs kutlamalarına doğru Türkiye’nin uzun süredir içinde bulunduğu yoksulluğu ve derinleşen ekonomik krizi sivil toplum örgütlerine sorduk. Van-Hakkari Tabip Odası, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, DİSK Genel-İş Van Şubesi ve KESK Van Şubeler Platformu Serhat News’in sorularını yanutladı.
‘Toplumun büyük bir çoğunluğu gündelik yaşamını sürdüremiyor’
Van-Hakkari önceki dönem Tabip Odası Başkanı Hüseyin Yaviç, geçtiğimiz yıllara göre bu yıl kutlanacak olan 1 Mayıs’ın çok daha önemli olduğunu belirterek, pandemi döneminden bu yana toplumun geniş bir kesiminin mevcut ekonomik durumunun giderek kötüleştiğini ifade ediyor.
Yaviç, “Ekonomik anlamda toplumun büyük bir kesimi şu anda mağdur durumda. Özellikle toplumun geniş bir kesimi gündelik yaşamını sürdüremeyecek düzeyde etkilendi bu durumdan. Yoksulluğun böylesine arttığı bir dönemde bizler de taleplerimizi alanlarda dile getirmek istiyoruz. Çünkü halk böylesine derin bir yoksulluk yaşarken bazı kesimler hiçbir şeyden etkilenmeyerek sermayelerine sermaye katmaktadırlar. İnsanlar artık evini geçindiremiyor. Yakın zamanda atanamayan bir öğretmen Van’da yaşamına son verdi. Bu nedenle bu yıl ki programın yoğun bir katılımla gerçekleşmesini istiyor ve destek bekliyoruz” diyor.
‘Bu krizden istifade eden bir kesimin olduğunu biliyoruz’
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Van İl Koordinasyon Kurulu (TMMOB Van İKK) Üyesi Mihail Atik, Türkiye’de yaşanan derin krizlerin yükünün işçi ve emekçilerin sırtına yüklendiğini belirterek bu krizden istifade eden bir kesimin de olduğunu söylüyor. İnşaat sektörünün birçok sektöre öncülük ettiğini ve aralarında yaşanan temaslar sayesinde ekonomik yıpranmaların daha az olduğunu da ekliyor ve ne yazık ki kendi sektörlerinde de derin krizler yaşandığını hatta çökme noktasına geldiğini belirtiyor.
Atik, “Yaşanan krizden kaynaklı daralmaya giden iş yerleri var. Bu daralmayla bir sürü insanı istemeyerek de olsa işsiz bıraktılar, mağdur ettiler. Buda kentin tamamına yansıyor. Yaşanan ekonomik krizin ardından başka sektörlerden bizim sektöre kaymalar oldu ve bu kaymalar sonucunda birçok iş kazası yaşandı. Bizler bu alanda en azından geçimini sağlamaya çalışanlara da imkân vermeye çalıştık. Fakat uzmanlığı olmayan kişilerin ne tür sonuçlara sebep olduğunu da gördük. İşte bu sorunları aşacak tek şey emekçilerin böylesi bir günde bir araya gelerek taleplerini dile getirmesidir. Bu taleplerin örgütlü olmasının muhataplarımız açısından da çok ağır bir karşılığı olacaktır. Bundan dolayı bende başta kendi bileşenlerimizi TMMOB ailesini ve devamında da bütün emekçi grupları bir Mayıs’ta alanlarda omuz omuza beraber görmeyi isterim,” sözlerini kullanıyor.
‘Kayyumlar işçileri maraba olarak kullanıyor’
DİSK/Genel-İş Van Şubesi Başkanı Ömer Tekin, ekonomik kriz sürecinde işçilerin daha da ezildiğini vurgulayarak, kent özelinde işçilerin yaşadığı sıkıntıları şöyle ifade ediyor: “Bu süreçte kayyumların işçileri maraba gibi kullandıklarına, haklarını gasp ettiklerine ve işçilerin seslerini çıkaramadıklarına şahit oluyoruz. Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılara ve maruz kaldıkları bu şiddete karşı birlikte örgütlenmeleri gerektiğini söylüyoruz.”
İşçilerin, emekçilerin en önemlisi de hayatın her alanında şiddete maruz kalan kadınlar için 1 Mayıs’ta birlikte mücadele etmeleri gerektiğini belirten Tekin, “Biz bu yıl da bu düzen içinde şiddete maruz kalan her birey için bir arada olacağız, bu yönde sloganlar atacağız ve o gün kitlesel olarak birlikte olacağız. Bu nedenle tüm halkımıza dayanışma çağrısı yapıyoruz,” diyor.
‘Irkçı söylemler, bu dönem daha çok ivme kazandı’
KESK Van Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü İbrahim Çelik ise uzun yıllardır Türkiye’nin hamaset ve husumet üzerinden yürütülen bir siyasetle yönetildiğini vurgulayarak, toplumsal ayrımcılığın ve ırkçı söylemlerin şiddet ve nefreti yaygınlaştırdığını ve geçmiş dönemlere göre bu dönem daha çok ivme kazandığını söylüyor.
Ötekileştirme ve ayrıştırmanın her yerde kol gezdiğini belirtiyor: “Cumhuriyet’ten bu yana yalan yanlış bilgilerle birilerinin ülkeyi bölüp parçalamak istediği yönünde bir algı oluşturuldu ve Türk halkının bilinç altına bu korku zerk edildi. Böylelikle bu ülkede birileri kendisini bu ülkenin tek sahibi görüp diğerlerini ötekileştirip düşman belledi. Kirlenmenin ve insani tükenişin her yanımızı kuşattığı bu ortamda nitelikli ve insanca kalabilmenin asıl yolu insanca bir duruş göstermek, olup bitenleri aklın süzgecinden geçirmek ve mücadele etmek için direnişe devam etmek gerekiyor. Bu nedenle bizlerde öncelikle yoksulluğa, işsizliğe sömürüye güvencesizliğe savaşa karşı barışı umudu ve mücadeleyi büyütmek için 1 Mayıs Pazar günü Musa Anter parkında tüm emekçilerle ezilen dışlanan tüm kesimlerle birlikte alanlarda olacağız.”
(ro)