İpekyolu kervanlarına ev sahipliği yapan Artos Dağı’nın eteklerinde kurulan Gevaş, tarih boyunca el emeği ürünlerin üretildiği bir merkez olarak varlığını sürdürüyor. Kurulduğu günden bugüne dokumacılıktan, çömlekçiliğe birçok faaliyetin sürdürüldüğü bu ilçede son dönemde Van Gölü’nün maviliklerinde yüzen tekneler yapılıyor.
Yeşilin en yeşili mavinin en mavisi en çok Van Gölü’ne yakışıyor. Bir Vanlının bu yorumu yapması taraflı gibi gelebilir okuyana. Ama ben yine de ısrarcıyım bunda… Van Gölü demişken bu haberimizde Teran kuzenlerin tekne ustalığına misafir olduk.
Gevaş’ın girişinde yol kenarında sıralanmış tekneler görüyoruz. Tersanenin kapısı kapalı olduğu için bu teknelerin kime ait olduğunu ilçedekilere soruyoruz ve en nihayetinde bu teknelerin iki genç usta tarafından yapıldığını öğreniyoruz; Yaşar ve Mizbah Teran kuzenler. Onlarla buluşmak için yeniden tersaneye gidiyoruz. Tersanenin kapısında üç tane tekne bulunuyor. Kenarlarındaki aşınmalardan ve içindeki ağlardan birinin eski bir balıkçı teknesi olduğunu anlıyoruz.
Küçük iş aletleriyle üretilen kusursuz tekneler
Biz tekneleri incelerken Yaşar ve Mizbah Teran, yani ustalarımız tersanenin kapısından çıkıyor. Tersane dediysek de öyle büyük bir şeymiş gibi düşünmeyin. Birkaç küçük iş aleti; bir kriko, bir örs, bir balyoz, kaynak makineleri… Bu kadar az sayıda malzemeyi görünce bu tekneler nasıl yapılıyor diye daha da meraklanıyoruz. Ama biliyoruz ki bu teknelerin yapımının arkasında muhakkak eski bir hikâye de var.
Yaşar Teran söze başlıyor ve hikâyeyi anlatıyor. Teran kuzenler, tekne yapımına başlamadan önce balıkçılık yapıyor. Bu gölde balıkçılık yapmakta en az tekne yapımı gibi özel. Çünkü inci kefali sadece bu gölde yaşıyor ve kışın en soğuk havalarda avlanılıyor.
Onardıkları tekne, gelir kapısına dönüşüyor
Yaklaşık 23 yıldır balıkçı olan bu kuzenler, Gevaş’ın bir sahil köyünde tekne yapan bir ustayı izleyerek büyüyorlar. 2007’da Ayanıs tarafında balıkçılık yapan bir arkadaşlarının teknesinin altında bir hasar oluşuyor ve bu hasarı onarmak için de Teran kuzenlerden yardım istiyor. Kuzenler, tekne tamiri için gerekli olan tüm malzemeleri çevrelerindeki arkadaşlarından ödünç alıyor ve Ayanıs’a gidiyorlar. Tekneyi karasya çekerek onarımını yapıyorlar. İşlerinin düzgün olduğunu test etmek içinde teknenin içini su ile dolduruyorlar. Ve o gün ödünç aldıkları malzemelerle onardıkları tekne, kendi tersanelerini kurmaya da vesile oluyor.
2007’den sonra Gevaş’ın Dereağzı Köyü’nde artık bu iki genç, balıkçılığın yanı sıra tekne yapım ustası olarak da adlandırılıyor. Gün geçtikçe tanınıyorlar. Daha sonra bu ustaların ismi Van’ın sınırlarını da aşıyor ve birçok iç su barajı için tekneler yapıyorlar. Hatta batı illerine de tekneler yapıyorlar. Bu yüzden birçok denizde Teran kuzenlerin imzasını taşıyan taşıma teknelerini de görmek mümkün. Zamanla tekne yapımında neredeyse bir mühendis kadar bilgi sahibi olan ve bütün öğrendiklerini üretimleriyle test eden Teran kuzenler, iki yıl önce kendi tersanelerini kuruyor.
Van Gölü’nde bu işi sayılı kişi yapıyor
Tersanede de bu işe başladıkları ilk gün gibi yalnızca ikisi çalışıyor. Mızbah Teran’a göre Van Gölü’nde bu işi bilen çok az sayıda insan var. Bir tekneyi yaklaşık olarak iki ayda tamamlayabiliyorlar. Hatta bazı seneler 7 tekne ürettikleri bile oluyor.
Teknenin, motor aksamı, iç döşemeleri, boyası dahil bütün teknik ve estetik işçiliğini kendileri yapıyor. Malzemelerini Van pazarından temin eden ustalar, teknenin şanzımanını ve pervanesini İstanbul’dan istiyor. Fakat tersane kurduktan sonra işleyiş biraz değişiyor. Tekne boyu 12 metreyi aşınca bu iş artık projeli bir iş oluyor ve bu teknik fark, teknenin fiyatına da süresine de yansıyor. En az 4 ay sürüyor projeli bir teknenin yapımı çünkü kontrol mühendisinin gelmesini bekliyorlar. Gerçi tersane kurulmadan önce 19 metrelik bir tekneyi projesiz 2 ayda yaptıklarını da söylüyor Teran kuzenler.
Her sektör gibi, onlarda ekonomik krizden etkileniyor
Tek geçim kaynaklarının yaptıkları ustalık olduğunu söyleyen kuzenler, “Biz su olan bir yerde büyüdük. Su olan yerde medeniyet vardır” diye de ekliyor. Kendi işlerini çok sevdiklerini vurgulayan kuzenler, bu iş dışında başka bir iş yapmayı istemediklerini de belirtiyor.
Son olarak ekonomik krizin işleri üzerindeki etkisine de değiniyorlar. Geçen yıl 2 yüz bin TL civarında yaptıkları tekneleri bu yıl 5 yüz bin TL’ye anca yapabiliyorlar. Onlarla sohbetimiz henüz bitmeden son olarak Van Gölü’nde kaç kişinin bu işi yapabildiğini soruyorum, onlar da kendileri dışında 3 kişinin daha olduğunu söylüyor. Teran kuzenler, şu anda Gevaş’ta bulunan sanayi sitesindeki tersanelerinde işlerini sürdürmeye devam ediyor.
Yaptıkları işin özelliği beni çok etkiliyor ve vedalaşarak yanlarından ayrılıyorum.
Haber: Zelal Sahidenur Sari
Video-Montaj: Zelal Sahidenur Sari
(ro