Türkiye’de 15 Temmuz 2016’da darbe girişiminden sonra ilan edilen OHAL uygulamaları iki yıl sonra son bulsa da Van’da valiliğin “eylem ve etkinlik yasağı” kapsamındaki yasaklamaları sürüyor. Yaşanan yasaklamalara ilişkin konuşan İHD Eş Genel Başkanı Avukat Eren Keskin, “İfade özgürlüğünün en çok ihlal edildiği bir dönem yaşıyoruz” dedi.
Türkiye genelinde 15 Temmuz 2016’da ki darbe girişiminden sonra 20 Temmuz 2016’da 3 ay süre ile Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edilmişti. OHAL uygulamaları 7 kez üst üste uzatılarak 18 Temmuz 2018’ de son bulmuştu. OHAL uygulamalarının kaldırılmasından bu yana bölgede en çok tartışılan konulardan biri olan eylem ve etkinlik yasaklarının devam ediyor olması. Birçok kentte dönemsel olarak yasaklamalar getiriliyor iken bazı yasaklar ise kalıcı hale getirildi.
Bu yasaklardan birisi ise Van Valiliği tarafından 21 Kasım 2016’dan bu yana 15 günde bir veya ayda bir uygulanan “Eylem ve Etkinliklerin” yasaklanması oldu. O tarihten bu yanan Valilik 4 kez yönetim değiştirmesine rağmen sabit kalan tek karar eylem ve etkinlik yasağı oldu.
Ancak bu yasaklamalar sadece muhalif kesimlere uygulandı. Son olarak 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve kadın örgütleri tarafından gerçekleştirilmek istenen yürüyüş valilik yasağı gerekçesiyle engellenmişti. Ancak AKP’li kadınlar tarafından kentin işlek caddelerinde yapılan yürüyüşle turuncu balon uçurma eylemine herhangi bir engel getirilmemişti.
İnsan Hakları Derneği (İHD) ve birçok meslek örgütünün öncülüğünde hazırlanan 10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası etkinlikleri kapsamında Van Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu’nda ‘İnsan Hakları’ konulu panel düzenlendi. Panele Konuşmacı olarak katılan İHD Eş Genel Başkanı Av. Eren Keskin ile OHAL uygulamalarını ve Van’da süreklilik arz eden eylem ve etkinlik yasaklarını konuştuk.
İfade özgürlüğünün en çok ihlal edildiği bir dönem yaşadıklarını ifade eden Keskin, “Korku ile yönetilen bir ülke haline geliyoruz” dedi.
‘Valilik yasaklamaları kenti kötü etkiliyor’
Son süreçte özellikle Van’da ifade özgürlüğünün tamamen ortadan kaldırıldığını kaydeden Keskin, bunun fiili OHAL uygulamalarıyla yapıldığının altını çizdi. Keskin, “Van halkı kendi seçtiği belediye başkanı tarafından yönetilmiyor. Diğer bölgedeki ve diğer şehirlerde ki gibi her şeyden önce iradesine kayyım atanmış durumda. Muhalefetin hiçbir şekilde sesinin çıkılmasını istemeyen iktidar hemen hemen her ilde her türlü etkinliği, her türlü hak talebini yasaklıyor. Bu da maalesef toplumu çok kötü etkiliyor ve korkutuyor. Korku ile yönetilen bir toplum haline geliyoruz. Bunu aşmanın tek yolu ise birlikte mücadele etmekten geçiyor” mesajını verdi.
‘Hakların mücadelesini aştık aşacağız’
Bu yasakların tam tersine iktidarı olumsuz yönde etkilediğini belirten Keskin, sebebini ise bu şekilde açıklıyor: “Geldiğimiz yüzyılda ifadeleri ve düşünceleri nedeniyle bu kadar insanın cezaevinde olması, kurumların hak taleplerinin yasaklanması akıl edilir şey değil. Bu coğrafyada iktidarın en çok 3 hareketten korktuğunu düşünüyorum; bunlar Kürt, kadın ve LGBT+ hareketleridir. Bunların hepsi resmi ideolojinin kodlarına göre mücadele ediyor. Bu nedenle sürekli baskı altındalar. Yine bu 3 yapı sayesinde muhalefet kendine bir yol açacak. 90’lardan bugüne hakların mücadelesi içerisindeyim. Ve biz hepsini aştık yine aşarız.”
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin birçok uluslararası kararların altında imzasının olmasına rağmen bu kararların birçoğunu uygulamadığını söyledi. Keskin son olarak şunları dile getirdi: “Anayasa ile uluslararası sözleşmelerin iç hukukun üzerinde olduğunu kabul etmiş. Bu sözleşmeleri ihlal etmezse hepimiz bir nefes alırız. Bizim insan hakları haftasındaki tek çağrımız; Türkiye Cumhuriyeti’nin kendi imzasına sahip çıkmasıdır.”
Serhat News
VİDEO-MONTAJ: Şehriban Abi