Türkiye’nin 3 ülkeye sınır olan tek ili Iğdır’da sınır kapıları kapalı. Rus pazarında mikrofon uzattığımız esnaflar, 2023 yerel seçimlerden umutsuzluklarını dile getirirken sınır kapılarının açılması çağrısında bulundu.
İklim şartları, sulak arazileri ve 3 ülkeye sınırı olan Türkiye’nin tek ili olan Iğdır ekonomik olarak gelişime açık illerin başında geliyor. Buna rağmen sınır kapılarının kapalı olması ve yatırımın olmamasından kaynaklı Türkiye’nin neredeyse en yoksul illerinden biri. Iğdır halkı bu durumu varlık içinde yokluk olarak tanımlıyor. Iğdır’da Ermenistan sınırında bulunan Alican sınır kapısı 1993’ten beri, İran sınırında ki Boralan kapısı 1988’den sonra kapanırken Nahçıvan sınırında bulunan Dilucu sınır kapısı ise ticarete tümüyle açık değil. Hal böyle iken bölge halkı ticari olarak istediği verimi alamıyor. Kentin ekonomisinin önemli kaynağı olabilecek sınır kapılarının kapalı olması esnaf tarafından anlamlandırılamıyor.
Iğdır’ın merkezinde buluna Rus Pazarı 30 yılı aşkın süredir kentin önemli ticaret alanlarından. 6 siyasi parti değiştirmesi ile ve en son Ak Parti Iğdır Belediye Başkan adayı olarak gündeme gelen Adil Aşırım’ın isminin verildiği Pazar, halk tarafından halen Rus pazarı olarak adlandırılıyor. Turistlerin ve yerel halkın ürün aldığı Rus Pazarı yıllar geçtikçe var olan etkisini yitirmeye başladı. Özellikle 2010’lu yılların başında turistlerin yerine, kentin yoksul halkı ve sonrasında Nahçıvan halkının ürün alabildiği bir yere dönüşmüştü. Yıllar geçtikçe artan ekonomik sorunların devamında Rus pazarı esnafı, kepenkleri kapatacak seviyeye geriledi.
‘Ermenistan sınırına Hrant Dink ismi verilsin’
En son Kars’ın Akkaya ilçesinde bulunan Ermenistan-Türkiye sınır kapısına gelen Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Ekonomiden sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan, sınır kapısına Hrant Dink ismi verilmesini talep ederken, açılır ise iki ülke arasında ki ticari gelişimin önemine değinmişti. 2023 seçimlerine giderken bahsi geçen Rus pazarı esnafları, seçime ve sınır kapılarına dair beklentilerini Serhat News’e değerlendirdi.
‘Alım gücü düştü’
Rus Pazarında 22 yıllık esnaf olan Yakup Güneş, kardeşleri ile birlikte 18 kişilik bir ailenin geçimlerini sağlıyor. Ekonomide her yılın bir önceki yılı arattığını söyleyen Güneş, seçime dair umudunu yitirdiğini ekliyor. Güneş, “Ekonomik olarak geçen yıla oranla dünya kadar fark var. Her ürün yüzde 300 ile yüzde 500’e yükseldi. İnsanların alım gücü düştüğü gibi bizimde ürünleri alım gücümüz düştü. İş yapamıyoruz” sözlerine yer veriyor.
‘Seçimlerden umutsuzum’
Her yılın bir önceki yılı arattığını belirten Güneş devamında şunları dile getiriyor: “Asgari ücret 8500 TL oldu ama neye yarar. Sıvı yağ 35 lira iken asgari ücret 2 bin 800 TL’ydi. Şuan sıvı yağ 180 TL. Sattığımız tüm ürünleri zararına satıyoruz. Sepetleri 50 liradan satıyoruz ama fabrikada ki fiyatı şuan 65 lira. Ancak o fiyata veremiyoruz. Normalde oradaki fiyat 65 ise 80’e satmamız gerekiyor ancak 50 TL’ye alamayan halka o fiyata nasıl satalım?” diye sordu.
Güneş son olarak, seçimlerde gelecek kişinin var olan ekonomik sorunu düzeltemeyeceğini, böyle devam edeceğini ve seçimlere dair artık umudunun kalmadığını söyleyerek, umutsuzluğunu belirtiyor.
‘Simitle de doyarsın ama adı yaşamak olmaz ki’
Babasının 32 yıldır işlettiği, kendisinin de 12 yıldır işin başına geçtiği Zücaciye dükkânı işletmecisi olan Nurullah Kızılay da, ‘Simitle de doyarız ama adı yaşamak olmaz ki’ diyor. Kızılay şöyle devam ediyor: “Esnaf artık işleri çeviremiyor. Bugün 3 yüz liraya aldığımız eşya yarın 4 yüz lira oluyor. Tüketici içinde öyle. Eskiden insanlar ev almak için birikim yapabiliyordu veya tüm eşyalarını toplu alıyorlardı ama artık bir eşyayı yarın daha pahalıya almamak için ellerinde para var ise erkenden alıyorlar.”
