1. Haberler
  2. Güncel
  3. TTB uyardı: Tüberküloz ile uyuz vakaları artıyor

TTB uyardı: Tüberküloz ile uyuz vakaları artıyor

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Van’da Türk Tabipler Birliği (TTB) merkez konseyi ile oda başkanları, “Demokrasi olmadan sağlık olmaz” şiarıyla Van-Hakkari Tabipler Odası önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada konuşan TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, “Demokrasiyi yok sayarak bu ülkede insanca yaşamayı mümkün kılamayız. O yüzden demokrasiyi, barışı, insanca yaşayabilmek için birlikte yan yana mücadele etmeyi öncelemek zorundayız,” dedi.

Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, TTB Merkez Konseyi Eski Başkanı Sinan Adıyaman, Merkez Konsey üyeleri; Ankara, Diyarbakır, Muğla, Batman, Mardin, Muş, Bitlis ve Urfa Tabip Odaları, Van-Hakkari Tabip Odası önünde yaptıkları açıklamada sağlık emekçileri, 2000 günü aşkın süredir Van’da devam eden yasaklara dikkat çekerek, insanların temel hak ve özgürlüklerinin keyfi bir şekilde engellenmesinin demokrasi kadar sağlığa da zarar verdiği belirtti. TTB ve oda temsilcileri adına basın açıklamasını okuyan Ankara Tabip Odası Başkanı Ali Karakoç, hipokrat yeminini hatırlatarak, iktidarın izlediği sağlık politikasının yanlış olduğunu ve bu yüzden kaybedeceklerini belirtti. Koronavirüs pandemisini örnek veren Karakoç,” Pandemiyi hastanelerde karşılamayı tercih eden, koruyucu sağlık hizmetlerini önemsemeyen sağlık sistemlerinin iflasıdır; bu salgındaki fazladan ölüm sayılarıdır. Türkiye halen bu sayıları dahi açıklayamamıştır” dedi. Karakoç, Türkiye’de son dönemlerde daha dirençli ve fazla sayıda görülen tüberküloz ile inanılmaz sayılarda artan dirençli uyuz vakalarının da sadece tedavi edici yaklaşımla baş edilemeyeceğini ifade ederek, bu hastalıkların aynı zamanda sosyal, ekonomik birçok etmen düzeltilmediği zaman yalnızca tedavinin baş edebileceği hastalıklar olmadığını belirtti. 

Sağlık Emekçileri gözaltına alınıyor

Van’da sağlık emekçilerinin yakın zamanda iki kez gözaltına alındığını vurgulayan Karakoç, “Sağlık hakkı mücadelesi vermek, görüldüğü gibi demokrasi mücadelesi vermek demektir. Türkiye’de zaten zor olan bu çaba, Van’da daha da zor hal almış durumdadır. Sağlık hakkı, yaşam hakkı, barış, ifade özgürlüğü, demokrasi tartışmalarının olmazsa olmazıdır,” dedi. Son olarak Karakoç, “Bu ihlallerin yaşandığı Van’dan bir kez daha bu hukuksuzluğu yapan valilik ve emniyet müdürlüğüne sesleniyoruz: Demokrasiye verdiğiniz zarar sağlığımıza da zarar veriyor, topluma zarar veriyor. Her yerde olduğu gibi burada da sağlığımız ve geleceğimiz için mücadeleden vazgeçmeyeceğiz; demokrasi mücadelemizden vaz geçmeyeceğiz. Toplumun hekimlerin sağlık emekçilerinin dayanışması sağlıklı bir geleceği de demokrasiyi de bu topraklara getirecektir,” dedi.

Fincancı: Sağlık aynı zamanda siyasi iyilik halidir

Karakoç’un ardından konuşma yapan TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, demokrasi olmadan sağlığın olmayacağını vurgulayarak, “Sağlık, yalnızca bedenimizin, yalnızca ruh durumumuzun, yalnızca sosyal iyilik halimiz değildir, aynı zamanda siyasi iyilik halidir. Bizler, kendimizi özgürce ifade edemediğimizde, tartışamadığımızda yaşananlar bizleri sağlıksızlığa mahkûm etmektedir,” dedi.

