Kemal Kılıçdaroğlu diyor ki: “ Ben Kürdistan kelimesinden rahatsız oluyorum”
Bülent Ecevit, Kürtlerle ilgili her gelişmede ‘İçime sindiremiyorum’ derdi.
İsmet İnönü’de Kürt sorununu ‘Sırtımızda ki kambur’ olarak ifade ederdi.
1923’ten beri hiç değişmediler… İnönü, Ecevit, Baykal ve Kılıçdaroğlu;
Rivayet değil gerçektir: Atatürk; Dersim isyanı sırasında hastadır ve İsmet İnönü’yü yanına çağırır, “Bu devlet için en büyük tehdit bölücülüktür, içeride dışarıda tüm politikanı bunun üzerine kuracaksın” demiştir.
İsmet İnönü milli şef dönemi bittiğinde Ecevit’in kulağına Atatürk’ün bu sözlerini vasiyet olarak aktarmış, Bülent Ecevit’te 2002’de seçimi kaybettikten sonra Erdoğan’ı arayarak İsmet İnönü’nün kendisine söylediklerini aynen aktarmıştır.
Devlette Kürt politikasına ilişkin tutarlı ve istikrarlı bir gelenek vardır. Bu hiç bozulmadan bugüne kadar geldi ve şimdi de Kılıçdaroğlu bunu söylediğine göre vardır bir bildiği diyebilirim. Erdoğan Ecevit’in kendisine söylediklerini Kılıçdaroğlu’na aktarmış mıdır onu henüz bilmiyoruz. Ama yakın zamanda o da olacaktır.
İsmet İnönü, 2. Dünya savaşına girmemelerinin sebebini; “ Sırtımızda Kürt kamburu varken giremezdik” diyerek açıklamıştır. Bülent Ecevit, 2002 seçimlerinde barajın altında kaldıktan sonra, Irak Kürdistan’ın da meydana gelen gelişmeler üzerine dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e giderek; “ Kuzey Kıbrıs’ta kurulacak bir Kürt devletine kesinlikle karşı çıkmalıyız.” Uyarısında bulunmuş, Ahmet Necdet Sezer ilk anda dura kalmış, sonra Ecevit’in hastalığını göz önünde bulundurarak onun aslında Kuzey Irak demek istediğini anlamış; “Konuyla yakından ilgileniyoruz, biz de orada bir Kürt devletine karşıyız” diyerek nezaketi elden bırakmamaya gayret etmiştir.
Kılıçdaroğlu’da biliyor Kürt ve Kürdistan’a karşı açıklamalar yapmadan iktidara gelemeyeceğini. Ona muhtemelen, “Yakın zamanda iktidar sensin ama iktidara giden yollarda şuradan buradan geçer” demişlerdir.
CHP’nin Kürt politikası ezelden beri şudur: Kürt sorunu iktidarda kalmanın veya iktidara gelmenin bir aracıdır ve iktidara geldikten sonra da iktidarda kalabilmenin aracıdır. Önce seveceksin, sonra döveceksin politikası.
Daha iki ay önce “Kürt sorununu biz çözeceğiz” diyen Kılıçdaroğlu bugün “ Kürdistan kelimesinden rahatsız oluyorum” diyebiliyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Kürdistan kelimesinden bile rahatsız olan Kılıçdaroğlu, Kürt meselesini nasıl çözecek, şahsen anlayamıyorum. Hem nalına hem mıhına vuruyor.
Kılıçdaroğlu bilerek ya da bilmeyerek Atatürk’ün Kürt söylevinin de dışına çıkmıştır. Çünkü Atatürk defalarca Kürdistan demiş ve bunlar meclis kayıtlarında yer almaktadır. Kılıçdaroğlu; Kürdistan kelimesinden rahatsız oluyorsa dönüp tarihe bakarsa iyi edecek.
Kürt sorunu acilen çözülmesi gereken bir meseledir. Birinizin kamburu, birinizin sindirim sistemi, birinizin rahatsızlığı değildir. Kendinize çok fazla dert edinmişsiniz ki sizde çeşitli rahatsızlıklara yol açabiliyor. Sakin olun stres yapmayın! Kürt sorununun çözümü size dert değil sadece ilaç olsun.
