Sîtav Yayınevi başlattığı kampanya ile okurları hem Kürt dilini hem de yayınevini sahiplenmeye çağırıyor.

Ekonomik krizden etkilenen bir diğer sektör olan Sîtav Yayınevi, başlattığı kitap kampanyası ile ayakta durmaya çalışıyor. Yayınevi Müdürü Kahar Bateyî, 2013 yılında kurulan Sîtav Yayınevi’nin çocuk ve folklor kitaplarını temele alarak çalışma yürüttüğünü söylüyor. Yayınevi Müdürü Kahar Bateyî, öte yandan araştırma, geliştirme ve tarih kitapları başta olmak üzere; roman, hikâye, şiir türlerinde de kitap basmaya başlayan yayınevinin ilk yıllarda durumunun iyi olduğunu da ekliyor.

İlk dönemlerde fuarlara katılıp, bölgede kendi stantlarını açabildiklerini söyleyen Bateyî, “Kürtçe kurumlar vardı. Kürtçeye bir ilgi vardı. Daha sonra kurumlar kapatıldı ve baskılar çoğaldı. Kürtçeye ilgi azaldı” diyor.

‘Stant açamıyoruz’

Önceki yıllarda 30’a yakın Kürt diline yönelik derneğin olduğunu belirten Bateyî, “Kürtçe ders veren dernekler vardı ve onlar ister istemez Kürtçe kitaplar alıyordu. Kurumların kapatılmasından sonra baskılar gelişti. Mesela şu anda bölgenin hiçbir yerinde stant açamazsınız. Stant açtığınız gibi polis kitapları toplar seni de alır. Yani bir kaç yıldır böyle” diye kaydediyor.  Bölgede fuarların olmadığını ifade eden Bateyî, bazı yerlerde de kayyımların fuar yapmadığını söylüyor. Kayyımların Kürt yayınevlerini fuarlara çağırmadığını söyleyen Bateyî, İzmir, İstanbul gibi şehirlerde bazen fuarların olduğunu ona da birkaç Kürtçe yayınevinin katıldığını ve zarar ettiğini bu yüzden katılmamaya karar verdiklerini aktarıyor.

‘Fuarların olmayışı Kürtçe kitaplara ilgiyi azalttı’

Fuarların olmayışı, Kürtçe kitaplara ilginin azalması ve ekonomik durumun kötüleşmesi ile beraber insanların artık geçim derdine düştüğünü söyleyen Bateyî, “Dolayısıyla tüm her şeyde olduğu gibi yayınevlerine de olumsuz etkisi oldu. Özellikle Kürt yayınevlerine. Ondan dolayı durum vahim diyebilirim. Biz her gün bugünü de geçirdik, bugün de kapatmadık şeklinde geçiniyoruz. Yani ayakta kalmaya çalışıyoruz, direniyoruz” diye vurguluyor.

‘Kürt diline sahip çıkılmalı’

Daha önce defalarca çağrı yaptıklarını fakat çağrılarının yerini bulmadığını ifade eden Bateyî, saydığı nedenler dışında da etkenler olduğunu söylüyor. Bateyî, “Sadece bahsettiğim durumlardan kaynaklı değil. Kürtlerden de kaynaklı. Kürt toplumundan ve Kürt siyasetinden de kaynaklı. Asıl kaynak bence burası. Kürtlerin bir dil politikası yok. Bir kültür politikası yok. Sloganlar üzerine kurduğunuz bir toplum var. Yani bir davul zurna getirin bir yerde çalın yüzlerce belki binlerce kişi etrafına toplanır. Ama bilimsel bir panel, seminer yapın beş kişi katılmaz. Edebi bir çalışma yapın beş kişi katılmaz. Bu hastalıklı bir durumdur” diyor.

‘Kendi ellerimizle dilimizin mezarını kazıyoruz’

Kürtçenin artık yabancı bir dil olduğunu söyleyen Bateyî, “Kimse gelip evinizde Kürtçe konuşamazsınız, sokağınızda Kürtçe konuşamazsınız diye bizi zorlamıyor. Ama biz kendi isteğimizle evimizde, iş yerimizde, sokakta Kürtçeyi bırakıp başka dille konuşuyoruz. Kendi ellerimizle dilimizin mezarını kazıyoruz” diyen konuşuyor.

Bateyî, “Kürt kurumları, Kürt siyasal çevresi bu konuda tam da devletin politikalarına göre hareket ediyorlar. Sistemin bize zorla yaptırdığını onlar bugün sistemin yerini alarak yapıyor. Sistem artık bu şeyleri bize dayatmıyor, ama onlar gönüllü olarak sistemin yerini almışlar. Yani bu toplum bu hâle gelmişse eğer bunun birinci sebebi bu sistem ise bu devlet ise ikinci sebebi Kürt kurumlarıdır, Kürt partileridir. Onların bir dil politikası olsaydı. Dile sahip çıksalardı, Kürt kültürüne sahip çıksalardı bugün toplum bu hâlde olmazdı,” diye ifade ediyor.

Kitap kampanyası: 42 kitap 500 TL

Kitap kampanyası başlattıklarını söyleyen Bateyî, kampanyanın asıl sebebinin ekonomik zorluklar olduğunu belirtiyor. Yayınevini kapatmamak için uğraştıklarını ifade eden Bateyî, kampanya yaparak ayakta kalmaya çalıştıklarını söylüyor.  Kitapları çok ucuz bir fiyata verdiklerini vurgulayan Bateyî, 42 kitabı 500 TL’ye verdiklerini ve okurların buna şaşırdığını söylüyor. Kampanyayı 3 gün önce başlattıklarını ve insanların ikinci el olup olmadığını sorduklarını aktaran Bateyî, üzüntüyle “Ama dediğimiz gibi belki bununla bir süre daha ayakta kalırız” diyor.

Bu kampanya ile yayınevine karşı bir sahiplenme duygusunun gelişeceğine inandıklarını söyleyen Bateyî, “En azından insanlar bu ekonomik krizde kitaplara ulaşırlar. Kendilerine bir kütüphane kurabilirler. Umarım bir sahiplenme olur” diye vurguluyor.

Serhat News