Erzurum’da Yeşil Sol Parti’den milletvekili adayı olan kadınlar, temel hedeflerinin tarım ve hayvancılıkla uğraşan kadınların emeğini görünür kılmak olduğunun altını çizdi.
749 bin 754 nüfusa sahip olan ve yüzölçümü bakımından Türkiye’nin en büyük dördüncü illerinden biri olan Erzurum‘un temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılık. Coğrafi konumundan kaynaklı hayvancılık ve tarım için her ne kadar verimli olsa da maalesef emeklerini dışarıya sunacak kooperatiflerin olmamasından kaynaklı yurttaşlar geçim sıkıntısı yaşıyor. Kırsal kesimlerde özellikle kadınların emeği neredeyse görülmüyor. Erzurum’da Yeşil Sol Parti’den milletvekili adayı olan kadınlar ise, bu düzeni değiştirmekte ısrarlı. Vekil adayları ‘Erzurum’da kadınları dışarıda görmek neredeyse imkansız’ diyor.
Yeşil Sol’un, Halkların Demokratik Partisi (HDP) çizgisinden geçtiğini ve Erzurum’da kadınların yaşadığı sorunları çözebilmek için aday olduklarını belirten Ayşan Tarlan ve Bahar Göksu, Erzurumlu kadınlara öncülük yapmak istediklerini dile getirdi.
‘Bu topraklarda erkek ne derse o olmasın!’
2 buçuk yıl öğretmenlik yapan ancak Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilenlerden nasibini alan Bahar Göksu, ihraç edildiği süreçte manevi olarak birçok sorunla karşılaştığını kaydetti. Erzurum kentinin temel sorunlarından birinin işsizlikten kaynaklı yoğun genç nüfusunun göç etmek zorunda kaldığını aktaran Göksu, diğer sorunu ise kentteki kadınların görünür olmaması olarak ele aldı. Göksu, “Erzurum’da bir başka sorunlardan biri de erkek eliyle kadınlar 4 duvar arasında kalıyor. Devletin dillendirdiği ‘Kadınlar çok güzel annelik yapar’ söylemine karşı; evet biz çok güzel annelik yaparız ama aynı zamanda onların altındaki koltuğu da alıp kariyerde yaparız. Maalesef Erzurum’da kadın var ama dışarıda çok yer almıyor. Eve bakan çocuk yetiştiren konumda yer alıyor. Bu konuşmaya bile ihtiyaç duyduğum için üzülüyorum. Seçim çalışmalarında ev ev dolaşıyoruz Yeter ki kadınları göreyim. Evlere gittiğimiz zaman erkekleri gördüklerinde dışarıya çıkmak istemiyorlar ancak bizi gördükleri için büyük bir heyecan, büyük bir mutlulukla gelip sarılıyorlar. İstiyorum ki hep birlikte adım atalım hep birlikte bu zihniyeti kıralım. Buralarda erkek ne derse o olmasın!” diye vurguladı.
‘Bölgedeki kadınların yol göstericisi olmak istiyorum’
30 yaşında olan Ayşan Tarhan’da ailesiyle birlikte yaşıyor ve çiftçilikle uğraşıyor. Yeşil Sol Parti’nin HDP çizgisinde olduğunu ve özellikle kadınlara değer veren bir parti olmasından kaynaklı burada milletvekili adayı olduğunu vurguladı. Tarhan, “Kadın olarak kadınların bu topraklarda özellikle Serhat bölgesinde ataerkil toplumda yaşadığı zorlukları gayet iyi biliyorum. Kendimde çiftçilik ve tarımcılık ile uğraştım. Bu alanlarda kadınların uğramış olduğu toplumsal baskıyı gayet iyi biliyorum. Kadınların toplumda özellikle siyasi baskıları göz önünde bulundurarak bununla ilgili çalışmalar yapmak istiyorum. Kadınlar toplumumuzda gerek çalışma hayatları olsun gerek toplumsal faaliyetlerde çok fazla ön planda değiller. Bunlarla ilgili onlara yol göstericisi olmak istiyorum. Bölgemizde hangi çalışmalar uygunsa bununla ilgili çalışmalar yürüteceğim” diye belirtti.
‘İstanbul Sözleşmesi’nin yok sayılmasının ardından kadın cinayetleri arttı’
Kadınların aile içi şiddete maruz kaldığını söyleyen Tarlan, bu topraklarda ‘Evlendin bitti senin için her şey artık ölsen de kalsan da, dayak yesen de şiddete maruz kalsan da, bu senin sorunun’ sözünü ortadan kaldırmak gerektiğini ifade etti. Yok sayılan İstanbul Sözleşmesi’nin ardından daha fazla kadın cinayetlerinin yaşandığını ve basit cezaların mahkemelerde görüldüğünü anımsattı. Tarlan, şöyle devam etti: “Bu durum toplumsal cinsiyet sorununun derinleşmesine ve kadının değersizleştirilmesine daha büyük zemin sundu. Bunları göz önünde bulundurarak ‘bizler kadın olarak ayaktayız ve her türlü şeyi başarabiliriz’ diyeceğiz. Bu felsefeyle kadınlara öncülük yapmak istiyorum.”
‘Halk merkezleri, eğitim alanları ve kooperatifler şart’
Erzurum’da kadınların daha çok tarım ve hayvancılıkla uğraştığının altını çizen Tarlan, hayata geçirmek istediği projeleri ise şu sözlerle anlattı: “Sanayi Bölgesi olmadığımız için daha çok hayvanlara bakma, çapa varsa onunla uğraşma, aile bütçesini bu şekilde yardımcı oluyorlar. Kendi finansman kendi ekonomik özgürlükleri yok. Erkeğin eline bakılır erkek ne verirse o şekilde aile içi planlaması yapılıyor. Bu da kadınlar için sosyal hayatının olmaması isteyince kendi ekonomisini kuramadığı anlamına geliyor. Düzenli ve daha fazla gelir için bölgemizde mandıracılık ve kooperatifler kurulabilir, el tezgahları kurmamız güzel olur. Halk merkezleri ve eğitimler çok yararlı olmuyor belirli köylerdeki kadınlar bunlardan faydalanamıyor. Bölge bölge değerlendirip kadınları buralardan faydalandırabiliriz. Dağlık alanlarda yaşayan kadınlarımız için öncelikle bir eğitim programı daha sonrasında kendi bölgelerine uygun bir kooperatif oluşturabiliriz.”
Serhat News