Van Barosu Avukatı Melis Yıldız sosyal medya hesabından Kürtçe konuşanları hedef alan bir paylaşımda bulundu. Paylaşım büyük bir tepki gördü.
Van Barosu’nda görev yapan avukat Melis Yıldız sosyal medya hesabından, “Yanımda bende o ortamın bir parçası iken Kürtçe konuşulmasından aşırı derecede rahatsız oluyorum. Bu resmen birinin yanında fısıltı ile kulaktan kulağa konuşmak ile aynı saygısızlığa sahip.” Sözlerini paylaştı.
Sözlerin bir halka karşı hakaret olduğunu dile getiren yüzlerce kişi, söylemin ırkçılık olduğunu belirterek avukatı özür dilemeye davet etti.
İşte paylaşıma gelen tepkilerin bazıları:
Avukat Sıdkı Zilan: Sadece 100 yıl önce, Kürdler arasında Türkçe bilenlerin oranı ancak %5 idi, 50 yıl önce ancak %15 dolayında, bugün ise %80 ise bunun sebebi zulüm, sürgün,asimilasyon ve de Kürdçe eğitimin, hatta konuşmanın yasaklanmış olmasıdır. Evet bu ülkede Kürtçe konuşmak kanunen yasaklandı.
Gazeteci Hêvîdar Zana, Van Baro Başkanı Sinan Özaras’ın ırkçılıkla ilgili bir paylaşımını alıntılayarak, “Aynı hassasiyeti Van Barosu üyesi Av.Melis Yıldız @themisgibikiziçin de göstermenizi bekliyoruz. Zira hanımefendi bulunduğu ortamda Kürtçe konuşulmasından aşırı derecede rahatsız oluyormuş ve bunu çekinmeden açıkça yazmış. @avsoz
Avukat Abdurrahman Karabulut: Bunu söyleyen üstelik Kürtçe’nin konuşulduğu Van’da avukatlık yapan bir kafatasçı.
Meslektaşımız demeye utanıyorum.
Tepkiler üzerine eşinin de Hakkarili olduğunu söyleyerek sonraki twitlerinde Kürtçe’ye övgüler diziyor. Umarım çocuklarına bu zehrini aşılamaz.”
Yaşanan tepkiler üzerine avukat Yıldız ikinci bir paylaşımda bulunarak, eşinin Hakkarili olduğunu ve Kürtçe öğrenmek için gayret ettiğini paylaştı. Ancak ikinci paylaşımda başta avukatlar olmak üzere birçok kesimden tepki topladı.
Serhat News
Ne var ki bende arkadaşımın yanında çerkesce konuşmuyorum ki ayıp olmasın diye..haklı benim de yanımda fısır fısır yada sürekli ikinci dile geçildiğinde orada acaba ne konuşuyorlar özelse ben yokken konuşsunlar..resmi kurumlarda resmi dil konuşulmak mecburidir ki bu dünyanın her ülkesinde kanundur…özgürlükler herkes için olmak zorunda belli kişiler ve kesimler için olmamalı..doğru yada yanlış kimseyi linç edip susturmak için baskı yaptığınızda siz de faşist ve ırkcı baskıcı oluyorsunuz..