Kaldırım işgalleri, sarı çizgilerin uygun yapılmaması, trafik ışıkları, rampalar, asansörlerin çalışmaması görme engellilerin toplumsal yaşama katılmasını zorlaştırıyor. Görme engellilerle bir gün geçiren gazeteci Şenol Bali, engellilerin yaşadıkları sorunlara şahitlik etti.
Engelli İstatistik Bültenine göre 2023 yılının ocak ayı itibariyle Türkiye genelinde ulusal veri sistemine kayıtlı 215 bin 76 görme engelli var. Görme engellilerin günlük yaşamlarını kolaylaştırmak için çeşitli uygulamalar hayata geçirilse de toplumsal yaşama katılmalarını kısıtlayan birçok sorun var.
Van’da birçok caddede görme engelliler için yapılan sarı çizgilerin üzerinde trafolar ve direkler yer alıyor. Kaldırım işgalleri de engellileri zorluyor. Kentteki kaldırımlarda yer alan sarı çizgiler de esnaf tarafından işgal edilmiş durumda. Trafik ışıklarındaki sesli uyarı sistemlerini de yoğun birkaç kavşak dışında görmek mümkün değil. Düzensiz park, duraklarda ve toplu taşıma araçlarında sesli anons sisteminin olmaması da engellileri zorluyor.
Kamu kurumlarında da ‘engeller’ aynı
Rampalar eksik, engelli asansörleri çalışmıyor. Engelliler, benzer sorunları sadece sokakta değil hastane, PTT ve banka gibi kamu kuruluşlarında da yaşıyor. Ötekileştirildiklerini söyleyen engelliler, güven içinde ve kimseye bağımlı kalmadan yürümek istediklerini söylüyor.
Engellilerin en çok sorun yaşadığı üç alan
45 yaşında ve dört çocuk babası Zeki Yenigül, kentte yaşadıkları belli başlı sorunları şu şekilde sıralıyor:
“Toplu taşıma, resmi işlemler veya alışveriş… Her yerde büyük sorunlar yaşıyoruz. Otobüslerde anons cihazı çalışmıyor. Durakların yerini çıkaramıyoruz. Şoföre söylediğimizde ‘hatırlatın’ diyor. E görebilsem zaten durdururum, sana neden diyeyim. Otobüsteki rampaları da açmıyor şoför. Halk otobüsleri almıyor zaten. Sarı çizgiler de büyük bir sorun. Yürüdüğün zaman ya kafan değecek ya omuzun değecek ya da ayağın takılacak. Birçok çizgi ya bir tabela ya da bir direğin sıfırından geçiyor. En büyük sorunumuz bu. Çoğu üst geçitlerde engelli asansörü yok. Olan da çalışmıyor. Biri yardımcı olduğunda çıkabiliyoruz. Rampalar da ya araba ya da stantla kapatılıyor ve kullanamıyoruz.”
‘Neden yanımızda bir kişi olmadan gezemiyoruz?’
Her yerde ötekileştirildiklerini söyleyen Yenigül, “Acıyanlar veya dilenci sananlar var. Ama alınmıyoruz, kaderimiz bu. Her insanın başına gelebilecek bir şey. İnsan 50 yaşında da görme engelli olabiliyor. Bu olasılığın düşünülmesi lazım. Normal vatandaşın gördüğü muameleyi görmüyoruz. Kamu kurumu, lokanta veya markete gittiğimiz zaman ne yardım edecek rehber ne de yardımcı olacak bant gibi uygulamalar var. Neden yanımızda bir kişi olmadan gezemiyoruz?” diyor.
