VANFED Başkanı Fatih Yağız, önümüzdeki seçimlerde kendi adaylarını çıkaracaklarını söyleyerek, “Güneşin başkenti Van’ı İstanbul’da tanıtacağız ve batıdaki turizmi Van’a çekmek için herkesten destek bekliyoruz” çağrısında bulundu.
İstanbul’da 17 yıldır çalışmalarını sürdüren Van Dernekler Federasyonu (VANFED), çalışmalarıyla kurumsal yapısını güçlendirdi. Bölge başkanlıkları nezdinde ‘Bölge Yönetimleri’ oluşturan VANFED, derneklerin karar alma süreçlerinde etkin olmalarını sağladı. VANFED, geçtiğimiz yıl 83 dernek ve 581 delegenin katılımıyla olağan kongresini gerçekleştirdi. VANFED, Türkiye’deki Van Dernekleri’nin çatı kurumu olarak faaliyetlerine devam ederken, dernek sayısı şimdilerde 100’ü aşmış durumda. Biz de VANFED Başkanı Fatih Yağız ile federasyonun çalışmalarını ve önümüzdeki yerel seçimleri konuştuk. Yağız, VANFED’in birçok ili kapsadığına dikkat çekerek, federasyonun dernekleri tek çatı altında topladığını ifade etti. İstanbul başta olmak üzeri birçok il ve ilçede programlar gerçekleştirdiklerini kaydeden Yağız, kendilerine düşen görevleri yerine getirdiklerini ifade etti.
‘Futbolda ikinci olduk’
Federasyonun çalışmalarına dair bilgi paylaşan Yağız, şunları aktardı: “Biz göreve daha gelir gelmez 45 ilin katıldığı futbol turnuvasına katılarak 45 il arasından ikinci olduk. Kupamız da salonumuzda duruyor. Bir ay sonra başlayacak yeni turnuvada ise Van’ımızı birinci yapacağız. Genç çocuklarımızı sokakların tehlikeli mecralarından çekerek, futbolla, sporsal faaliyetlerle ilgilenmelerini sağlamak istiyoruz. Bu sene yapılacak turnuvada alacağımız maddi ödülü de futbol takımımıza dağıtacağız.”
‘Binlerce Vanlıyı bir araya getirdik’
Geçtiğimiz Ramazan ayında ilk kez bir iftar yemeği verdiklerini söyleyen Yağız, “İftar yemeğine bine yakın kişi katıldı. İftara katılanların yüzde 40’ı kadın ve çocuktu. Bu bizim için çok önemliydi. Artık aileler bizim de bir kurumumuz var diyor. Bu da bizi mutlu ediyor. Aynı zamanda yayla şenliklerimiz oluyor. Bu etkinliklerle halkı bir araya getiriyoruz. Geçen yıl yaptığımız yayla şenliğimize 14 bine yakın hemşerimiz katıldı. Orada yapılan etkinlik ve yarışmalarda çocuklarımıza oyuncaklar dağıttık. Ve ilk kez büyük bir ses sistemi kurduk. Sanatçılarımız gelen misafirlere ve hemşehrilerimize muhteşem bir müzik dinletisi sundu. Yine VANFED folklor ekibi sahne alarak, yöresel ezgilerimiz eşliğinde Van’a ait halk oyunlarını sergiledi. Piknik alanında yüzlerce kişi halaya durdu” dedi.
‘Valiliğin engellemeleri nedeniyle Van’da hiçbir kurum destek sunmadı’
Önceki dönemlerde ‘Van Tanıtım Günleri’ yapmak için çok fazla girişimleri olduğunu kaydeden Yağız, sürekli engellemelerle karşılaştıklarını dile getirdi. Tüm sıkıntılara rağmen geçen yıl ilk kez Yenikapı’da Van tanıtım günlerini yaptıklarını aktaran Yağız, “Van tanıtım günlerine Van Valisi engel olmak istedi. 13 belediye ile sözleşmemiz vardı. Van’daki kamu kurumlarıyla görüşmeler yaptık. 100. Yıl Üniversitesi Rektörü ile sözleşmemiz vardı. Ticaret Odası ile sözleşmemiz vardı. Vali tamamına talimat verdi ‘katılmayacaksınız’ diye. Biz de sorduk ‘sebep nedir’ diye. Biz Van’ın tarihini kültürünü, gastronomisini tanıtıyoruz. Valiliğin, ‘bize diğer illerin verdiği gibi bütçe vermesi lazım, TIR’larla esnafı göndermesi lazım ve gazetecilerimize yardımcı olması lazım, olmuyorsanız bari manevi olarak yanımızda olun, engel çıkarmayın’ dedik. Bütün bu girişimlerimize rağmen yardımcı olmadılar, engellemeye çalıştılar. Tanıtım günlerine Valinin engellemesi nedeniyle Van’ın hiçbir kurumu, belediyesi katılım sağlamadığı gibi hiçbir destekte de bulunmadılar. Valiye rağmen Van halkı Yenikapı Etkinlik Alanını Van Tanıtım Günleri süresince hınca hınç doldurdu. Dolaysıyla Van halkı birilerine gerekli dersi verdi” diye konuştu.
