CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Helalleşme Buluşması” kapsamında, 2011’de sınır ticareti yapan 34 kişinin savaş uçakları tarafından bombalanarak katledildiği Uludere’nin Roboski köyünü ziyaret ediyor.
Şubat ayında “Helalleşme Buluşması” kapsamında “28 Şubat mağdurları” ile bir araya gelen Kılıçdaroğlu; Sivas, Maraş ve Roboski katliamlarına ilişkin “helalleşme” vurgusu yapmıştı. “Türkiye’ye bir miras bırakmak istiyorum. Barışmış bir millet, benim en büyük başarım olacak inşallah” diyen Kılıçdaroğlu şunları kaydetmişti:
“Bugün ağırlıklı olarak 28 Şubat mağdurları ve bu salonda sizlerle beraberim. Sizlerin karşısına bir 28 Şubat mağduru olarak oturdum, bu kardeşiniz de 28 Şubat’ta mağdur olan kişilerden birisi. Ben de fişlendim, mahkemeye gittim, dava açtım ve hakkımı aradım. 28 Şubat mağdurları ile barışmak zorundayız, barışacağız. 28 Şubatçıların açtığı yaraları kapatıp, helalleşeceğiz. İkna odalarına sokulan başı kapalı kızlarımızla helalleşeceğiz elbette. Roboski ile helalleşeceğiz, Sivas, Kahramanmaraş mağdurları ile helalleşeceğiz. Diyarbakır hapishanesi mahkumları ile helalleşeceğiz. Mahkemelerde süründürülen askerlerimiz ve aileleri ile helalleşeceğiz. Ahmet Kaya ile helalleşeceğiz, bir solcu bir ülkücü diyerek katlettikleri gençlerimizin aileleri ile de helalleşeceğiz.”
Ne olmuştu?
28 Aralık 2011 tarihinde, Şırnak’ın Uludere ilçesine ile Kürdistan Bölgesi sınırında, kaçakçılıktan dönen bir grup savaş uçaklarının hedefi oldu. Bombardımanda Roboski ve Gülyazı köylerinden 28’i aynı aileden 34 kişi yaşamını yitirdi.
Askerler sınır ticareti yapıldığını biliyordu
İnsan Hakları Derneği (İHD) ile İnsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanışma Derneği ortak heyeti 30 Aralık’ta Roboski’ye ulaştı.
Roboskililer askerlerin sınır ticareti yapıldığından haberdar olduğunu açıkladı. Hayatını kaybedenlerin mazot ticaretiyle uğraştığını sınır karakolunun yıllardır bundan haberdar edildiğini belirtti.
Bombardımanın gerçekleştiği bölgede inceleme yapan insan hakları örgütleri, konu hakkında hazırladıkları raporda olaydan sonra yaralılara müdahale edilmediğini, ambulans ve zamanında tıbbi müdahale yapılmasığı için, bazı yaralıların kan kaybından veya donarak öldüğü belirtildi.
Katliamdan sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nda kurulan Uludere Alt Komisyonu’na heron görüntüleri izletildi. Görüntülerle ilgili konuşan CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir, “Dehşete düşerek izledik. Çünkü olayın başından sonuna kadar her karesi, bu insanların kaçakçı olduklarını gösteriyor. Yanlarında katırlarla çıplak gözle görünüyor” dedi.
Roboski Davası nasıl ilerledi?
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı katliama dair 8 Ocak 2012’de soruşturma başlattı. Kamuoyunda “Roboski Katliamı Davası” olarak bilinen hukuki süreçte, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı 11 Haziran 2013’te “taksirle ölüme sebebiyet vermekten dolayı” dosya hakkında “görevsizlik” kararı verdi.
Başsavcılık daha sonra dava dosyasını Genelkurmay Askeri Savcılığı’na gönderdi ancak Ocak 2014’te “takipsizlik” kararı verildi. Ailelerin “takipsizlik” kararına yaptığı itiraz da 20 Haziran 2014’te reddedildi.
Olayın ardından TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Uludere Alt Komisyonu, Mart 2013’te 84 sayfalık bir rapor sundu.
Operasyon esnasında “kimlik tespiti yapmanın imkansız olduğu” belirtilen raporda “olayın kasten yapıldığına dair bir delilin bulunamadığı” sonucuna varıldı.
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, katliam sonrası ailelere tazminat vereceklerini açıkladı. Aileler ise “Kan parası değil, katillerin cezalandırılmasını istiyoruz” diyerek tazminatı reddetti.
Dosya AYM ve AİHM’den döndü
Soruşturmalardan sonuç alınamayınca Roboski Katliamı’nda yakınlarını kaybeden aileler dosyayı, Temmuz 2014’te 1108 avukat ile birlikte Anayasa Mahkemesine (AYM) taşıdı.
Ancak AYM 26 Şubat 2016’da 53 başvurucudan 3’ünün avukatlarının vekaletnamelerini 2 gün geciktirmeleri dolayısıyla “eksik evrak” gerekçesi ile başvuruyu reddetti.
Bu kez hayatını kaybedenlerin yakınlarından oluşan 281 kişi, 2016’da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu.
AİHM, iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesiyle 17 Mayıs 2018’de başvuruyu reddetti. AİHM gerekçe olarak, dava avukatlarının eksik olduğu bildirilen belgeleri 15 günlük sürede değil, 17 günde göndermesini hata olarak kabul etti.
Dönemin Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın bir televizyon programında “Uludere konusunun, uçak konusunun tekrar inceleneceğini düşünüyorum” sözlerinin ardından ise dava avukatları, Haziran 2019’da Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu. “Yeni delil varlığı” sebebiyle Roboski dosyasının yeniden açılmasını talep etti.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı ise “yetkisizlik” kararı vererek, dosyayı Uludere Cumhuriyet Savcılığına gönderdi.
Soruşturma kapatılarak tozlu raflara kaldırıldı
Mağdur aileler, Roboski İçin Adalet Yeryüzü İçin Barış Derneğini(ROBOSKİ-DER) kurdu. Katliamda kardeşi Serhat’ı kaybeden Veli Encü derneğin başkanlığına seçildi. Ancak dernek KHK ile kapatıldı.
Aradan geçen 8 yılda bütün soruşturmalar kapatıldı, ailelerin adalet talepleri yanıtsız kaldı, protestolarına izin verilmedi. Düzenledikleri eylemlerinden dolayı Roboskili aileler hakkında soruşturmalar açıldı, cezalar kesildi.
Roboskililer katliamın yapıldığı günden beri köyde düğün ve eğlence düzenlemiyor, yakınlarını kaybedenler siyah kıyafet giyiyor.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çözüm sürecinde “Bu olayın failleri Ankara’nın karanlık dehlizlerinde kaybolmayacak” dedi ancak Roboski Katliamı’nın failleri hiçbir ceza almadı. Kaynak: Rudaw
Serhat News
(sg)