Van’da CMC İletişim ve Çağrı Merkezi Hizmetleri’nde çalışan Z. T., takım lideri olan A. Y. tarafından tacize uğradığını iddia etti. Yaşadığı olayı İnsan Kaynakları Müdürlüğü ile paylaştıktan sonra sonuç alamayan Z. T., savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Çağrı Merkezi’nde çalışan Z. T., 18 Ekim 2021’den beri Vodafone projesi kapsamında gelen çağrıları yanıtlıyor. 2 Mayıs günü takım lideri olan A. Y. tarafından tacize uğradığını söyleyen Z. T., olayı çalıştığı şirketin İnsan Kaynakları ile paylaştığını fakat sonuç alamadığını belirtiyor. Şirket yetkililerinin kendisine, olayla ilgili bir şey yapamayacaklarını, olayın şirketin dışında geliştiğini söylemesi üzerine de savcılığa suç duyurusunda bulunuyor.
Dilekçeye karşılık yok!
Van’da yaşayan Z. T., yaşadığı taciz olayına ilişkin ertesi gün girişimlerde bulunarak çağrı merkezi yönetimine bir şikâyet dilekçesi yazıyor. Fakat şikâyet dilekçesine karşılık alamayınca CMC İnsan Kaynakları’na başvuruyor. Buradan aldığı yanıt kendisini oldukça şaşırtıyor. İnsan Kaynakları Müdürü kendisine, “Kimin çağırdığı önemli, olay şirkette olmamış. Sen mi aradın önce o mu aradı?” sorularının ardından bunun özel bir buluşma olduğunu söylüyor.
İnsan Kaynakları’nın tavrından rahatsız olan Z. T., söz konusu A. Y.’nin tek vasfının, kendisinin yöneticisi olduğunu bunun dışında bir iletişiminin olmadığını söylüyor. Aynı zamanda kendisinin de şirket çalışanı olduğunu ve şikâyetlerinin önemsenmesi gerektiğini de ekliyor. “Şirketin tavrı oldukça rahattı. Sanki her gün bir taciz olayı geliyormuş gibi. İnsan Kaynakları’na dilekçemi verdim. Sonra beni şirketten bir yönetici, kişisel numarasından arıyor ve ‘ses kaydını bana at,’ diyor” ifadelerini kullanan Z. T., olayı başından itibaren anlatmaya başlıyor.
‘Rahatsız olduğumu söylememe rağmen ısrar etti’
Ev aradığı dönemde takım lideri olan A. Y.’nin de kendisi için ev aradığını ve kendisini arayarak ev bulduğunu bakmak isterse gidebileceklerini söylüyor. Z. T., söz konusu muhitte oturmak istemediğini söylemesi üzerine A. Y., çay ısmarlaması için Z.T.’ye teklifte bulunuyor. Z. T., “Ben de bu adamın takımında çalışırken kendisinden böyle bir yaklaşım sezmediğim için hiç böyle bir kaygı gütmedim ve buyurun çaya gelin dedim” diyor.
A.Y.’nin eve geldikten sonraki tavırlarından rahatsız olduğunu dile getiren Z. T., olayı şöyle anlatıyor: “Bir koltuğa ben, bir koltuğa o oturmuştu. Sürekli beni onunla aynı koltukta oturmam için çağırıyordu. Bende rahatsız olduğumu belirttim. Fakat ısrar etmeye devam etti. Bende ‘Abi git lütfen, rahatsız oluyorum’ dedim. ‘Bana abi deme. İşle ilgili bir durum olur ararsın’ dedi. Ardından kalkıp yanıma geldi, elini omzuma attı, ben elini ittim. ‘Siz kendinizde misiniz, rahatsız olduğumu söylüyorum’ dedim.”
Israrlar üzerine şaşırdığını söyleyen Z. T., lavaboya gidip telefonunun ses kaydını açarak geri döndüğünü söylüyor.
‘Kendimi hiç bu kadar güvensiz hissetmemiştim’
Z. T., “Ben hayatım boyunca kendimi hiç bu kadar güvensiz hissetmemiştim. Çünkü tek başımaydım ve bu adam gittikten sonra ben şükretmeye başladım. Bana fiziksel temasta bulunmasından çok korkuyordum. Neyse ki yapmadı. Güç olarak da benden daha güçlüydü. Karşı koysam bile bir noktada çok sınırlı kalacaktım” diyor çaresizce.