‘Görevimiz onurlu ve şerefli bir görevdir’
6 Şubat’ta 11 ilde yaşanan deprem felaketinde de halka yardım ulaştırmak için çabaladıklarını anlatan Yağız, federasyon olarak 21 TIR’ı bizzat götürdüklerini dile getirdi. Ulaşılmayan köylere ulaştıklarını söyleyen Yağız, “İstanbul’a gelmek zorunda kalan depremzede ailelere yardımda bulunduk.
Biz kendi toplumumuz bizi nereye evriltiyorsa biz de oraya doğru evriliyoruz. Görevimiz onurlu ve şerefli bir görevdir. Meşakkatli bir görevimiz var ancak biz onu lakıyla yerine getirmeye çalışıyoruz. İlaçlarını alamayanlara, kirasını veremeyenlere yardımcı oluyoruz. Federasyonumuz kurduğu ilişkiler ve bağlantılar neticesinde 170 öğrenciye burs imkanı sağladı. Önümüzdeki dönem bunu daha da yükselteceğiz. Çalışıyoruz, halkımız bizi takip etsin, sosyal medya hesaplarımızdan bakabilirler neler yapıyoruz diye. Halkımızın desteğini bekliyoruz. Biz kendi halkımız için ne gerekiyorsa onu yapmaya devam ediyoruz” diye vurguladı.
‘Siyasi erklere yanaşmıyoruz’
Federasyonlarının bir bütçesinin olmadığını söyleyen Yağız, dünyada sivil toplum kuruluşlarının devletten bütçe aldığının altını çizdi. Yağız, “Dernekler fon alırlar ve onlara imkanlar sağlanır. Ve iktidarı da eleştirebilirler ancak bizde o yok. Bizler hem devletten hem de kamudan yararlanamıyoruz, bizim bütçemizin tamamı, yönetim kurulu üyelerimizden, kendi iş insanlarımızdan ve hemşehrilerimizden sağlanıyor. Yine siyasi erklere yanaşmıyoruz. Tamamına eşit mesafede duruyoruz. Ancak nerede taraf oluyoruz, zulmün olduğu, haksızlığın olduğu, hukuksuzluğun olduğu yerde mazlumun ve haklının yanında taraf oluyoruz. Halkımıza nerde duruyorsa biz de o tarafta oluruz” dedi.
‘Kayyımlara karşıyız’
Van Büyük Şehir Belediyesi ve birçok belediyenin kayyım tarafından yönetiliyor olmasına tepki gösteren Yağız, sözlerine şöyle devam etti: “Bunu amasız ve fakatsız bir şekilde söylüyorum, kayyumlar bir çözüm değildir, biz kayyumlara karşıyız. Halkın seçtiğini ancak halk götürür. Biz bunu savunuyoruz. Halkın iradesinin gasp edilmesini kabul etmemiz mümkün değildir. Halkın iradesini tanımayan, yok sayan bu anlayışı reddediyoruz. Bugün Van’ı kayyum yönetiyor. Van’a gittiğimizde eğer sivil bir belediye başkanı olmuş olsaydı, halkın seçtiği belediye başkanı olmuş olsaydı biz de gider görüşürdük. Mesela Van tanıtım günleri için o zaman herkes gelirdi. Biz Van tanıtım günleri için kendimizi ifade ettiğimizde Vali bey ‘asla müsaade etmiyorum, ben size bu tanıtım günlerini yaptırmıyorum’ dedi. Ve biz çok zorluk yaşadık. Biz Van’da basın lansmanı için 29 gün adeta çadır kurduk. Orada basına manşet olduk ama orayı bir türlü geçemedik. Bu bizi üzüyor, bu doğru değildir. Van hak ettiği yerde değildir. Van turizmiyle, gastronomisiyle, tarihiyle istediğimiz yerde değildir.”
