Kürt Sanat ve Kültürüne yönelik yasaklamalar devam ederken sanatçılar tepkilerini dile getirmekte geri kalmıyor. Son günlerde yasaklanan konserlere dair Sanatçı Erdoğan Emir ve Aysel Borak Serhat News’e konuştu.
Yıllardır Kürt sanatı ve kültürü üzerindeki baskınlar beraberinde yeni yasaklamalar da getirdi. AKP’li belediyeler ve valiler Kürt sanatçıların düzenlemek istedikleri konserleri yasaklıyor.
Derince’de Aynur Doğan’ın, Muş’ta Metin ve Kemal Kahraman’ın, Bitlis’te Stêrka Kerwan grubunun konserleri AKP tarafından yasaklandı. Yasaklanan etkinliklere tepki gösteren sanatçılardan Erdoğan Emir ve Aysel Borak, iktidarın toplumun aydınlanmamasına yönelik uygulamalarının olduğunun mesajını veriyor.
‘Bu dönem darbe süreçlerini anımsatıyor’
Sanata ve kültür etkinliklerine yönelik yasaklamaların uzun yıllardır devam ettiğini söyleyen sanatçı Erdoğan Emir, bu dönemlerin darbe süreçlerini anımsattığını söylüyor: “Tekçiliği tek dilliliği, çeşitliği ve çoğulculuğa karşı sadece bir merkezi otorite olma gayretinde olan bir iktidar var. Dil kültür üzerine veya inanç üzerine yürüttüğü siyaset sanatçıların çalışmalarını etkiliyor. Kültür bakanlıklarından ve meslek birliklerinden onaylı bir şekilde toplumla buluşuyor. Şarkılarının çıkartılmalarına müsaade ediyor ancak aynı zamanda keyfi bir şekilde siyasetle konserleri mekânlarla ilgili saçma bahaneler oluşturup, hem konserlere bir gün kala insanları çaresiz bırakıyor. Onca organizasyonu bir şekilde sorunlu hale getirmek insanların problemlerini bu anlamda büyütüyor.”
‘Konserlerin yasaklanması zavallıca bir davranıştı’
Sanatın kadim zamanlardan bugüne taşınmış önemli değerlerin yasaklamalarla durmadığı gibi bu günde durmayacağını belirten Emir, “İnsanların kendilerini ifade edebilecekleri hissi, değerli bilgeliği kendilerinde mahrum bırakmadıkça kendilerini sanatın gölgesinde bırakmadıkça aydınlanma yeni alanlar yaratır. Konserlerin yasaklanması zavallıca bir davranıştı. 80’ler de dünyaya gelip 90’lar da bu topraklarda neler olduğuna gözlerimizle tanık olduk. İnsanlar kendi varlığından başka kişilerin durum ve karakterlerine, kimliğine büründü. Ama bu zaman artık insanın kendisinin kendisine öğretmesine kimsenin özel gayretler ortaya koymadan kendi benliğini ve kimliğini ortaya koyabildiğini düşünüyorum. Özgürlükçü düşünen bir toplum ve bir gençlik var. Haksızlıklara karşı erdemli bir duruş ortaya koymalıyız” diyor.
‘Birçok sanatçı hukuksuz yere cezaevlerinde tutuluyor’
Seslendirdiği Kürtçe şarkılarından dolayı tutuklu olan Kürt kadın sanatçıları Koma Sorxwin üyesi Nudem Durak, dengbêj Behiye Baki, ve geçtiğimiz hafta gözaltına alınan dengbêj Xalide, ile birkaç gün önce de gözaltına alınan Zelal Gökçe’yi hatırlatan sanatçı Aysel Borak’ da Kürt sanatçı kadınların devlet nezdinde tehlike olarak algılandığını yorumladı: “Kürt sanatçıları olduğu için birçok arkadaşımız gözaltında ve hukuksuz bir şekilde tutuklu.”
‘Konser yasaklarının amacı toplumun bilinçlenmemesi’
Yakın zamanda yasaklanan konserleri hatırlatan Borak, “Aynur doğan, Metin ve Kemal kahraman kardeşler, Sterka Karwan ve birçok sanatçı arkadaşımızın konserleri küçük bahanelerle Kürtçeye ve Kürde, tahammülsüzlüklerinden kaynaklı konserler iptal ediliyor. Aynur Doğan dünyanın en prestijli ödüllerinden birine kayık görüldü ama ülkede hiç bir karşılığı olmadı hatta hazımsızlık bile duyuldu. Türk devlet nezdinde büyük tehlikedir. Dünyanın her yerinde toplumları aydınlatan sanatçılar, aydınlar ve yazarlardır. Böyle olduğunu bildiklerinden dolayı ilk elden onların sesleri kısılıyor ki toplum da bilinçlenip aydınlanmasın. Amaç her yönü ile nefes bile aldırmamak. Devlete göre, her Kürt siyasidir devlet için bu yüz yıl önce de böyleydi günümüzde de devam etmekte yani devlet geleneği kürde karşı hiç değişmedi” diyor.
(ro)