Van’da seçimlerdeki rollarini ve çalışmalarını konuştuğumuz EMEP Van il yöneticisi Berkay Yeğin işçi ve emekçiler arasında daha çok yer aldıklarını ve Van’ın patronların cenneti olduğunu söylerken, EMEP Gençlik üyesi Azad Ogun ise günlük enerjilerini daha çok kararsız olanları ikna etmede harcadıklarını belirtti.
14 Mayıs seçimleri ile birlikte kamuoyunda birçok konu tartışma nedeni oldu. Siyasi partilerin milletvekili adayları ve adayların vaatleri de uzun bir süre gündemde yer tutuyordu. İttifaklar ile seçimlerin geçeceği bir ortamda adayların bağlı olduğu partilerin dünya görüşleri de uzunca bir süre seçmenlerde kafa karışıklığı yarattı. Millet İttifakı içerisinde Aşırı sağ, Liberal, Muhafazakâr ve Ulusalcı kimlikler ile kendilerini farklı biçimlerde açıklayan partiler varken, Emek ve Özgürlük ittifakında ise dünya görüşü daha benzer olsa da seslendikleri kitleler açısından farklılıklar içeren bileşenlerin birliği mevcut.
Yeşil Sol Parti ile birlikte seçime girecek olan Emek Partisi (EMEP) Van il yöneticisi Berkay Yeğin ve EMEP Gençliği üyesi Azad Ogun ile Van’da seçimler de ki rollerini, çalışmalarını ve seçim sonrasında ne yapacaklarını konuştuk.
‘İşçilere fiili siyaset yasağı var’
Yeşil Sol Parti’ye oy verme çağrısı ve çalışması yaptıklarını söyleyen Yeğin, “Türkiye bir faşizmin eşiğinden geçiyor. O nedenle bu seçimin ilk turunda tek adam rejiminin sona erdirilmesi açısından son derece hayati önem arz ediyor. Ama onun yanında sadece meclis siyasetinin halkın sorunlarına çözüm bulacağını düşünmüyoruz. Emek ve Özgürlük ittifakı da bir mücadele ittifakı olarak doğdu. Yeşil Sol Parti’nin çatı parti görevi üstlenmesi ve milletvekili seçimleri ile tek adam düzeninin geriletmesi açısından önemli oldu. O nedenle uzun bir süredir Yeşil Sol Parti’ye oy çağrısı yapıp çalışma yürütüyoruz” dedi.
‘İşçi ve emekçileri Yeşil Sol’da bir özne olarak görüyoruz’
İttifakta her bileşenin kendi rengi ile var olduğunu dile getiren Yeğini, oy veren seçmenlerinde aynı şekilde oy verme gerekçelerinin birbirinden farklılık gösterdiğini ifade etti. Yeğin, “Bizim bu çalışmanın sahasında tutmak istediğimiz noktalar şudur; bugün memlekette işçi ve emekçilere fiilen bir siyaset yasağı var. Bu seçimlerde mücadelenin bir parçası olan işçi ve emekçiler siyasette de yerini almalı. Bizimde adaylarımız var ve emeğin adaylarına oy topluyoruz. Kürt işçi ve emekçileri de Yeşil Sol Parti’de bir özne olarak görüyoruz. Kürt işçi ve emekçilerinin kendi varlığını görmeleri, fiili birlikteliklerini yaratması ve kendi olanaklarını yaratacakları bir alan olarak düşünüyoruz” diye belirtti.
‘Yeşil Sol Parti etrafında 7 Haziran rüzgarı’
Diğer ittifaklar ile çalışma koşullarında eşitsizlik olduğunu savunan Yeğin, diğer ittifakların seçim çalışmaları ile Emek ve Özgürlük İttifakının seçim çalışmaları aynı koşullarda sürdürülmediğini dile getirdi. Erdoğan’ın Van mitingini anımsatan Yeğin şunları dile getirdi: “Mitingde gördük ki yolları kapattılar, helikopterler uçurdular, insanların karşıdan karşıya geçmesini bile yasakladılar. Halkı mitinge taşıma yolları ile mitingi gerçekleştirdiler. Onların devletten aldığı yetkiler ile yaptıkları seçim çalışması ile bizimki arasında dağlar kadar fark var. Ama bizimde şöyle bir avantajımız var. Van’da 7 Haziran’da ki gibi Yeşil Sol Parti etrafında bir rüzgar var. Bu rüzgar sandıklarda oy patlamasına da müsait görünüyor. Halk gerçeği ve onların haklarını kimin savunduklarını bildiği için onların halkta bir meşruiyetleri yok. Ama bizim halktan gelen bir gücümüz var. Gittiğimiz her yerde sempati ile karşılanıyoruz. Gittiğimiz her yerde örgütlenmenin önemini anlatıyoruz.”
