İklim krizinden en fazla etkilenen yerlerin başında gelen Van Gölü’nde, metrelerce çekilme yaşanırken, göle akan derelerde ise su seviyesinin düşmesinden dolayı başlayan toplu balık ölümleri sürüyor. Uzmanlar ise acil önlem çağrısında bulundu.
Dünyanın en büyük sodalı gölü olan, 3 bin 712 kilometrekarelik yüzey alanıyla da Türkiye’nin en büyük gölü olma özelliği taşıyan Van Gölü’nde, yağışların azalmasıyla son yılların en büyük çekilmesi meydana geldi. Gölün çekilmesiyle birlikte su altındaki bazı bölgelerde, mikrobiyalitler ve mezar kalıntıları yeniden yüzeye çıkmaya başladı. Van Gölü’ndeki en büyük çekilme ise Van’ın Muradiye ilçesi ile Bitlis’in Ahlat ilçesinde yaşanıyor. Uzmanların elde ettiği veriler; 1975 yılından bu yana en büyük kuraklığın yaşandığı, kuraklıkla birlikte gölde ise buharlaşmanın büyük oranda arttığı yönünde.
Bazı İlçelerde Yüzde 60 Azalma Yaşanıyor
Son 26 yılın verilerine bakıldığında, Van’ın en sıcak yılını yaşadığını belirten Van Yüzüncü Yıl üniversitesi Peyzaj Mimarlık Bölümü öğretim üyesi Pınar Bostan, metrolojiden alınan verilere göre Van Havzası’nın tamamında bir sıcaklık artışının olduğunu dile getirdi. Van Gölü Havzası’ndaki bütün ölçüm istasyonlarında, yağışlarda ciddi bir azalmanın görüldüğünü de dile getiren Bostan, Van’ın Muradiye ile Bitlis’in Ahlat ilçesinde ise yüzde 30 gibi bir azalma olduğunu kaydetti. Bostan, “Üniversitenin sahilinde bile 5 metre çekilme yaşanmaktadır. Yağışlarda ciddi bir azalma yaşanmaktadır. Bu da ekosistemde ciddi bir etki yaratıyor. Bu değişimlerden dolayı Van Gölü’nde yaşanan buharlaşmayla birlikte göl kıyısındaki bitki gelişiminde artış yaşanırken, uzak kesimlerde ise ciddi bir kuraklık gözlemleniyor,” diye konuştu.
Dereler Kuruyunca Toplu Balık Ölümleri Yaşanmaya Başladı
Yaşanan kuraklıkla birlikte akarsuların su seviyesi de düştü. 20 köy ve binlerce nüfusun bulunduğu Zilan Deresi’nde yaşanan balık ölümlerine dikkat çeken Zilan Platformu üyesi Çevreci Zeynel Abidin Çelebi, kuraklığın ve HES projelerinin doğayı yok ettiğine dikkat çekti. Çelebi, “Özelikle HES’lerin bulunduğu alanlara bakıldığı zaman su, elektrik akımından geçtiği için sudaki bütün moleküller ölüyor. Bu da canlıların yaşamını yitirmesine neden olmaktadır. Yani ekosistem yok edildi. Kuraklıkla birlikte bu büyük bir felakete doğru gitmeye başladı,” diye konuştu.
Özel Haber: Dindar Karataş
25/11/2021