Salgının başlamasıyla birlikte TTB’nin bu sürece dair dair şeffaflık talep ettiğini fakat buna rağmen her koşulda suçlulaştırıldıklarını hatırlatan Fincancı, “Bu suçlulaştırılmanın ardından gelen süreçte, haklarımız için mücadele ederken aylarca yollarda, forumla ve yürüyüşlerle hep bir araya gelerek yaptığımız eylemlerde, bu kez yeniden suçlulaştırma ve düşmanlaştırma davranışıyla karşı karşıya kaldık. Van bu konuda başı çekiyor ne yazık ki,” dedi.

Van’da 2 bin gündür OHAL sürüyor

Van’da 2000 günü aşkındır Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamalarının olduğuna dikkat çeken Fincancı, “Bizim demokratik haklarımızı kullanmamız önünde engeller oluşturuluyor. Peki, kim kaybediyor. Kaybeden toplumdur. Toplum bunun farkındadır. Ne yazık ki bütün suçlulaştırma ve düşmanlaştırma girişimlerine rağmen toplumun bizim yanımızda olması daha da öfkelendiriyor yönetenleri. Çünkü, sağlıkla iktidara geldikleri süreçte ne yazık ki bizleri sağlıksızlığa mahkûm ettikleri bu salgın süreci hepimize gösterdi. Bu görünürlüğü, meslek odalarımız ve örgütlerimiz Türkiye’nin her yerinde toplumla paylaştı. Sağlığı toplumsallaştırmanın yolunu bulmak için tüm çabalarıyla ve mücadeleleriyle de bunu başardı. O yüzden her görevimizde bizi destekleyen topluma, teşekkürle bu eylemleri sürdürdük ve sürdürmeye devam edeceğiz,” dedi.

‘Giderlerse gitsinler’ sözüne tepki

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Haklarınızı veriyoruz, giderlerse gitsinler” sözlerini hatırlatan Fincancı, “Haklarımız için bir takım yasa teklifleri sundular; ama bizim önerilerimiz sunulduğunda Meclis’te kırmızıyla o metnin üzerine reddedildi diye yazıldı. Reddederek bir yere varamayız. Demokrasiyi yok sayarak bu ülkede insanca yaşamayı mümkün kılamayız. O yüzden demokrasiyi, barışı, insanca yaşayabilmek için birlikte yan yana mücadele etmeyi öncelemek zorundayız,” şeklinde konuştu.  Son olarak Fincancı, “Biz hekimler, halk sağlığının korumanın yolu, bizim sadece bedenimizi ve ruhumuzu korumaktan geçmediğini biliyoruz. İki gün önce Britanya Tıp Dergisi’nde bir makale yayınlandı. Makalede, ‘hekimlerimizin moralini bozarsanız, toplumu sağlıksız bırakırsınız’ denildi. Sadece biz demiyoruz, dünyanın her yerinde hekimler ve sağlık emekçileri bir arada aslında bu sağlıksızlığı dayatan sisteme karşı mücadele ediyor. Eninde sonunda biz kazanacağız. Çünkü, biz mücadeleden vazgeçmeyenleriz,” dedi.

Kentteki STK’larda destek verdi

Van-Hakkari Tabip Odası önünde yapılan açıklamaya kentteki sivil toplum kuruluşları ve odalardan; Van ÇEV-DER, Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) Van Şubeler Platformu, Van Şoför ve Otomobilciler Odası, İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Van Temsilciliği, Türk Mimar ve Mühendisler Odası (TMMOB) Van İl Koordinasyon Kurulu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Van Şubesi katılarak dayanışma dileklerini iletti.

Yapılan açıklama sırasında sık sık “Korkmuyoruz, susmuyoruz, gitmiyoruz”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Yaşamak, yaşatmak istiyoruz”, “Sağlık hakkı satılamaz” şeklinde sloganlar atıldı.

Serhat News

(sg)

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
TTB uyardı: Tüberküloz ile uyuz vakaları artıyor
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir