Maraş merkezli depremin etkisiyle yüzlerce bina hasar görürken onlarcası ise yıkıldı. Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Birliği Van ekibi deprem bölgesine giderek burada hasar tespiti yaptı. İnşaat Mühendisi Fırat Durmaz, çokça bahsedilen ve yapılarda kullanılan ‘Dere kumu’ örneklerine tanıklık ettiklerini söyledi.
Maraş ili 6 Şubat’a 7,7 ve 7,6 yıkıcı iki depreme maruz kalmış ve merkezi dâhil 10 ilde büyük yıkıma neden olmuştu. Deprem sonrası Türkiye Mimarlar ve Mühendisler birliği adına Van ekibi yaklaşık bir hafta Maraş’ta hasar tespiti yaptı. Tespit ve gözlemler sonucunda yaklaşık 5 bin 600 konutu gezen heyet, bunların içerisinde 350 tane ağır hasarlı binanın olduğunu, ağır hasarlı binaların içerisinde camii kamu binaların da yer aldığını kaydetti. Heyet ayrıca güçlendirilmeye ihtiyaç duyan yaklaşık 450’ye yakın yapının olduğunun tespitine vardı. 15’inci dönem İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Van Şube Başkanı ve inşaat mühendisi Fırat Durmaz, izlenimlerini ve tespitlerini Serhat News ile paylaştı.
75 kişilik ekiple deprem bölgesine gidildi
Deprem bölgesinde hasar tespiti yapabilmek için ne tür çalışmalar yaptıklarını Durmaz şu sözlerle anlattı: “Hasar tespit çalışmaları için gerekli müracaatları yaptık. Kendi adımıza orada bulunmayı kendi hasar tespit konusunda uzman ekiplerle, orada bulunup bu çalışmalarda bulunmayı talep ettik. Nitekim bir süre içerisinde bakanlık tarafından protokoller imzalandı ve biz hemen hemen bütün illerden katılım sağladık. Van’da da 75 kişilik hasar tespiti ekibiyle deprem bölgelerine gittik. Bizim görevlendirildiğimiz yer Maraş iliydi. Maraş’a gittik ve Andırın ilçesinde görevlendirildik.”
Durmaz, Maraş’ın Andırın ilçesinde ölüm söz konusu olmadığını ancak binaların eski olması ve yapısal hataların olması itibari ile binalarda hasar durumunun olduğunu belirtti. Yaklaşık 5 bin 600 konutu gezdiklerini aktaran Durmaz, “Bunların içerisinde 350 tane ağır hasarlı bina vardı. Ağır hasarlı binaların içerisinde camii kamu binaları vardı. Bu 5 bin 600 konut içerisinde güçlendirilmeye ihtiyaç duyan yaklaşık 450’ye yakında binalar vardı.” bilgisini paylaştı.
‘Kullanılan inşaat malzemeleri inanılmaz kötüydü’
Depremin yapılara zarar vermediğini sebebinin ihmalkârlık olduğunu ifade eden Durmaz, depremde hasar gören binaların sebebini 2 başlık altında değerlendirirdi: “Birincisi yapısal hatalar diğeri ise tasarım hataları. Yapısal hatalarda örneğin mukavemeti yeterli olmayan yapı taşıyıcı elemanlarının kullanılması. Yetersiz malzeme kullanımı ve binalarda daha sonradan yapıya müdahale. Tasarımsal hatalarda ise yapı tasarımı yapan mühendis yetkili kişinin eksik tasarım yapması. Ve bilgisizce tasarımı yapması, zeminin durumu zeminin yanlış bir şekilde tespit edilmesi. Sonradan müdahale edilen binalarda vardı. Ticari amaçlı dükkân ve içerisinde bulunan kolonların kesilmesi. Kullanılan inşaat malzemeleri inanılmaz kötüydü. Özellikle çokça bahsedilen dere kumu örneklerini kendi gözlerimizle orada gördük.”
‘Sadece mütahit sorunlu değil’
Binalarda meydana gelen hasar sebebinin sadece mütahit olmadığını söyleyen Durmaz, binaların önce tasarlanır ardından tasarlanan binanın kontrolünü mühendisin yapması gerektiğinin altını çizdi. Binada hasar tespiti durumunda böylesi depremlerde büyük facialara yol açacağına dikkat çeken Durmaz, “Bu tasarımı denetleyen mekanizma vardır. Bu mekanizmalar da mevcut ilçe belediyesi, çevre şehircilik il müdürlükleridir. Tüm yapıların kontrolünde onlarda sorumludur. Ardından bu işin yapımına geçildiği zaman bu binanın veya yapımın mevzuatta bulunan yapı denetim firmaları. Bu yapıları yapı denetim firmaları denetler. Yapı denetim firmalarını ilgili belediyeler denetler. Belediyeleri ilgili il çevre müdürlükleri denetler yani bu bir mekanizmadır. Mekanizma doğru çalışmazsa yapılar inşa edilirken istenmeyen inşalar söz konusu oluyor” sözlerine yer verdi.
‘Deprem bölgesinde hızlı hasar tespiti yapılsaydı bu denli ölümler olmayacaktı’
Deprem yönetmenliklerinin Türkiye’de sürekli değiştiğini kaydeden Durmaz, farklı yıllarda yaşanan deprem sonrası da yönetmenliklerin değiştiğini ifade etti. Durmaz, bölgedeki hasar tespitleri için geç kalındığını dile getirerek son olarak şu sözlere yer verdi: “Yönetmenliklerde bu konuda eksik görülüp suçlanabilir. Bu depremden sonra tekrar bir mevzuat değişikliği yaşarsa şaşırmamamız gerek. Hasar tespit çalışmasında özellikle Hatay ve çevre civarında hasar tespit çalışmalarında tespit koordinasyonu daha tespit çalışmaları başlatılmadan 2 ve 3’üncü depremde binalar yıkıldı. Yıkılan binaların maalesef can kayıpları da söz konusu oldu. Eğer hasar tespit komisyonları daha hızlı davranabilse ve devlet mekanizması daha hızlı bir şekilde bölgede olup hasar tespiti yapmış olsaydı 2’nci veya 3’üncü depremlerde belki bu denli ölümler olmayacaktı.”
Serhat News