HDP Van İl Örgütü yaptığı basın toplantısında HDP İl Eş Başkanı Fikret Doğan, “Çocuk işçiliği ve emek sömürüsünün bağımlılık riskini artıran bir etken olduğu bilinmelidir.” derken EŞ Başkan Handan Karakoyun da, “AKP iktidarı Musa Orhanların iktidarıdır. Kadına yönelik şiddet, istismar ve saldırıların faili kim olursa olsun karşısında HDP kadın meclisini bulacaktır” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van il örgütü, il binasında basın toplantısı düzenledi. ‘Van’da madde bağimliliğinin durdurulmasi için herkes sorumluluk almalidir’, ‘Van’da trafik ve ulaşim sorunlari gecikmeden çözülmelidir’, ‘Van’da mültecilik sorunu kamusal bir yaklaşimla ele alinmalidir’, ‘Van’da yoksulluk ve işsizlik tarihi rekorlari kirmiştir’, ‘2021 yilinda kadin yönelik şiddet önlenmemiştir’ başlıkları altında Van’ın sorunlarına değinildi. Partiye üyelerinin de katıldı toplantıda, basın metni eş başkanlarca ortak okundu.
‘Çocuk işçiliği ve emek sömürüsü bağımlılığı artırıyor’
İlk madde olarak şehirde madde bağımlılığına değinildi. Eş Başkan Fikret Doğan’ın okuduğu metinde, herkesin bu soruna karşı sorumluluk alması gerektiğine dikkat çekti. Geçtiğimiz hafta Van’da madde bağımlılığı yüzünden yaşamını yitiren iki yurttaşın ölümüne işaret ederek şunları söyledi: “Yerel yönetimler tarafından gençlere yönelik sosyal, ekonomik ve kültürel desteklerin yeterli olmaması önemli bir etken olarak ele alınmalıdır. Genç işsizliğinin her geçen dönem artması ve gençlerin eğitim ve gelecekten umudunun azalması madde bağımlığının diğer bir etkenidir. Çocuk işçiliği ve emek sömürüsünün bağımlılık riskini artıran bir etken olduğu bilinmelidir.”
‘Madde bağımlılığını önleme çalışmalarımızı AKP kriminalize etmek istedi’
Farkındalık çalışmalarının artırılması gerektiğini, madde bağımlılığa neden olan sorumluların yeterli cezaları almadığına ve maddelerin temininde iş gören veya göz yuman kamu görevlilerinin de olduğunu ekledi sözlerine Doğan. Meclis’te HDP’li vekillerin verdikleri soru önergelerini aktardı ve, “Bizler HDP olarak bu sorunun çözümü için, gerekli tedbirlerin alınması için her türlü çalışmayı yürüteceğiz. Gençlik meclisimizin yürüttüğü “Bağımlılığı Kıralım Yeni Yaşamı Kuralım” kampanyası kapsamında gençlik spor ve kültür faaliyetlerini aslında tüm bu madde bağımlılığına dikkat çekmek amacıyla yapıldı. Birçok yerde başarılı ve halkla buluşan çalışmalar da oldu. Ama AKP iktidarının kriminalize etme çabaları da oldu” sözlerini kullandı.
Van’ın trafik ve ulaşım sorunu…
Büyük şehir belediyesine atanan kayyumun, şehrin trafik ve ulaşım sorunu çözmediğini belirten Doğan, Kayyum uygulamaları Van’da trafiği bir çileye dönüştürmektedir. Yıllardır yapımı bürokrasiye takılan çevre yollarının tamamlanmaması, birçok yerde yapılması gereken geçit ve yan yolların yapılmaması, otopark sorununun çözülmemesi ve ulaşım-imar planlarının uygulanmaması Van’da bir sorun olmaması gereken trafiği büyük bir sorun haline getirmiştir. Vandaki terminal sorunu devam etmektedir. İhtiyacı karşılayacak terminal ve alternatif yollar geciktirilmeden yapılmalıdır” dedi. En pahalı akaryakıtın Van’da kullanıldığını aktaran Doğan, son zamlardan ötürü şoför ve yurttaşların mağdur olduğunu söyledi. Şehir içi toplu taşıma araçlarına gelen zamlarla geliri artmayan, işsiz olan, işçiler ve öğrenciler bu fiyatların artması hayatlarını zorlaştırdığını ekledi sözlerine.