‘Çözüm işçilerin örgütlenmesinde’
Van ilinde ki ucuz iş gücüne dikkat çeken Yeğin, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İktidar uzun yıllardır bölgede istihdamı arttırdıklarını söylüyor. Ama İŞKUR, çağrı merkezleri ve başka iş yerleri önlerinde uzun iş bekleme kuyrukları var. Bu bölge sermaye ve patronlar açısından çok cazip ve bir cennet gibi. Çünkü ucuz iş gücü var, ağır baskı ve mobing koşulları var. Patronların valilik, kaymakamlık, bürokrasi eli ile çok rahat adım atabildikleri bir yer. Tek adam rejimi sadece Erdoğan ile ilgili değil. Kentte de tek adamlar var ve buralarda da onlar yönetiyor. Bunlar sermayeyi arkasına alıp yönetiyor. Çok net görüyoruz; örneğin tekstillerde asgari ücretin altında işçiler çalıştırılıyor. Yine çağrı merkezlerinde ağır mobing altında işçiler çalıştırılıyor. Batı da ve birçok yerde böyle değil. Güncelde işçi sınıfının pozisyonundan çok daha geri de duruyor Van. Bizim çözüm olarak sunacağımız tek şey işçilerin kendi örgütlenmesidir. İşçilerin fiili birlikteliği ile müdahale edebilmesidir. Bahsettiğim iki sektör neredeyse Van’ın maddi yaşam koşulları haline geldi. İnsanlar buralardan ekmek yiyebiliyor. Bizimde Van’da durduğumuz yer buralardır. İşçilerin haklarına erişmesi için gerekli mücadeleyi verebilmeliyiz.”
Emek ve Özgürlük ittifakına oy çağrısı
Emek ve Özgürlük ittifakına oy vermeyen seçmenlere çağrıda bulunan Yeğin, “Bu iktidar Anti-Emperyalizm meselesini çok çarpıtıyor. ABD’ye kafa tutuyoruz mesajını sürekli veriyor. Güçlü bir Türkiye olduğunu, herkese bu ülkede ekmek olduğunu ve aynı gemide olduğumuzu söylüyorlar. Muhalefeti ise Emperyalizmin güdümünde olmak ile suçluyorlar. Belli kesimler Emperyalizm ile mücadele edebiliyoruz diye düşünebiliyor. Aslında bu servetler Emperyalistlerin sermayesi. Uluslararası sermaye burada zenginleşirken biz yoksullaşıyoruz. Halkımızın bu yalanlara inanmaması lazım. Çünkü güçlü Türkiye’yi göreceksek refahımızda, cebimizde görmemiz gerekiyor.”
Yeğin son olarak Yeşil Sol Parti çatısı altında müşahit listelerini verdiklerinin bilgisin paylaştı ve sandık korumasında yer alacaklarını söyleyerek, “Halkımıza buradan çağrı yapıyoruz. Sandıklarımıza birlikte sahip çıkalım. Sürekli provokasyon olacağı ve iktidarın gitmeyeceği yönündeki söylentilere güvenmeyelim. Biz yeter ki sandıklarımıza sahip çıkalım onlar gidecekler” dedi.
‘Van’da işsizlik önemli sorunların başında!’
EMEP Gençliği üyesi Azad Ogun ise, ittifak partilerinden biri olmaları ile halk tarafından iyi karşılandıklarını belirtti. Ogun, “Tabi heyecanlı karşılamalar kadar halkın içinde kafası karışık olan seçmenler de var. Günlük enerjimizi daha çok kararsız olanları ve mevcut iktidardan memnun olduğunu söyleyenleri tek adama karşı ikna etmek için harcıyoruz. Bu şehirde yaşayan halk için iş imkânlarının kısıtlı olması ve işsizlik en önemli sorunların başında geliyor. Ucuz iş gücü olarak da özellikle kadınların ve çocukların seçildiğini görünüyoruz. İktidarın ve bakanların övündüğü tekstil kentlerde bugün 18 yaşın altında çocuklar kayıt dışı çalıştırılıyor. Kadınların istihdam oranıysa oldukça gerilerde. Bu durum yereldeki vekillerin bireysel çabalarıyla ya da meclise soru önergeleri vermeleriyle çözüme kavuşacak kadar basit bir sorun değil. Ama işsizlik, ucuz iş gücü gibi sorunların üzerinde çalışma yapmaları bu sorunların daha görünür olması açısından etkili olur” ifadelerini kullandı.
Ogun, konuşmasının sonunda Van halkı ile birlikte iradelerine sahip çıkacaklarını ve 14 Mayıs’ta müşahit kimlikleri ile sandık başlarında olacaklarını söyledi.
Serhat News
