Dünyada sadece Van Gölünde yaşayan İnci kefali destansı göç yolculuğuna başladı. Endemik türler arasında bulunan ve sadece Van Gölünün tuzlu ve sodalı suyunda yaşayan İnci Kefali bir diğer adı ile Van Balığı her yıl yaşadığı Van Gölünden tatlı su kaynaklarına yumurtlama amacı ile göç ediyor. Bahar da başlayan bu destansı göç sırasında nesli tükenme tehlikesi altında bulunan inci kefalinin korunması amacı ile her yıl 15 Nisan ile 15 Haziran tarihleri arasında av yasağı uygulanıyor.
Tekneler son seferlerinin ardından kıyıya çekildi
Balığın tatlı sulara akın ederek engelleri zıplayarak aşması ise görsel bir şölen sunuyor. Bu dönemde gölde ballıkçılık için kullanılan tekneler ise son seferlerinin ardından, kıyıya çekildi. Tekneler 3 ay boyunca balık avlanmasına çıkmadıkları için yıllık bakım çalışmalarına başladılar.
Her sene festival düzenleniyor
Van’da her sene balık göçü sırasında, İnci kefalinin neslinin korunmasına dikkat çekmek amacı ile Van Valiliği öncülüğünde Erciş’te bulunan Bend-î Mahî çayı üzerinde her yıl bu dönemde festival düzenleniyor. Festival bölgede yoğun ilgi görüyor.
Göç her yıl Mayıs ayında başlıyor
İnci kefalinin göçünü ve yasaklamayı değerlendiren gazeteci yazar Şahabetin Demir: “Van Balığının göçü her yıl Mayıs ayında başlayıp bir aydan fazla sürüyor. Göç etme sebebi ise Van Gölü’nün sodalı olmasıdır. Balıklar yumurtalarını tuzlu suya bırakamadıkları için tatlı suyun olduğu derelere göç ediyorlar” dedi.
‘Kimse bu balıkları tutmasın’
Yüzyıllardır, Van gölünden tatlı sulara olan göçünü sürdüren Van Balığı, hakkında bilgi veren Demir, “Bu balıklar yumurtalarını bıraktıkları zaman kimse onları tutmamalı ve avlamamalı çünkü bu balıklar yumurtlama döneminde bulunuyor ve bu dönemde yenilmez. Bütün dinlerde, ideolojilerde gebe bir hayvanın yenmeyeceği geçer. İnsanlar kapitalzmin, modernizmin yaratığı bir canavar olarak kendilerini tanıyorlar. Bu balık göçünü bütün alem için kutlu görüyorum, kimse bu balıkları tutmasın.” İfadelerini kullandı
‘Zilan Deresindeki HES’ler su kirliliğine sebep oluyor’
Pandemi sürecinde uygulanan sokağa çıkma yasaklarının su kirliliği üzerine olumlu bir katkı yaptığını ifade eden çevre aktivisti Salih Maurufoğlu bölgede yapılmak istenen Hidroelektirik Santralelerine (HES) dikkat çekerek, “Ne yazık ki Zilan deresinde HES’ler kuruldu. Bu HES’ler de suyu kirletip balıklara zarar veriyor. Bizde bu HES’lerin kurulup suların kirletilip çekilmesini istemiyoruz. Bu balıklar Allah katından canlı ve güzel olarak bizlere verilmiş” diye konuştu.
(oy/sg)