Ertesi gün şirkete giderek durumu anlattığını söyleyen Z. T., dilekçe vermesi gerektiği yanıtını alıyor. Z. T., dilekçe sürecini şöyle anlatıyor: “Dilekçeyi verdim ve kaç günde dönüş yapacaklarını sordum. Bana, ‘Biz bilemeyiz. Sonuçta kimin çağırdığı önemli, olay şirkette olmamış, sen mi aradın önce o mu aradı’ gibi değişik sorular sordular. ‘Bu özel bir buluşma’ dediler. Ben de dayanamadım İnsan Kaynakları Müdürü’ne ‘Bu nasıl bir özel buluşma olabilir? Bu adamın tek vasfı benim yöneticim olması’ dedim. Ayrıca ben bu şirketin çalışanı olmasam yoldan geçen herhangi bir kadın olsam bile size diyorum ki sizin çalışanınız tacizci. Hayır diyorum istemiyorum diyorum rahatsız oluyorum diyorum ve bana ısrar ediyor.”
‘3 Mayıs’tan 15 Mayıs’a kadar bir dönüş olmadı’
3 Mayıs’tan 15 Mayıs’a kadar İnsan Kaynakları’ndan herhangi bir geri dönüş almadığını ve bunun üzerine savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu söyleyen Z.T., “Israrla bu adamla çalışmak istemediğimi söylüyorum. Hiçbir şekilde muhatap olmak istemiyorum diyorum. Bana yardımcı olun, dilekçeme ne zaman dönülecek diyorum, ama geri dönüş alamıyorum. Hâl böyle olunca bende ertesi gün çağrıya girmedim. Benden savunma talep ettiler. Ben de ‘Önce siz benim dilekçemi yanıtlayın’ dedim ve savunma vermedim” diyor.
‘Paylaşımın sonrası farklı kadınlar da yazdı’
Z. T., İnsan Kaynakları’ndan dönüş almadığı için sosyal medyada durumu paylaştığını söyleyerek, “Ben o tweeti attıktan sonra iki üç kişi bana özelden yazdı. ‘Ben de bunu yaşamıştım, ama söyleyememiştim’ diyen iki üç kadın oldu” diyor.
Sosyal medya ve savcılığa suç duyurusunun ardından CMC Merkezi’nden arandığını söyleyen Z. T., “Beni daha sonra CMC’nin merkezinden aradılar ve ‘Bize böyle bir dilekçe ya da şikâyet ulaşmadı’ dediler” diyor.
Serhat News
Buna benzer bir durumu ben asistte yaşadım. Takım liderim mesaim olmadığı saatlerde gece arardı ne yapıyorsun nasılsın herşey yolunda mı diye sorayım demek içinmiş. Taki durumu nişanlıma anlatana kadar. Ertesi gün gidip istifa dilekçemi verecektim. Kapıda karşılaştık, neden sürekli bana pisikolojik baskı ve mobing uyguluyorsunuz diye soruyorum verdiği cevap kusura bakma zorundaydım belki ayak üstü 5 farklı soru sordum ama tamamına aynı cevabı verdi. 3 ay sonra çok yakın arkadaşımla evlendi.
Güvenip oraya ailemizden birini asla göndermem
Assistteki yöneticilere bildirdin mi bunu
Asılsız ve sadece iftiradan ibaret durumlar için yalan haberlerde bulunmak polemik yaratmak başarısızlığına dahil mi z.t kendine olan saygını yitirdiğini düşünüyorum.Bir iftira da bulunacaksan öncelikle kendini sorgula bu kadar ucuz olmamalıyım de kendine ve kendini bu kadar karalama !!!!
Ben Anlamadım üç beş gün işe başlayıp başlamaz kendinizi resmen kaptırıyorsunuz sistematik bir kültürde yetişmiş eril erk ruhunda ne beklersin?.
ya vodefonede çalışan şube müdür orada çalışan kızların alayına tacizde bulunuyor kızlar korkudan kimseye birşey diyemiyor vodefone patronuna söyledik ben karşıma alırım onu dedi ve ertesi gün işine devam ediyorudu akrabası olduğu için çalıştırıyor bunu bültene taşısak vodefonede eminim %40 müşteri kaybına uğrar çünkü vodefone bildiği halde sapıkları işlerinde müdür olarak çalıştırmaya devam ettiriyor ne komik değil mi ve tacizlerin en çok duyduğum yer doğulardandı inanmadım ve bizzat şahit olduklarım gösteriyorki ateş olmayan yerden duman çıkmaz yazık doğu insanlarından bukadar sapık çıkacağı aklımın ucuna gelmezdi demek ki çıkıyor doğulular kızmasın sapık değilse sapıklar kızabilir herkes kendinden sorumludur. ülkemizde tacizcilere ceza yok normaldir.