Yazar Murathan Mungan, katıldığı söyleşide Türkiye’nin durumundan bahsederek, “Bir ülke, karanlığa teslim ediliyor. Hem demokratik kazanımları hem de demokrasiye giderek kaybediyoruz” dedi.
Yazar Murathan Mungan, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim – Sen) Van Şubesinin davetlisi olarak kentte bir söyleşi ve imza etkinliği gerçekleştirdi. Van Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu’nda düzenlenen söyleşiye yüzlerce kişi katıldı. Eğitim sistemine değinen Mungan, Türkiye’nin tüm istatistiklerde neredeyse en sonlarda olduğunu belirtti. Yapacağı konuşmayı ataması yapılmayan, mülakat mağduru öğretmenlere adadığını söyleyen Mungan, “Bir insan hangi dilde rüya görüyorsa o dilde eğitim görmelidir. Yapılan araştırmalarda anadilinde eğitim gören çocukların başarısı diğerlerine oranla daha yüksektir. Ancak Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana maalesef bu gerçekleşmiyor” dedi. Mungan, “Kendimi bu ülkede rehine olarak görüyorum. Şuan cezaevinde olmamam benim özgür olduğum anlamına gelmez. Çünkü bu ülkede havadaki toz yere yavaş düşer. Bu ülkenin utanç sayfaları oldukça zengin” diye belirtti.
‘Hakkaniyeti kaybediyoruz’
Ülkede “yolsuzluk yapmak, çalmak çırpmanın artık yasal” olduğunu belirten Mungan, “Eskiden banka soymak için gözler bağlanıyordu. Şimdi banka kuruyorlar ve halkın cebindekini çok daha rahat ve resmi yapıyorlar. Resmi ahlak sahte kanser ilacını yapanlarla yan yana oturuyoruz. Yozlaşma bir pakettir. Ya bunları kabul eder ya da ret edersin. Olaylar arasında ilmek kurmayı çok önemsiyorum. İktidarın ve baskı rejimlerin kendilerini sürdürebilmesinin tek yolu soru sorulmamasıdır. Çünkü soruları azalttığın zaman ancak istediğin gibi yönetirsin. İşte mantık derslerinin müfredattan kaldırılmasının nedeni budur. Dilini sevmeyen bir toplumda yaşıyoruz. Dil daracığı daralınca fikir nasıl gelişecek? Ahlakı, vicdanı, hakkaniyeti kaybediyoruz ama bunun yanında derinleşmeyi de kaybediyoruz. Demokrasinin kaybedilmesinin nedeni bu” diye anlattı.
‘En etkili hareket Kürt ve kadın hareketi’
Dünyada eğitim, öğretim, adalet ve sağlığın o ülkenin iktidarına göre belirlenmemesi gerektiğini ifade eden Mungan, “Tek dil, tek millet, tek devlet’ diyen bir iktidarın ekonominin musluğunu başkalarının elinde. Zaten her şeyi satmışsın hangi teklikten söz ediyorsun! Biz halen en basit hakları bir talep olarak dile getiriyoruz. Düşünce ve ifade özgürlüğünü halen bir talep olarak istiyoruz. Her kimlik kendi mücadelesini vermelidir. Ancak bunların ortak gelecek tasavvuru olmalıdır. Bu olmazsa kendi kimliğine hapsolmaktır. Çünkü her kimlik kendi içerinde canavarlarını yetiştiriyor. Bu ülkede şuan en etkili iki hareket var. Bunlar Kürt ve kadın hareketidir. Şuan tek ayakta duran hareketler bunlardır. Bu kadar krizli bir ülkede bir sağ parti dörde bölünüyor. Bir ülke, karanlığa teslim ediliyor. Hem demokratik kazanımları hem de demokrasiye giderek kaybediyoruz. Bu toplumsal gerileme bir okul bitirmekle olmuyor. Aklın eğitimi kadar kalbin eğitimi de önemlidir” ifadelerini kullandı.
Mungan, söyleşinin ardından kitaplarını imzaladı. Kaynak: Mezopotamya Haber Ajansı
Serhat News