Van’da son dönemlerde kültür sanat alanında oldukça çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Bunlardan biri de İranlı Ressam Javad Ghaffari’nin şırınga tekniği ile yaptığı resimler. Ghaffari’nin resimleri, Üvercinka Kültür Sanat Merkezi’nde sanatseverlerin ziyaretine açıldı. Bu sergi ile eş zamanlı olarak İstanbul’da da birkaç karma sergide resimleri sergilenen ressamın 10 tane kişisel sergisi bulunuyor.
İran’da Sanat Okulu’nda eğitim hayatına başlayan Ghaffari, daha sonra Terbiyet-i Müderris Üniversite’sinden mezun oluyor. Yüksek lisansını Tahran’da tamamlayan Ghaffari, 10 yıl boyunca Tebriz Sanat Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapıyor. Ekonomik sorunlardan dolayı İran’dan ayrıldığını söyleyen ressam, “Sanatçıların ekonomik kaygıları olmadan üretim yapabileceği günlerin geleceğini umuyorum,” diyor.
Eserlerini daha önce bazı sergiler için İstanbul’a gönderen Ghaffari yaklaşık 5 yıldır İstanbul’daki çalışmalarını sürdürüyor. Pandemi döneminde yaşadığı ekonomik sıkıntılardan kaynaklı yanına birkaç eserini alıp İstanbul’a gidiyor. Orada eserlerinin bir kısmını sattıktan sonra bir arkadaşının tavsiyesi üzerine Van’a geldiğinde, insanların misafirperverliğinden etkilenerek burada yaşamaya karar veriyor. Üretimleri anlamında da Van’ı sakin ve kendine uygun bulduğunu ifade ederek, “Van bana çok iyi geldi. Sevdim burayı. İstanbul çok kalabalık bir kent. Van ise sadece ressamlar için değil sanatla uğraşan herkes için sakin bir yer: yazar, şair… Yaklaşık bir buçuk yıldır burada yaşıyorum. Çalışmalarımı kargo vasıtası ile İstanbul’a gönderiyorum. Ailemle birlikte memnunuz buradan, hiç yabancılık hissetmiyorum. Zaten burayla İran’ın kültürünü birbirine yakın görüyorum. Aynı zamanda Van’da bir resim atölyesi açtım,” diyor.
‘Elleri bir sembol olarak kullanıyorum’
Ghaffari, yaklaşık 30 yıldır resimle uğraşıyor. İran’da 10 kişisel sergi, 50’den fazla da karma sergisi bulunan ressam, birçok farklı tarzda çalışıyor ve şu an kullandığı tarzı ‘son tarz’ olarak tanımlıyor. Yaptığı resimlerin ana teması ‘Anneler ve babalar’ olan serginin, neden anneler ve babalar olduğunu şöyle açıklıyor: “Anneler ve babalar benim için çok önemli. Nostaljik bir şey. Özellikle portrelerinde, bakışlarında, ellerinde başka hikâyeler var. Ve bir sembol olarak da bazı yerlerde imajlar kullandım. Mesela çocuk elleri, anne elleri gibi. Bunların hepsinde izleyene bir mesaj vermek istiyorum. Muhabbetle ilgili bir mesaj.”
‘Şorre tekniğini kullanıyorum’
Yaptığı resimlerde özel bir teknik kullandığını söyleyen Ghaffari, bu tekniğin kendisine ait bir teknik olduğunu söylüyor. Farsça ‘şorre’ tekniği olarak telaffuz edilen teknik Türkçe de ‘şırınga’ tekniği olarak karşılık buluyor. Şırınga tekniği ile fırça kullanmadığını anlatıyor ressam, “Bu teknikte fırçayla boyayı tuvale atmıyorum. Direk şırıngayla boyayı sıkıyorum tuvalin üzerine. Onun için renkler daha canlı ve renklerin içerisinde ışık varmış gibi görünüyor,” diyor.
19. yüzyılda ortaya çıkan, Neo Empresyonistler’den (Yeni İzlenimciler), etkilendiğini söylüyor Ghaffari. Ve bu tarzı anlatmaya başlıyor: “Noktacılık, puantilist bir tarz kullanıyorlardı resimlerinde. Renkleri nokta nokta kullanmaya başladılar. Renklerin birbiriyle karıştığı zaman o canlılık, o ışık hali azalıyor diye düşündüler ve başladılar nokta nokta çalışmaya. Yani resme baktığınız zaman sanki resmin içinde bir lamba var. Bu tekniği uygularken, kendi tarzımı, nasıl, hangi malzeme ile yapabilirim diye düşündüm. Ve şırınga ile çalışmaya başladım. Yaklaşık 3 yıldır bu teknikle çalışıyorum.”
(sg)
