“Valilik yasağı”gerekçesiyle gözaltına alınıp haklarında dava açılan Van-Hakkari Tabip Odası bir önceki başkanı Hüseyin Yavic ve TİHV Van Temsilcisi Sevim Çiçek’in ilk duruşması görüldü.
Geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden Dr. Rümeysa Berin Şen’in ölümüne ilişkin 2021’de Van’da yapılmak istenen basın açıklamasına katılan ve haklarında “2911 Toplantı ve Yürüyüş Kanuna Muhalefet” ettikleri gerekçesiyle dava açılan Van-Hakkari Tabip Odası önceki dönem Başkanı Dr Hüseyin Yaviç ile Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Temsilcisi Sevim Çiçek’in ilk duruşması görüldü.
Van 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Çiçek, Yaviç ve avukatlarının yanı sıra TİHV, Türk Tabipler Birliği (TTB) temsilcileri, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Van Şubeler Platformu temsilcileri, İnsan Hakları Derneği (İHD), Van Çevre ve Tarihi Eserleri Koruma Derneği, STAR Kadın Derneği, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Van Barosu ve birçok avukat katıldı.
‘Anayasal hak’
Suçlamalara karşı savunma yapan Yaviç, “TTB’nin çağrısı üzerine 25 Ekim 2021 tarihinde yurt genelinde böyle bir eylem yapıldı. Trafik kazası sonucu hayatını kaybeden bir meslektaşımızı anmak için. Aslında bu çöken sağlık sisteminin bir sonucu olarak yaşanan bir cinayetti. Anayasa’da izine ve bildirime gerek bırakılmadan düşünce ve fikirlerin ifade edilmesi garanti altına alınmıştır. Anma etkinlikleri, tüm ülkede yapıldı ama burada izin verilmedi. Bizim yerimize bu kürsüde kentteki yasakları sürdüren zihniyetin olması gerekirdi” dedi. Gözaltı sırasında darp edildiğini dile getiren Yavic, darp raporlarıyla yaptıkları suç duyurusu hakkında takipsizlik kararı verildiğine dikkat çekti.
‘Yargılanan biz değil ifade özgürlüğü’
İddialara karşı savunma yapan Çiçek ise, valilik tarafından kentteki yasaklara dikkati çekerek, “Valiliğin yasak kararı hukuksuzdur. Anayasa ve uluslararası sözleşmelere aykırıdır. STK ve vatandaşlar en temel haklarını kullanamıyor, kullanmak istediklerinde ise kolluğun orantısız müdahalesine maruz kalıyor. Burada yargılanan biz değiliz ifade ve düşünce özgürlüğü yargılanıyor ” dedi
Av. Dilan Ayan Kunt ise “36 saat nöbet tuttuktan sonra geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden bir sağlık çalışanı için Türkiye’nin her yerinde aynı metin ve afişle bir açıklama yapılmak istendi. Fakat, Van’da süren yasaklar nedeniyle güvenlik güçleri müdahale etmiş. Valilik yasakları, bu yargılamaya gerekçe gösterilemez” ifadesinde bulundu.
İddia makamı, dosyadaki eksik hususların giderilmesini talep etti. Mahkeme, eksik hususların giderilmesi talebiyle bir sonraki duruşmayı 18 Ekim’e erteledi.
Duruşmanın ardından adliye binası önünde açıklama yapıldı. Açıklamada konuşan Van Baro Başkanı Zülküf Uçar, “Rumeysa Şen doktorun hatırlayacağınız üzere 35 saatlik bir nöbet sonrasında trafik kazası geçirdi. Tüm Türkiye tepki göstermişti. Bizlerde avukatlar ve hak savunucuları olarak onların yanındayız” diye belirtti.
Uçar, şöyle devam etti: “Bugün aslına yargılanan Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasasıdır. Çünkü anayasa kişilere önceden izin almaksızın toplantı düzenleme hakkını temel olarak sunmuş, güvence altına almıştır. Anayasa tamamen ihlal edilerek her iki başkanımız hakkında yargılama başlatıldı. Bizler hak savunucuları olarak bu duruşmayı takip etmeye devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.
Daha sonra konuşan avukat Ümit Avcı ise, müvekkillerinin derhal beraat etmesi gerektiğini söyledi.
‘Ölmeye devam ediyoruz’
Merkez Sekreteri Üyesi Onur Naci Karahan da, kazanın bir iş cinayeti olduğunu söyledi. Sağlıkçıların kötü çalışma koşullarıyla karşı karşıya olduklarını ifade eden Karahan, “Ölmeye devam ediyoruz” dedi.
TİHV Genel Sekreteri Coşkun Üsterci ise “Türkiye’nin altına imza attığı insan hakları savunucularını koruyan bildirgede imzası var. Tüm yetkililere bu bildirgelere uyma ve diğer bütün sözleşmelerin gereğini yerine getirme çağrısında bulunuyoruz” dedi.
Serhat News
(sg)
