Haziran ayında sokak ortasında saldırıya uğrayan gazeteci Sinan Aygül hakkında kendisine saldıran saldırganlara hakaret ettiği iddiasıyla dava açıldı.
Bitlis’in Tatvan ilçesinde 17 Haziran günü Tatvan Belediye Başkanı Mehmet Emin Geylani’nin aynı zamanda akrabaları olan polis koruması Engin Kaplan ve boksör koruması Yücel Baysalı’nin saldırısına uğrayan Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sinan Aygül hakkında, saldırıdan sonra saldırganlardan Yücel Baysalı’ya hakaret ettiği iddiasıyla dava açıldı.
Tatvan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “Hakaret” iddiasıyla hazırlanan iddianame Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Mahkeme davanın CMK 251. Madde kapsamında kaldığı “Basit Yargılama Usulü” ile yapılmasına karar verdi.
‘Ceza alırsam saldırganlardan daha fazla cezaevinde kalacağım’
İddianame savcısı hazırladığı iddianamede Aygül’ün “Hakaret” suçundan ceza almasını ve TCK’nın 58. maddesinde öngörülen tekerrür hükümlerinin uygulanmasını istedi.
Aygül daha önce yaptığı haberlerden dolayı aldığı cezalar sebebiyle yeni aldığı cezalarda tekerrür hükümleri uygulanacağı ve alacağı ceza mükerrerlere özgü infaz rejimine göre çektirileceği için tamamını kapalı ceza infaz kurumunda geçirecek.
‘Saldırganlardan daha fazla cezaevinde kalacağım!’
Aygül, “Daha önce saldırıya uğradığım için neredeyse ceza alacağımı, tutuklanacağımı söylemiştim” diyerek, şimdi de hazırlanan iddianame ve istenen cezaya bakıldığında saldırganlardan daha fazla cezaevinde kalacağının belli olduğunu ifade etti. Saldırganlar haklarında açılan davaya göre ne kadar ceza alırlarsa alsınlar artık kapalı cezaevine geri dönmeyeceklerini kaydeden Aygül, “En fazla açık cezaevinde infaz edilecek cezaları. Ama ben bu davadan ne kadar ceza alırsam alayım, tamamını kapalı cezaevinde geçireceğim. Alacağım en düşük ceza bile, saldırganların cezaevinde kaldıkları süreden daha fazla olacak. İşte biz buna adalet diyoruz. Gerçekten çok adil. Ceza alıp almamak da çok önemli değil benim için artık. Kamu malını, halkın malını savunduğum için sokak ortasında öldürülmeye çalışıldım. Azmettiriciler ortada olmasına rağmen dokunulmadı. Saldırganlar hakkında, o görüntüler, şahitler ve bütün delillere rağmen açılabilecek en hafif şekilde açıldı dava. Yetmedi şimdi de benim hakkımda dava açılıyor. Bir dava birinin aleyhine, birilerinin lehine ancak bu kadar zorlanabilirdi, zorlandı. Ne diyeceğimi bilmiyorum, yaşanan her gelişme bir öncekinin skandallığını gölgede bırakıyor” dedi.
Av. Orak: Açılmaması gereken bir dava
İddialar hakkında bir kez takipsizlik kararı verildiğini ve aslında açılmaması gereken bir dava olduğunu söyleyen Aygül’ün avukatı Av. Diyar Orak, davada beraat kararı verilmesi gerektiğini söyledi.
Orak, “Bizce bu davanın zaten olmaması gerekiyordu. Hukuk bunu gerektiriyor. Müvekkilim bütün dünyada tepkiyle karşılanan çirkin bir saldırıya maruz. Saldırı benzerini çok az olayda gördüğümüz şekilde net olarak birden fazla kamera görüntüsü ve şahitlerle ispat edildi. Buna rağmen açılabilecek en hafif şekilde açıldı dosya, öldürmeye teşebbüsten açılması, Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesi gerekiyordu, kabul edilmedi taleplerimiz. Bütün bunlara karşı bir de müvekkilim hakkında son derece zorlayıcı bir şekilde bu davanın açılması bizleri şaşırttı açıkçası. Hem daha önce takipsizlik verilmiş olması hem de açık yasa maddesi olması, onlarca Yargıtay kararı olması davanın açılmaması gerektiğini söylüyor. TCK madde 129 haksız fiil nedeniyle hakaret suçunun düzenler ve 2. Maddesi ‘Bu suçun, kasten yaralama suçuna tepki olarak işlenmesi halinde, kişiye ceza verilmez.’ der. Açık madde, olay da madde kadar açık. Ceza verilmemesi gereken bir davada iddianame hazırlanmaması gerekirdi. Çünkü iddianame vatandaşın cezalandırılması ihtimali beraat etmesinden daha fazla ise düzenlenir. Evet beraat verilmesi gerekiyor ama hukuka aykırı şekilde iddianame düzenlenebiliyorsa, aynı şekilde ceza da verilebilir. Ancak beklentimiz bütün dünyada saygın basın meslek örgütlerinin ve dünya basınının yakından takip ettiği böyle bir davada yargının tarafsızlığına ve adalet beklentisine gölge düşürecek böyle bir davanın beraatle sonuçlanmasıdır” diye konuştu.
Saldırı davası 14 Aralık’ta
Öte yandan gazeteci Sinan Aygül’e saldıran Tatvan Belediye Başkanı Mehmet Emin Geylani’nin polisi memuru olan koruması Engin Kaplan ve boksör olan koruması Yücel Baysalı’nın “Silahla Kasten Yaralama” suçundan tutuksuz yargılandıkları davanın ikinci duruşması 14 Aralık Perşembe günü saat 15:00’da Tatvan 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülecek.
Serhat News
