İmar Kanunu’nun 18’inci Maddesi’nin mağdurlarından olan Edremit İlçesine bağlı Kurubaş Mahallesi’nde yaşayan Necmettin Direk, topraklarının başkalarına peşkeş çekildiğini söylüyor. Direk, “Bizde Türkiye vatandaşı değil miyiz? Neden bizi mağdur ediyorlar?” diye sorarak sorularına cevap bekliyor.
İmar Kanunu’nun 18’inci Maddesi ile arazi ve arsa düzenlemesi ile ilgili konularda İmar Kanunu belediyeler ve valiliklere geniş yetkiler veriyor. Bu konuda arsa ve arazi sahiplerinin muvafakati dahi artık aranmamış olacak. 18’inci maddenin getirileri arsa sahiplerinin kafasında soru işaretleri ile dolu iken bu madde ile binlerce insan mağdur edilmiş olacak. Van’ın Edremit ilçesine bağlı Kurubaş Mahallesi’nde 12 yıl önce 18’nci madde uygulamasıyla kamusal alana ayrıldı.
Bu mağduriyeti yaşayanlardan biri ise 61 yaşındaki Necmettin Direk. Direk, köyünü dilediği gibi meyve ağaçlarından, özenle inşa ettiği evinden tutun teleferiğe kadar yapıp ekmiş. Ancak bunca emek 18’nci madde uygulamasıyla bir anda yerle bir edilmeyle karşı karşıya kalmış durumda. Direk’in evinin yüzde 50’si ve birçok arazisi başkasına veriliyor. Direk, evinin yanı sıra tüm köy arazilerinin de yaklaşık 70-100 kişiye ortak edildiğini söylüyor. Verdikleri dilekçelerin kabul edilmediğini dile getiren Direk, hangi duvar dibinde yaşayacağını soruyor.
’61 yaşında anca bir ev sahibi olabildim’
Dedelerinden kalan köyde yaşam sürdürdüklerini söyleyen Direk, 40 yılda anca bir ev sahibi olabildiğini ifade ediyor. Direk yaşadığı mağduriyeti şu sözlerle dile getiriyor: “18’inci Madde uygulamasıyla bağ, bahçe, evimiz başka bir vatandaşa verilmiş. 61 yaşında anca bu koşullarda evin sahibi olmuşum. Bu evi de benden aldıktan sonra ben hangi duvar dibinde yaşayacağım? Hani vatandaşa konut yapıyorsun? Hani vatandaşa yardımcı oluyorsun? 30 yılı geçen ceviz ağaçları bahçemde bulunuyor. Ben gençliğimi bu köye eve verdim. Kendi keyfime göre tarlama gidebilmek için sistemler kurmuşum.”
‘Topraklarımız bizden alınarak başkasına peşkeş çekiliyor’
Kendi yerlerinin ellerinden alınarak başkalarına peşkeş çekildiğini ifade eden Direk, köyüne verdiği onca emeğin yerle yeksan edildiğine dikkat çekiyor. Direk, yaşadığı mağduriyeti şu sözlerle anlatıyor: “Teleferik sistemi kurmuşum. Teleferikle 4 kilometre uzağa giderek orada da kendi imkânlarımla bağ bahçe düzeni kurmuşum. Kendi imkânlarımla su şebekesini köye çekmişim. Ben buraları evlat gibi yetiştirdim, baktım. Sanki benim hiçbir emeğim yok beni kırsal bir alana göndermiş.”
‘Dilekçelerimiz kabul edilmiyor’
Ellerinden tapularının alındığını söyleyen Direk, “Bizde Türkiye vatandaşı değil miyiz? Neden bizi mağdur ediyorlar? 12 senedir bu köy gelişmiyor. Kimse bakmıyor. Çocuklarım kirada oturuyor. Kendi tarlamda bir ev yapacağım yapamıyorum. Neden çünkü toprağımı alıp başkasına verecek. Şimdiye kadar burada 4 defa yol değiştirdik. Köyde yaklaşık 70 -100 kişinin arazilerini birbirine ortak etmiş. Adamın hiç evi yokmuş gibi başkasına verilmiş. Buradaki insanlar vatandaş değil mi? Dilekçe veriyoruz kabul edilmiyor. Belediyeye başvuruyoruz ‘Bir şey yapamam’ deniliyor. Koltuklarda boş boş oturup maaş alıyorlar. Derdimizi kime anlatacağız bilmiyoruz herkes yüzünü çeviriyor. Yardımcı olacak kişilere ulaşılmıyor. İmara karşı değiliz ancak evi alıp başkasına verilmesine karşıyız. Bu kadar perişanlık olmaz” sözleriyle tepkisini dile getiriyor.
VİDEO-MONTAJ: Dıldar