‘Sağlam bir muhalefet yok’
Seçimlere dair sağlam bir muhalefetin olmadığına dikkat çeken Kızılay, konuşmasını şöyle sürdürüyor: “Geçen yıl dolar yükseldiği anda ürünlere yansımadı o nedenle ilk an iyiydi işlerimiz. Ama şuan esnaf kan ağlıyor. Geçen yıl 18 bin TL kira veriyorduk bu yıl ne kadar vereceğiz henüz belli değil. Bazı yerlerde yüzde 100 artmış durumda. Seçimden şuan bir umudum yok. Sağlam bir muhalefet yok.”
‘Geleceğimiz insanların ellerinde’
Kızılay, seçimlere dair beklentilerini şöyle sıraladı: “Seçimden beklentimiz yeni bir ruh. 40 yıl bu dükkânı aynı kişi işletir ise mental olarak çöker ama yeni biri gelir ise daha diri olur, ruh tazelenir. Geleceğimiz insanların ellerinde, yeni birini seçmekten korkuyorlar. En fazla ne olur ki? 4 yıl bekleriz olmadı yenisini seçeriz. Halkın bunu idrak edebilmesi lazım.”
‘Ürünlerimiz elimizde kaldı’
Rus Pazarında 10 yıllık esnaf olan Mehmet Güneş de kent ekonomisinin en çok sınır kapılarının açılmasına bağlı olduğunun altını çizerek, ekonomik sorunlarını şu sözlerle anlatıyor: “Eskiden Nahçıvan kapısı açıktı, oraya ürün satıyorduk ve oradan gelen para ile kendimizi çeviriyorduk. Kapı kapandı ama nedenini kimse açıklayamıyor. Kargo ile ürün gönderiyorduk ama oda durdu. Sırf oraya satabilmek için borca girip yüklü ürün almıştık hepsi elimizde kaldı. Buradaki insanlarda o ürünleri alamıyor zaten. Nahcivan’ın 1 lirası bizim 11 liramız onlar gelip rahat rahat ürün alabiliyordu.”
‘Psikolojimiz normal kalamıyor’
Ekonomik sorunların psikolojik rahatsızlığa neden olduğunu dile getiren Güneş, “Aldığımız her ürün cepten gidiyor yaklaşık iki yıldır böyle. Birikim yapamıyoruz ve geçinemiyoruz. Kalabalık bir aileyiz. İş böyle olunca psikolojimizde normal kalamıyor. Sabahtandır dükkânı açmışız 10 lira siftah yapabildik. Gelenler ancak fiyatı sorabiliyor ama alamıyor” diye belirtiyor.
‘Sınırlar açılmaz ise tüm esnaf kepenk kapatır’
Seçimden sonrada ülkede değişimin olmayacağını belirten Güneş son olarak şu sözlere yer veriyor: “Bence düzelmez daha da kötü olur. Ambargo var diyorlar ona da inanmıyorum. Temeli boşaltmışlar seçimden sonra gelenin üstüne çökecek. Beklentilerimiz var elbet. ‘Ermenistan sınırı açılacak’ dediler açılmadı. Nahçıvan kapısı açıktı hepimiz geçimimizi öyle sağlayabiliyorduk ama şuan kapılar kapandığı için tüm esnaf ağlıyor. Çünkü kimse borçlarını ödeyemiyor. Vali ile görüştüğümüzde ‘O konuya girmeyelim, bizlik bir konu değil’ denildi. Nahçıvan kapısı açılmaz ise 1 sene de tüm esnaf kepenk kapatır. Sınırlar açılır ise bizim için çok iyi olur.”
‘Satış yapmak için borca veriyoruz’
Son olarak soyadını vermek istemeyen Yakup isimli esnaf Iğdır’a iş sahasının açılması gerektiğini vurguluyor. Esnaf Yakup yaşanan sıkıntıları şu şekilde aktarıyor: “Geçen sene ki fiyatlara göre ürünler iki üç kat artmış. Ürünleri kâr etmek için alıyoruz ama ikinci malı alırken kârı üzerine bırakıp öyle alıyoruz. Gelen müşteride pahalı gördüğü için indirim uygulamak zorunda kalıyoruz. Bir parça elbiseyi 3 yüz, 5 yüz liraya varan fiyatlar ile alıyoruz. Borçlanarak aldığımız ürünleri bazen de borç veriyoruz ki satış yapabilelim diye.”
‘Yardım değil iş sahası verilsin’
Ekonomik düzelme için herkesin elini taşın altına sokması gerektiğini ifade eden Yakup, seçimlere dair isteklerini ve tepkisini şöyle özetliyor: “Seçimde herkese yararı olacak birileri seçilsin. Millete yardımcı olan birileri olsun. Yabancı ülkelerden ürün alıyoruz bizim neyimiz eksik ki. İnsanlara yardımlar yapılıyor ama yardım ne ki? İş olanağı, iş sahası verilsin ki herkes çalışabilsin. Sürekli yardım verilemez ki!”
Serhat News