‘Kaldırım işgalleri çok fazla, söylediğimizde tersliyorlar’
28 yaşındaki Ali Polat da yüzde 95 görme engelli. Kentin engellilerle uyumlu olmadığını dile getiren Polat, özgürce gezmek istediklerini söylüyor:
“Zorluklarla mücadele ediyoruz. Söylemeye gerek yok, insanların bize bakışı, kentin fiziki durumu ortada. Çok gerideyiz. Sesli ışıklar yok, yolları rahat kullanamıyoruz. Kimseye bağımlı yaşamak istemiyoruz. Bu bastonumuz olduğu zaman gözümüz oluyor. Refakatçi istemiyoruz, serbestçe gezmek istiyoruz. Bunun için de yolların erişilebilir olması lazım. Esnafın ve şoförlerin duyarlı olması lazım. Engelli de bir insan, onun da hakları var. Sadece görme engellilere değil, tüm engellilere duyarlı bir kentin tasarlanması lazım.
Defalarca dile getirdik. Her yer engellilerle dolu, yürüme çizgileri sorunlu. Bir ağaca veya trafoya çarpıyoruz. Başımız veya omuzumuz yaralanıyor. Çizgileri takip ediyorsun bakıyorsun yukarıda ağaç var kafana çarpıyor. Görmüyorum çünkü. Ya da kaldırımlar kapatılıyor. Demirler falan bırakılıyor. Rampalarda da araçlar park ediliyor. Ne biz ne de başka kader arkadaşlarımız yürüyemiyor. Kaldırım işgali de çok fazla. Söylediğimiz zaman tersleniyoruz.”
Van engelliler için yaşanabilir değil’
Van Gölü Engelliler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Şahabettin Kayhan da “Van’ın engelliler için yaşanılacak bir şehir olmadığını söyleyebiliriz” diyerek başlıyor söze. Daha duyarlı olunmasını isteyen Kayhan, “Esnaflara burada büyük iş düşüyor. Şeritleri üstünü kapatmamaları lazım. Yollar dar, park sorunu var. Kaldırımda yürüyemediğimiz gibi yolda da yürüyemiyoruz. Sayın valimiz bu konuda yardımcı olmalı diye düşünüyoruz” diyor.
‘Hastanelerde engelli yönlendirme sistemi olmalı’
Kamu kurumlarında da benzer problemler yaşadıklarını vurgulayan Kayhan, şunları anlatıyor:
“En çok hastane, PTT ve banka gibi yerlerde sıkıntı yaşıyoruz. Butonlarda numara almamız lazım ama numaramızın geldiğini bile bilmiyoruz. Kamu kurum ve kuruluşlarındaki yöneticilerden destek olmalarını bekliyoruz. Hastanelerde birkaç yıl önce engelli yönlendirme sistemi vardı. Butona basıyordun memurlar gelip engellileri alıp muayene ettiriyorlardı ama uygulama kalktı. Tekrar hayata geçirilmesini istiyoruz.”
‘Kendi kendimize yetmek istiyoruz’
Toplu taşıma araçlarının engellilere duyarlı dizayn edilmesi gerektiğinin altını çizen Kayhan, şunları talep ediyor:
“Otobüslerde sesli programlar yok. Nerede olduğumuzu müşterilerden öğreniyoruz. Duraklarda da sesli sistem yok. Halk otobüslerinin de engellilere olan zulmü bırakmaları lazım. Yağmurda saatlerce bekleyen engelli ve yaşlı var. Gördükleri halde almıyorlar. Işıklarda da sadece Beşyol ve Soydan Kavşağı’nda ses sistemi var, diğer yerlerde yok. Şehrin tamamında aynı sistemin yapılmasını rica ediyoruz. Engelliler, merkeze çıkma noktasında cesaret edemiyor. Çıkarsam başıma ne gelir diye korkuyor. Kimseye bağımlı kalmak istemiyoruz. Kendi kendimize yetmek istiyoruz. Büyüklerimizden desteklerini bekliyoruz.”
‘Bir engelliye nasıl davranılacağını daha çok düşünün’
Toplumdan da dışlandıklarını dile getiren Kayhan, sadece sevgi beklediklerini ekliyor: “Biz alıştık ama birçok arkadaşımız çok kırılıyor. Bir engelliye nasıl davranılacağını daha çok düşünmeleri lazım. Biz engelliyiz, kimseye zararımız yok ki. Sevgi dışında bir şey istemiyoruz.”
Serhat News