17 Haziran’da Tatvan Belediye Başkanı Mehmet Emin Geylani’nin korumaları Yücel Baysal ve Polis Engin Kaplan’ın saldırısına uğrayan gazeteci Sinan Aygül, iki kez hastaneye kaldırıldı.
Bitlis’te plastik cerrahının olmamasından kaynaklı Aygül bu gün Van Yüzüncü Yıl Hastanesinde muayene oldu. Sağ elmacık kemiğinin zedelendiği öğrenildi.
Öte yandan gözlerine de darbe alan Aygül Urartu göz hastanesinde de gözlerinden muayene olarak ilaç tedavisine başladı.
Sinan Aygül, sağlık durumu ve saldırganların dün verdiği ifadelere ilişkin Serhat News’e açıklamalarda bulundu.
Saldırganların ifadelerini değerlendiren Aygül, “İfade verdikleri savcı ve tüm kamuoyuyla dalga geçer aptal bir ifade verdiler. Bir yere gitmiyoruz buradayız bunun arkasında kim varsa hesap verecektir” çağrısında bulundu.
Saldırıyı hatırlatan Aygül, “Ne yazık ki çok ciddi ağır yaralar aldım her ne kadar hızlı toparlansam da ağır darbeler aldım sağ elmacık kemiğimi ve levyeyle vurulmuşlardı. Ve hasar almıştı yanağımda kırılan çatlayan kemikler var. Bitlis’te lastik cerrahı olmadığı için bakamadılar Diyarbakır veya Van’a gelmek zorundaydım ve Van’a geldim YYÜ. Muayene oldum. Gelmişken kapsamlı bir muayene yaptım göz muayenesi de yaptım durup takip edilecek ve ilaç tedavisine başlanacak” diye belirtti.
‘Bir yerden talimat almışlar’
Saldırganların ifadelerine tepki gösteren Aygül, “Kendi eylemleri kadar alçakça bir şekilde ifade vermişler. Çok ezberlenmiş her şeyi önceden tasarlanmış yapmışlar takip etmişler muhtemelen talimat almışlar bir yerlerden sadece iki kişiyle sınırlı değil belediyede görevlendirilen üçüncü bir kişi var biri geliyor aracını teslim ediyor belediye aracıyla saldırı gerçekleşiyor muhtemelen belediye başkanı bu işin perde arkasında. Her ne kadar kendisi inkar etse de hareketleri davranışları bunu gösteriyor. Yine belediye başkanı da belediye personeli de o saldıran korumalar da ne yazık ki korkak silik tipler. Hepsinden beklenebilecek bir performanstı. İfadelerinde de ‘Sinan Aygül’ü biz hiç tanımıyoruz görmedik tesadüfen orada gördük çıktığı gibi bize doğru yönelerek bize ve cumhurbaşkanına hakaret etti biz aşağıya indik bize saldırdı biz kendimize savunduk’ gibi. Alçakça insan aklıyla, o görüntülerle, ifade verdiği savcı ile, ifade verdiği polisle ile ifade verdiği hakimle, bütün kamuoyuyla dalga geçen aptalca bir ifade vermişler bu da ne kadar pervasız olduğunu göstergesidir” diye konuştu.
‘Yolsuzluk zulüm gazetecilik mesleğiyle teşhir etmek mümkün’
Saldırganların korunduğunu dile getiren, Aygül, “Biz sizin arkanızdayız diyen Ağa babalarının gücünden ve özgüveninden yararlanıyorlar. Ama yanlış yere tosladılar. Bu ülkede belki cezasızlık soruşturmasıdır belki bir kaderdir ama bu dosyada, bu söz konusu değil. Çok net ve şeffaf bir şekilde konu ile ilgileniyorlar şimdiye kadar bir ört bas durumu söz konusu olmadı ben de konunun bizzat takipçisiyim. Bunun arkasında kim varsa elbette hesap verecek yargı önünde bunların arkasında da kim varsa hesap verecek. Öyle ‘biz memleketin sahibiyiz biz çalacağız, çırpacağız, allahsızlık yapacağız, yolun ortasında da böyle saldıracağız’ böyle bir durum yok bunun hesabını yargı önünde çatır çatır verecekler. Bu konuda hiç kimsenin özellikle de kamuoyunun ve meslektaşlarımın şüphesi olmasın bu saldırılarla gazeteci arkadaşlarımızın gözü korkutulmaya geri adım attırılmaya çalışılıyor buradayız dimdik ayaktayız hiçbir yere gitmiyoruz ne bunlar ne de bunların ağa babaları daha beter saldırıları olsa da asla para etmeyecek. Neredeyse tüm meslektaşlarımızın çok güçlü bir dayanışması var bütün toplumun tamamında da bir dayanışma var genç meslektaşlarıma sesleniyorum asla bir yılgınlık yaratmasın hiçbirinizde, bu ülkede vahşete bu zulme karşı gazetecilik yapın. Gazeteciliğe dört elle sarılın. Çünkü bu hırsızlığı, yolsuzluğu gazetecilikle teşhir etmek mümkün” mesajını verdi.