İran’da Jîna Mahsa Amini‘nin katledilmesi sonrasında direniş dalga dalga yayılırken, Şîno adlı Kürt kentinde polis ve askerler sokaklardan çekilmek zorunda kaldı.
İran’da Jîna Mahsa Amînî’nin ahlak polisi tarafından katledilmesinin ardından direniş kadınların öncülüğünde dalga dalga yayılıyor. Polis ve askerlerin zor kullanma, gözaltı, tutuklama ve saldırılarına rağmen halklar sokağı terk etmiyor.
Şîno’nun kontrolü halkta
Onlarca kentinde halk, motosikletli asker ve polisle gece boyunca çatıştı. Halk, polis ve askerlerle mücadele etmek için yollara yağ döktü. Batı Azerbaycan Eyaleti’nde, Irak Kürt Bölgesel ,Yönetimi sınırındaki Oshnaviye (Şîno) kentinin kontrolü eylemciler tarafından sağlanıyor. Kentteki polis, asker güçleri çekilmek zorunda kaldı. Twitter fenomeni Tawheed Javadi, Twitter’da şunları yazdı: “1979 devriminden sonra ilk kez bir şehrin kontrolü tamamen protestocular tarafından ele geçirildi.”
BM twitter üzerinden kınıyor
Sokaklarında “Hameney’e ölüm”, “Diktatöre ölüm”, “Savaşacağı, öleceğiz ama İran’ı geri alacağız”, “Bomba, tank, tüfek artık etkisi yok, Molla defolmalı”, “Bu sene kan senesidir, İran lideri düştü düşecek” sloganları atıldı. Paylaşılan videolar üzerine Birleşmiş Milletler ve BM Kadın, İran Hükümeti’ne tepki göstererek sanal medya hesaplarından kınama yayınladı.
Ölü sayısı 50’yi geçti!
İnsan hakları aktivistlerine bağlı Harana Haber Ajansı, Rasht kentinde insanları doğrudan hedef alan Besiç adı verilen paramiliter çetecilerin fotoğraflarını yayınladı. Eylemler başladığından beri günlük olarak rapor yayınlayan insan hakları örgütü Hengaw‘ın web sayfasına ise ulaşılamıyor. Kurum engele ilişkin henüz bir açıklama yapmadı. İnsan hakları örgütleri, dün gece itibariyle öldürülen eylemci sayısının 50’yi geçtiğini belirtirken, 27 kişinin kimlik bilgilerini doğruladığını duyuruldu.
Direniş yayıldı
Başkent Tahran’da da polislerin eylemcileri doğrudan hedef aldığı videolar sanal medyada yayınlandı. Kum kentinde eylemciler Besiç çetecilerine molotof kokteylleriyle karşılık verirken, pek çok kentte eylemciler Hamaney de dahil olmak üzere İslam Cumhuriyeti liderlerinin poster ve fotoğraflarını yırttı. Meşhed kentinden gelen bir videoda, protestocuların “Morteza Motahari” heykelini ateşe verdiği görüldü. “1500 Tasvir” kullanıcı hesabı, ülkedeki durumu “direniş halinde” olarak nitelendirdi ve Tahran sokaklarından videolar yayınlayarak, protestocu kalabalığın Tahran’ın tüm sokaklarını işgal ettiğini bildirdi. Sokaklardan geçen araçların başörtüsünü çıkarıp yakan kadınlara korna sesleriyle destek verdiği görüntülere yansıdı.
Diaspora eylemde
Almanya, Amerika ve Kanada da dahil olmak üzere yurtdışındaki İranlılar, eş zamanlı olarak sokaklara çıkarak halktan ve Batılı yetkililerden “İslam Cumhuriyeti’nin suçlarını” kınamalarını istedi.
İran Yazarlar Birliği’nden bildiri
İran Yazarlar Birliği üyelerinden, sanatsal ve kültürel sendikalar, yazarlar ve sanatçılardan “halkın kurtuluş hareketine desteklerine” dair bir bildiri yayınladı. Yazarlar Birliği, kadınlara başörtüsü dayatmasının “insanlık onuruna hakaret” olarak değerlendirdi. Açıklamada, ülke çapındaki mevcut protestoların “40 yıllık öfkenin sonucu” olduğu ifade edildi.
İnsan hakları aktivistleri ve 12 insan hakları örgütü dün gece yayınladıkları bildiri de uluslararası kamuoyuna “İran hükümeti tarafından kadınlara ve eylemcilere yönelik baskıya karşı mücadele etmek” için müdahale etmesi çağrısında bulundu.
KHRN tutukluları takip komisyonu kurdu
Kürdistan İnsan Hakları Ağı (KHRN) İlam ve İslamabad kentlerinde Çarşamba günü düzenlenen protestolarda Yaser Jafari, Amir Fuladi, Mohsen Qaysari ve Saeed Mohammadi adlı dört kişinin öldürüldüğünü duyurdu. KHRN aynı zamanda tutuklananların durumunu takip edecek bir komisyon kurarak, tutukluların ismini bir liste olarak açıkladı. Bu listeye göre, İran’ın farklı üniversitelerinden en az 20 öğrenci, 11 kadın, 6 siyasi, 3 medya ve 3 sivil aktivistin tutuklandığı belirlendi.MA
Serhat News