‘Bu 21 yüzyıl vahşeti ulus devletlerin sınır tartışmaları ile açıklanamaz’
‘Van’da mültecilik sorunu kamusal bir yaklaşimla ele alinmalidir’ başlığında ise bölgenin en büyük sorunlarından olan mültecilik meseli hakkında şunları söyledi: “Özelinde özellikle sınır boylarında Türkiye ve İran sınırında güvenlik güçlerinin ateş açması nedeniyle yaşamını yitiren mültecilerin yanısıra soğuktan da yaşamını yitiren mülteciler oluyor. Bahar aylarında karlar eridikten sonra Van’da yüzlerce mültecinin cesedine ulaşılmaktadır. Van’da son 3 yılda yaşamını yitiren mülteci sayısı binlerle ifade edildiği korkunç bir tablo yaşanmaktadır. Geri gönderilme riski nedeniyle kaza, ölüm, cinayet ve tecavüz vakalarının önemli bir bölümü kamuoyuna ve yargıya taşınmamaktadır. En son sınırda bir annenin çocukları ile birlikte yaşadığı süreç ve ölümü bu sorunun devam ettiğini bir kere daha göstermiştir. Toplu ölümler yaşanmadıkça kamuoyuna yansımayan bu 21 yüzyıl vahşeti ulus devletlerin sınır tartışmaları ile açıklanamaz. Türkiye-İran sınırının olağan dışı denetim altında olmasına karşın bu bölgede mülteci ölümlerinin gerçekleşmesi, bu ölümlerin göz göre göre olduğunu göstermektedir.
Mültecilerin ulusal ve uluslararası hukuktan, insan haklarından kaynaklanan temel hakları korunmalıdır. Kadın, engelli ve çocuk mültecilere yönelik özel korunma tedbirleri uygulanmalıdır. Geri gönderme merkezlerinde hukuk dışı muameleler önlenmeli ve hiçbir koşulda insan onuruna aykırı davranılmamalıdır.”
‘2020-2021 yıllarında 5.786 Senet protesto edildi’
Şehir’de yaşanan derin yoksulluğun günden güne arttığını söyleyen Doğan, resmi verileri paylaştı. SGK’nın verilerine göre Van’da 330 bin kişi ‘yoksul’ statüsünde. TÜİK verilerine göre ise yüz binin üzerinde kişi işsiz ancak 8 bin 429 kişi İŞKUR aracılığıyla işe alınmış: “Van’da 2020-2021 yıllarında 5.786 Senet protesto edilmiştir. Tutar olarak baktığımızda yıllık 60 milyon TL’lik senet protestosu yaşanması yaşanan krizi göstermek için bir veridir. Çiftçilerin çok önemli bir bölümü yaşanan gübre, tohum, mazot ve ilaç fiyatlarının artışı nedeniyle faaliyetlerini durdurma aşamasına gelmiştir. Mera ve yayla yasakları ile birlikte ot ve saman fiyatlarındaki artış hayvancılığı bitirmiştir. Van’da küçük baş hayvan sayısı yıllar itibariyle azalmıştır.”
‘AKP-MHP koalisyonu kadınların özgür olmasını istemiyor’
Eş Başkan Handan Karakoyun da kadınlara yönelik şiddete dair hazırlanan konu başlığı hakkındaki bölümü okudu. Karakoyun, Türkiye genelinde her geçen gün artan şiddete karşı her hangi bir önlemin alınmadığıyla başladı sözlerine: “İstanbul sözleşmesini fesheden ve kadın kurumlarını kayyumlar eliyle kapatan AKP-MHP koalisyonu kadınların özgür olmasını istememektedir. Van ilimizde ve bölge genelinde kadınlara yönelik üniformalı kamu görevlilerinin içinde bulunduğu taciz, istismar ve saldırı vakalarının her geçen gün daha fazla yaşandığı ve faillerin yargılanmadığı bilinmelidir.”
‘AKP iktidarı Musa Orhanların iktidarıdır’
“AKP iktidarı Musa Orhanların iktidarıdır” diyen Karakoyun, “Van’da çok yakın bir süre içerisinde Çatak’ta yaşanan bir çocuk isitsmar vakası ve Gürpınar’da yaşanan taciz vakasının takipçisi olduğumuzu kamuoyuna birkere daha duyurmak istiyoruz. Kadına yönelik şiddet, istismar ve saldırıların faili kim olursa olsun karşısında HDP kadın meclisini bulacaktır. Saldırganların hesap vermesi, yargılanması için elimizden gelen tüm imkanları kullanacağız. Üniformasının arkasına sığınıp, AKP iktidarının cezasızlık politikasına güvenip kadınların emeğine, bedenine ve yaşamına saldıran kişi, kurum ve yapıların karşısında kadınların özgürleşme mücadelesini büyüteceğiz. Van’ın tüm ilçelerinde kadına yönelik şiddeti önleme ve kadın emeğini koruma çalışmalarımızı bu dönem arttıracağız. Hiçbir kadın bu saldırılar karşısında kendisini yalnız hissetmesin. Biz HDP’li kadınlar olarak her türlü dayanışmanın kapısını açık tutacağız. 2022 yılında kadınlara yönelik her türlü saldırının önlenmesi, kadın emeğinin korunması ve kadın çalışmalarının arttırılması için yürüteceğimiz faaliyetler olacaktır” dedi.
(ro)
