HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yargılandığı ‘Kobane davasında’ yaptığı savunmada, “Yandaş medya şaklabanlarına da bana dolaylı olarak tehdit mesajları verenlere de, boykot mesajında bulunmaya çalışanlara da cevabımız şudur: Elinizden geleni ardınıza koymayın!” dedi.
IŞİD’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi ( HDP) eski eş genel başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu 21’i tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 14’üncü duruşmasının son oturumu önceki gün Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görüldü.
Sincan Cezaevinde tutuklu bulunan siyasetçiler duruşma salonunda hazır bulunurken, farklı cezaevlerinde tutulan siyasetçiler ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı.
Duruşmada savunmasını yapan HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş AİHM’in hak kısıtlamalarına ilişkin 18’nci maddesini hatırlatarak, “Biz savunmalarımızı heyet için yapmıyoruz. Kayda girsin diye yapıyoruz. Halkımız görsün, okusun diye yapıyoruz. Neden AİHM’in 18’nci maddesine aykırı bir yargılama yapıyorsunuz? Mahkemenizin neden bu dosyada acele ettiğini açığa çıkaran bir şekilde iktidardan açıklamalar geldi. Birincisi Numan Kurtulmuş’un açıklamasıdır. Dedi ki ‘Aslında 6’lı masa 6+1’dir’. Yani HDP’yi kastetti. Ve dedi ki ‘HDP olmadan seçimi kazanamazlar.’ İkincisi de dün Tayyip Erdoğan tarafından yapılan ‘Artık kaybedecek çok şeyimiz var o yüzden kaybetmemeliyiz’ şeklindeki açıklamaydı. Şunu demek istiyor; ‘Benim kazanmam için çalışmazsanız hep birlikte çok şey kaybederiz. Ben kaybedince siz kaybetmiş oluyorsunuz. Her şeyi birlikte yaptık.’ Dolayısıyla yandaş medya şaklabanlarına da bana dolaylı olarak tehdit mesajları verenlere de boykot mesajında bulunmaya çalışanlara da cevabımız şudur: Elinizden geleni ardınıza koymayın” şeklinde konuştu.
‘Neredeyse ara kararlara emoji koyacaksınız’
Devamında, sokağa çıkma yasakları sırasında yaşanan olaylara değinen Demirtaş, konuşmasının şöyle sürdürdü:
“Kentlerimizi, tarihi mekanlarımızı tankla topla yakıp yıktınız. Çeteler, JÖH, PÖH’ler Cizre’de, Yüksekova’da yakıp yıktığınız odalardan fotoğraflar attınız. Cumartesi Annelerini defalarca Galatasaray Meydanında dövdünüz. Cenazeleri mezarlıklardan çıkarıp teşhir ettiniz. Bütün MYK’mızı tutukladınız ve katil olmakla suçluyorsunuz. Şimdi de destek bekliyorsunuz. Çok merak ediyorum ne yapacaksınız. AKP, Erdoğan bunu nasıl başaracak merak ediyorum. Savcı diyor ki ‘Zımnen savunmanızı yaptınız artık sona doğru mütalaa hazırlamaya başlayalım.’ 9 günlük tatilde bize gerekçeli kararınızı yazın, bayram sonrası da bize tebliğ edin. Bizim uzatmaya niyetimiz yok. Hukuk saçmalığını kabul etmiyoruz. Belli ki çok sıkıştırılmışsınız. Planın bir an önce sonucunu görmek istiyorsanız, bayramdan sonra kırın kaleminizi. Ama bize bunu kabul ettirmeye çalışarak yapamazsınız. Zaten hafta sonu tanık dinliyorsunuz, tanıkları bizden saklıyorsunuz. Yargılamayı ve ara kararları o kadar kişiselleştirmişsiniz ki neredeyse ara kararlara emoji koyacaksınız.
‘Hodri meydan, tahliye talep etmiyorum’
Dünden beri Sayın Öcalan tartışması yapılıyor. Milletvekilimiz Rüştü Tiryaki Halk TV’de ‘Sayın Öcalan’ dediği için RTÜK Halk TV’ye 3 günlük yayın yasağı getirdi. Ardından da sosyal medyada kim Sayın Öcalan demişse bunlar yayınlanmaya başladı. Devletten çok sayıda isim Numan Kurtulmuş, Egemen Bağış, Recep Tayyip Erdoğan ve daha bir sürü kişi ‘Sayın Öcalan’ demiş Çözüm Sürecinde. Çözüm Sürecinde Sayın Öcalan’ın ne denli değerli işler yaptığı konuşuluyordu. Bizler hakikati, gerçeği anlatmaya, kamuoyunu aydınlatmaya çalıştık. Minicik suçumuz olsaydı vicdan azabı çekerdik ama dimdik ayaktayız. Çünkü suçsuzuz. İddiaların tamamı yalan. Biz seçime hazırız. Cezaya da hazırız. Hadi verin cezayı bakalım, HDP ve Kürt seçmeni ne yapacak? Hodri meydan. Tahliye talep etmiyorum.”
Serhat News
(lg)