‘Van hak ettiği yerde değildir’
Van’ın abluka altında bir kent olduğunu söyleyen Yağız, “Üzülerek söylemek gerekir ki biz kendi kentimize karayoluyla girdiğimizde abluka altındaymış gibi bir hissiyat bize veriyor. Egeli veya Karadenizli arkadaşlarımızla uçakla Van’a gidersek evet o barikatları göremiyoruz ama karayolu ile gittiğimizde o İsrail’in Filistin’deki barikatları gibi demir barikatlar içerisinde arama yapılarak kendi kentimize giriyoruz. Dolasıyla bu kent bu haldeyken siz nasıl turizmi çekersiniz, nasıl ekonomisini güçlendirirsiniz? Dolayısıyla bu bizim açımızdan büyük bir handikaptır. O yüzden konuşmamızın başında da söyledim Van hak ettiği yerde değildir. Van halkı bizi seçmiştir, siviliz ve sivil düşünüyoruz. Biz de halkımızın sorunlarını dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışıyoruz” dedi.
‘Tarım ve hayvancılık geliştirilmeli’
Önümüzdeki yerel seçimlerde belediye başkan adayının nasıl bir profil olması gerektiği hakkında da konuşan Yağız, şöyle devam etti: “Van halkı nasıl bir aday profili istiyor; Van’ın genci, kadını, hacı amcası, ninesi ve toplumun tamamı tarımı inanılmaz derecede geliştirecek bir başkan istiyor. Hayvancılığın geliştirilmesini istiyor. Ben hatırlarım bizim hayvanlarımız vardı, rahmetli babam tüccardı biz İran’a, Irak’a, Suriye’ye hayvan ihraç ederdik. Eti biz onlara satardık. Ama maalesef şu anda Van’a, Çaldıran’a ve diğer ilçelere gittiğimde neredeyse hayvancılık yok olmuş. Yem çok pahalı, hayvan bakıcılığı inanılmaz derecede pahalı gelmiştir, tarım yok olmuş, sularımız kurumuş. Ve Van Gölü’nün ne halde olduğu ortada. Bütün toplum bunu görüyor.”
‘Kendi adaylarımız olacak’
Van Dernekler Federasyonu’nun kendi başına önemli bir güç olduğunu söyleyen Yağız, yerel seçimlerde kendilerinin de aday hazırlığında olduğuna dikkat çekti. Her görüşten, her partiden arkadaşlarının olduğunu aktaran Yağız, yönetim kurullarının 72 kişiden oluştuğunu söyledi.
Federasyon içerisinde ilk defa Van’ın dışında dört vekil seçildiğini dile getiren Yağız, “Partileri ben burada tartışmıyorum. Vanlı mıdır, evet Vanlıdır. Partileri çeşitli partilerdir. Orayı biz çok deşmeyiz, bizi çok da bağlamıyor. Ama Van Dernekler Federasyonu’nun bu dönemdeki gücü burayı itti ve Van’ın dışında dört hemşerimiz şu anda Meclis’te. Onunla birlikte yerel seçimde bizim federasyonun içinde -isimleri daha erkendir o yüzden açıklamıyorum- belediye başkan adayı gerek Esenyurt gerekse Van’da ve bazı bizim nüfusumuzun yoğun olduğu ilçelerde Vanlı belediye başkan adayları çıkaracağız.”
‘Randevu talepleri için çağrı’
İran ile Van arası bir saatlik yürüme mesafesinde iken uçakların önce Trabzon’a gitme nedenini merak ettiklerini söyleyen Yağız, şu çağrıyı yaptı: “Ulaştırma Bakanı’ndan ve Türk Hava yolları Genel Müdürlüğü’nden randevu talebimiz var. Ve biz de merak ediyoruz; neden bu kent böyle bir muamele görüyor. Neden üvey evlat muamelesi görüyor, biz de merak ediyoruz. Bakanların çoğunun Trabzonlu olduğunu biliyoruz. Bizim randevu taleplerimize yanıt vermedikleri için merak ettiğimiz nedenlerin yanıtını alamıyoruz. Sizin aracılığınızla bir kez daha hem Ulaştırma Bakanlığı’na hem de Türk Hava Yolları Genel Müdürlüğü’nden randevu talep ediyoruz.”
‘Kürtler kadim bir millettir’
Son olarak Yağız, Van halkına şöyle seslendi: “Van halkı politik bir halktır. Türkiye’deki Kürtler gerçekten kadim bir millettir, değerli bir milletiz, birbirlerinin kıymetini bilmeleri gerekiyor. Birbirlerini sevmeleri, yüceltmeleri ve birbirlerine sıkı sıkı sarılmaları gerekiyor. Dolaysıyla sevginin, saygının bedava olduğu, vergisinin olmadığı bu durumdan imtina ediyoruz. Güneşin başkenti Van’ı İstanbul’da tanıtacağız ve batıdaki turizmi vana çekerek herkesten destek bekliyoruz.”
Serhat News