Genç Rapçi Furkan Baran, yani mahlasıyla Naperva, Van’da yaptıkları konserlerle adından söz ettiriyor: “Birkaç yıl öncesine kadar rap müzik, Türkiye genelinde çok ufak bir kitleye hitap ediyordu. Van’da ise bu kitle çok daha azdı. Verdiğimiz konserlerde gördük ki şehrimiz bizi gerçekten seviyormuş.”
Göl Şehri Rapçileri Burak ve Furkan Baran kardeşleri, biz ilk besteledikleri Tramvay adlı şarkılarıyla tanıdık. Van’dan dünyaya açılmak için aralanan metafor kıvamındaki besteleriyle, çalışmalarına devam ediyorlar. Hikayeleri çok kısa ama bir o kadar da net. Kuzenlerinin asker eğlencesinde Ceza’nın bir parçasıyla tanışıyorlar ve rap serüvenleri oradan başlıyor aslında. Furkan Baran henüz 2000 doğumlu. Mahlası da Naperva. 3 m2’lik odalarında, bir dizüstü bilgisayar, mikrofonla ve referans kulaklıkla çalışıyor ve bütün imkansızlıklara rağmen rap müzik yapmaya kararlı. Naperva ile çalışmaları hakkında konuşuyoruz.
Yazdıklarının birçoğuyla Cemal Süreya, Muhsin Ünlü, Samuel Beckett gibi isimlere selam yollayan Naperva, toplumsal olaylarla ilgili yazmanın sanatçının görevi olduğunu düşünüyor ama kendi işine biraz da bireysel bakmak istiyor. Bu nedenle, “Beni, bende kendini bulacak insanlar dinlesin istiyorum” diyor.
‘Dijitalleşmenin dışında kalmak istedim’
YouTube, Spotify vb. platformlarda, “432” adında, kendi kanalları mevcut. Naperva, 432’nin hikayesinden söz ederken, “432’yi kurduktan sonra rap müzikte yetenekli birkaç arkadaşla bu çatı altında çeteleştik” diyor. Kendinden bahsederken her şeyin arkasındaki gizli kahraman olarak gördüğü ve kendini benzettiği Ali Tekintüre’nin ismini sıklıkla vurgulayan Naperva, Hacettepe Üniversitesi İnşaat Teknolojileri Bölümü’nden mezun. Aktif olarak da 2013’ten beridir rap müzik alanında üretim yapıyor. Bugüne kadar tekli parçaları hariç ortalama 10’ar şarkıdan oluşan 6 tane albüme sahip. En son ve 4 yıllık bir çalışmanın ürünü olan albümü, bir ay önce CD formatında yayınlanıyor. Albümünün CD formatında yayınlanması hakkında ise “dijitalleşmenin dışında kalmak istedim” şeklinde anlatıyor.
‘Plak da basmak istedim ama gücüm yetmedi’
Dijitalleşme meselesine biraz daha açıklık getiriyor Naperva ve son albümünde yaptığı gibi albümlerini kaset ve CD formatında yayınlamayı daha doğru bulduğunu söylüyor bize. “Ben kendi işimde inatla dijitalleşmenin dışında kalmak istiyorum. Bu nedenle son albümümü kaset ve CD olarak bastım. Bunu yapmaktaki amacım dinleyiciye elle tutulur bir şey vermekti. Bir diğer neden olarak da marjinallik ya da biraz tepki çekmek diyebilirim. Çünkü örnek aldığım isimler sırf protesto olabilmesi için kendi yaptıkları işleri tekli salonlara perde çekip oynatmış kişiler. Bende bu dönemde pek haz etmediğim için gidebildiğimin en gerisine gitmek istedim. Plak da basmak istedim ama elim kolum o kadar uzun değildi.”
‘432 rap müzik yapan gençlerin ortak çatısı’
Naperva, 432 adında kurduğu yapım şirketinin çatısı altında birçok genci de bir araya getirerek, en nihayetinde 432’nin 5 kişiden oluşan ana kadrosunu kuruyor. Yayınladıkları bütün işlerin üretim ve düzenleme aşamalarını kendileri hazırlıyor. Yaptıkları çalışmaları ilerlettikçe şehir dışına yayıldıklarını belirten Naperva, “Birkaç yıl öncesine kadar rap müzik, Türkiye genelinde çok ufak bir kitleye hitap ediyordu. Van’da ise bu kitle çok daha azdı. Buna rağmen biz bir şeyler yapmak istedik. Van’da bu alanda neden bir şey doğmasın dedik. Çünkü insanlar Van deyince rap yokmuş ya da ilkel bir ülkeymiş gibi davranıyorlardı. Ama zamanla biz bunu değiştirdik” diyor.
‘Konserlerimizden anlıyoruz ki Van bizi seviyor’
Naperva, Türkiye’de müzisyenlerin sadece müzik yaparak ekonomik olarak geçinmesinin de mümkün olmadığını belirtiyor. Bu durumun rap müzik yapanlar için daha da zor olduğunu söylüyor. 432 yapım, şimdiye kadar Van’da iki büyük konser veriyor. Yaptıkları konserlerde yoğun ilgiyle karşılaştıklarını ekliyor sözlerine: “Verdiğimiz konserlerde gördük ki şehrimiz bizi gerçekten seviyormuş. Asıl dinleyici kitlem daha doğrusu anlayıcı kitlem Van dışında da olsa, müziğimiz buradakilerin ilgisini çekiyormuş. Çünkü bende bireysel olarak yaptığım işin buraya hitap etmediğini biliyorum. Ama yine de bu bizi mutlu etti.”
Haber: Zelal Sahidenur Sari
(ro)